English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Lin

Lin traduction Turc

1,327 traduction parallèle
Je veux que la mémoire et la conscience de ce robot soit EFFACEES
Bilim Adamı! O robotun anılarının ve bilincinin Sİ-LİN-ME-Sİ-Nİ istiyorum, böylece onu Washington'a götürebiliriz!
Le fils adoptif de Mai lin, Manny. Le vétérinaire.
Ah, o Mae Lin'in evlatlık oğlu Benny, veteriner olan.
Hé, Lin.
Lin.
Lin, allez, s'il te plaît.
Lin, hadi, lütfen.
- Lin, c'est pas grave.
- Lin, sorun değil.
Lin, c'est pas grave.
Lin, öneli değil.
- Mon amie, Miao Lin.
Arkadaşım, Miao Lin.
Lin.
Lin?
Sun Na, c'est votre première collaboration avec Lin.
Sun Na... Bu sizin Lin Jian-dong ile ilk çalışmanız.
Le regard de Lin est trop parlant, farouche même.
Jian-dong'un bakışı çok iyiydi, ama fazla nefret içeriyordu.
Lin, comme tu es beau, Xian Ping te rendra célèbre.
Jian-dong, bu adam seni bir yıldız yapabilir.
Lin Yi est un vieux copain.
Lin Yi eski kankidir.
- Pas vrai?
- Haksız mıyım Lin Yi?
Le ratio coton-lin est de 70-30.
Pamuk keten oranı 70'e 30.
Tu connais nos convictions!
Lin ve benim bu konuda ne hissettiğimizi biliyorsun.
Du papier chiffon, coton et lin.
Paçavradan yapılma bir kağıt pamuk ve keten içeriyor.
De l'huile de lin bouillie, une touche de cire d'abeille, et une toute petite dose de paraffine.
kaynamış bezir yağı, bir tutam petek reçinesi, ve bir tutam da paraffin.
Donc, vous avez eu deux occasions de faire le profil de Croelick.
Yani doktorun Croelick'lin profilini çıkartmak için iki şansı oldu.
Yao Lin, vous avez oublié un coin.
Yao Lin? Şurayı temizlemedin.
Bonjour, Yao Lin.
Merhaba, Yao Lin.
C'est la différence entre vous et moi, Yao Lin, nos rêves.
Seninle benim aramdaki fark işte bu Yao Lin. Hayallerimiz.
Je ne suis jamais vraiment vaincue, Yao Lin, même quand on le dirait.
Ben asla gerçek anlamda tükenmem, Yao Lin, öyleymiş gibi gözüksemde.
Les Balkans possèdent une graine de lin particulièrement résistante aux maladies, ce qui doublerait le rendement de nos récoltes sur le continent.
Balkanlılar keten tohumu süzücü özel bir hastalık direncine sahipler, bu da bizim anakaradaki mahsûllerimizi ikiye katlayacak.
Ils ont gardé les proportions de coton, lin et pâte à papier.
Pamuktan keten özüne geçmenin, oranı 23'ten 76'ya yükselteceğinden tam olarak emin olmalıydık.
et nous pensions qu'il serait bon d'avoir l'avis impartial d'une sexologue. Docteur Lin?
Ama dedik ki, bir seks terapistinden yansız bir görüş alalım.
Un peu d'huile de lin. Pour fluidifier.
Biraz bezir yağı ekleyelim.
De l'huile de lin?
Tohum yağı mı? Kaşa mı?
Vous êtes le père de Denny Lin?
Denny Lin'in babası sizmisiniz?
M. Lin, notre école ne tolérera pas d'activités illégales.
Bay Lin, okulmuz asla çete olaylarına müsade etmez.
M. Lin, parlez à votre fils.
Oğlunuzla konuşun bay Lin.
Mlle Chu Xun. L'histoire d'amour entre Guo Rong et Yong Lin, les deux personnages est très détaillée dans votre livre "Mon Amour".
Bayan Chu Xun, Guo ve and Yong Lin karakterleri arasındaki aşk hikâyesi "Aşkım" kitabınızda büyük bir içtenlikle anlatılmış.
Lorsque je l'ai écrit, je suis entrée inconsciemment dans la peau de Yong lin.
Yazarken gayri ihtiyari yaşadıklarımı Yong Lin karakterine yansıtmış olabilirim.
Ainsi, Yong Lin est une partie de moi-même.
O sebepten, her bir "Yong Lin" benim bir parçam.
Dans ce cas, si vous êtes indissociable de Yong Lin, je pense que beaucoup de gens aimeraient savoir qui est Guo Rong.
Siz ve Yong Lin ayrılmaz olduğunuza göre sanırım okuyucular Guo Rong'un kim olduğunu bilmek isteyecekler.
La dentelle est faite de fil de lin fait main.
Üstündeki işlemeler el ile işlenmiştir.
Le papier est à trois quarts en coton et un quart en lin.
Kağıdın dörtte üçü pamuk, dörtte biri keten.
Bien, avec cette foule je m'attendais, tu sais... Un peu plus que des hors d'oeuvre et des serviettes en lin.
Bu kadar kalabalığı görünce, bilirsin dekore edilmiş masa ve keten peçetelerden fazlasını beklerdim.
De l'herbe de blé, du psyllium, de l'huile de lin, de la poudre de protéine
Buğday çimi, bitki tohumu, keten tohumu yağı, protein tozu.
Ici l'Agent Lin Mei.
Ben, Ajan Lin Mei.
Dans le style néo-classique, des nappes en lin.
Modern klasik bir tarz, şampanya rengi mefruşat kullanılacak.
Je t'ai mis de côté ces draps, ceux en lin.
Senin için keten çarşafları ayırdım.
Existe-t-il en lin?
Keten olanı da var mı?
Un blouse en lin rouge, taille deux.
Bir kırmızı keten bluz, 2 beden.
C'est un mélange de souci, de Manus Christi, une herbe très efficace, oseille, plante de pré, Vinaigre de lin, copeaux d'ivoire, Le tout mélangé à du sucre.
Kadife çiçeği, manus, şifalı bitkiler, kuzu kulağı bitkisi, keten tohumu sirkesi, fildişi, ve biraz da şeker.
Il n'a que des céréales complètes et de l'huile de lin.
Sadece tahıllar ve bir şişe keten tohumu yağı var.
Elle s'appelle Miao Lin.
Adı Miao Lin.
Lin!
Lin Jian-dong!
Lin, mon vieux.
Eşek,
M. Lin, vous retournez à Shanghai?
Şangay'a mı dönüyorsunuz Bay Lin?
Lin?
Şar...
Le mouchoir est en lin.
Keten mendil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]