English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Maintenance

Maintenance traduction Turc

885 traduction parallèle
"John Statton demandé en maintenance diesel."
John Statton. Dizel motoru bakım bölümünü arayın.
J'étais à la maintenance de la RAF, près de Hambourg.
Hamburg'un dışında görev yapıyordum. Kraliyet Hava Kuvvetleri Onarım Birliği'ndeydim.
Section de maintenance 18.
Bakım bölümü 18.
Systèmes d'auto-maintenance peu fiables.
Kendi kendine yeterlilik sistemi düşük güvenirlikte.
Demandez à l'équipe de maintenance de nettoyer.
Bakım mürettebatını çağırarak gemiyi temizlet..
Equipes de maintenance, parez à intervenir.
Güvertedeki tüm ekipler hasar kontrol için, rapor edin.
je m'occupe de la maintenance de ce vaisseau.
Bu buz teknesinin bakımını ben yapıyorum.
Respirez fort. Appelle la maison mère, Norman. J'appelle la maintenance?
Stalingrad'da pek eğlenemezdiniz herhalde.
Lors des opérations de maintenance des missiles, on pourrait remplacer les détonateurs des ogives par des faux...
Füzeler bakıma geleceği zaman savaş başlıklarının fünyelerini sahteleriyle değiştirmek oldukça akla yatkın bir önlem olabilir.
C'est une opération délicate sachant que Colossus et Guardian contrôlent de près la maintenance.
Bu durumda bile ip cambazı gibi yürüyor olacağız, çünkü Colossus ve Gardiyan servis sırasında bizi çok yakından takip ediyor olacak.
- Dois-je passer par la maintenance?
Bakım bölümü üzerinden mi?
- Passe par la maintenance de Depford.
Hayır, Deptford bakım üzerinden ara.
La maintenance dit que la soufflerie est endommagée.
Bakım dairesinden aradılar. Büyük kar üfleyicisi hasar görmüş.
Qu'est-ce qu'ils font les gars de la maintenance?
Bu bakımcılar nasıl iş yapıyor böyle?
L'équipe de maintenance ferait mieux d'avoir terminé le travail demain matin.
Bakım ekibi işi sabaha kadar bitirse iyi eder.
Pharmacologie à maintenance LB.
Farmakoloji, L.B Bakım ünitesine.
Après le couloir, en bordure extérieure, se trouvent les chambres, la salle de conférence, la maintenance en biosécurité etc. Les labos sont à l'intérieur.
Ana koridorun çevrelerinde oturma odaları, konferans odası, kafeterya, biyo-güvenlik tarayıcı, vs. var. İç taraflarda ise laboratuvarlar.
Surveillance à maintenance électronique...
- Gözlem merkezinden, elektik ünitesine...
Vous continuerez vos opérations de maintenance et vous garderez les mêmes fonctions qu'avant, mais vous passerez beaucoup plus de temps avec moi dans la forêt.
Bu gemide yaptığınız bakım kontrolleri ve aynı görevleri yapmaya devam edeceksiniz fakat, zamanınızın daha fazlasını da benimle ormanda geçireceksiniz.
Le réflecteur acoustique est en maintenance.
- Tamam kaptan, ses yansıtıcı kontrolde.
Tu sais pas lire? Maintenance.
Yazıyı okuyamıyor musun.
Notez ce véhicule de maintenance.
Şu bakım aracına dikkatinizi çekerim.
En réalité, je m'appelle Bill Fruge et je suis technicien de maintenance.
Gerçek adım Bill Fruge ve bakım teknisyeniyim.
La voiture de maintenance des lignes ne répond pas à la radio.
Devriye aracı telsize yanıt vermiyor.
La voiture de maintenance est portée disparue.
Telefon tamir arabası da ortalarda yok.
Soit c'est une substance émettant une forte énergie... soit une équipe de maintenance a été laissée ici. Bien reçu, 0-3-8.
Bu ya birtakım yüksek enerji veren madde ya da burayı terkettiklerinde geride bir tür bekçi operasyonu bıraktılar.
Les vaisseaux continuent à orbiter la planète... entretenus par de petites équipes de maintenance... dont le moral est aussi en déclin que leurs effectifs.
Gemiler, moralleri sayıları gibi tükenmiş olan küçük murettabatların bakımıyla desteklenerek gezegeninin etrafında dolaşıp duruyorlar.
En fait je suis le sergent chargé de la maintenance des véhicules.
Aslında ben nakil vasıtaları bakım çavuşuyum.
Parker, Lambert, surveillez L'ouverture de la maintenance.
Parker, Lambert, siz de şu tamir girşini alın, lütfen.
Équipe de maintenance demandée, section 3.
Koruma ekibine ihtiyaç var, 3. bölüm.
Appelez quelqu'un de la maintenance.
- Bana bir bakım memuru bul. - Baş üstüne.
La maintenance prend du temps.
Bakımı da biraz uzun sürüyor haliyle.
Nous en assurons la maintenance.
Bizim burada asıl yaptığımız şey bakımdır.
II vous a reléguée aux travaux de maintenance?
bir güverte subayı böylesi basit işlerle mi uğraşıyor?
- Appelle la maintenance.
Bakım bölümünü ara. Hemen arıyorum.
- Je vais au service de maintenance, OK?
- Bakım'a iniyorum, tamam mı?
C'était pas la maintenance!
Sorunun bakımda olmadığını söyleyip duruyordum.
L'équipe de maintenance approche du sas cinq.
- O zaman girelim Bay La Forge. Burası nasıl bir yer Data?
L'équipe de maintenance nous a invités à un match de parrisis catch.
Bu adam, hayata sizlerden daha az önem verdiğimizi mi ima ediyor? Pek değil.
Lui aussi a besoin d'une maintenance.
- Emredersiniz efendim. - Bir dakika.
Ce sont mes pilules. Ma dose de maintenance.
O benim... benim haplarım, devam etmem gerekiyordu.
Mais la maintenance leur crée des problèmes.
Ama bunları düzgün kullanacak becerileri eksik.
Maintenance Salle B!
Bakım odası B!
- As-tu vérifié avec le service maintenance?
- Bakım böIümüne baktın mı? - Hayır.
Elle était à la maintenance.
Bakım böIümündeymiş!
J'ai regardé au contrôle les heures de maintenance.
Kulübedeki bakım saatlerini bekliyordum..
Vous ne pouvez pas nous mettre en maintenance après une journée de travail complète.
Vardiyanın tam ortasında kulübeye arayamazsın.
Il faut dire à la maintenance de s'en occuper.
Şununla ilgilensinler. Yetkili temsilcisi. - Evet efendim.
Je suis responsable de la maintenance du véhicule.
Kesinlikle öyle.
Pour faire la maintenance!
En azından bunu düzeltmek için!
L'équipe de maintenance n'a pas fait son boulot.
Uyanın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]