Translate.vc / Français → Turc / Mali
Mali traduction Turc
2,303 traduction parallèle
Si je te disais que je connais un moyen de nous sortir de nos problèmes financiers?
Sana şu anda yaşamakta olduğumuz mali sıkıntıdan nasıl kurtulacağımızı buldum desen ne dersin?
J'ai sorti les comptes de Stacy.
İstediğin gibi Stacy'nin mali durumunu inceledim.
Et ces finances?
Mali durumu?
Ça fait deux ans qu'il vous finance.
Bu iki yıl önceydi... o zamandan beri size mali destek sağlıyordu.
- C'est correct. Y a-t-il une époque où le centre avait tant besoin d'argent, que vous avez demandé de l'aide?
Merkezin mali durumu kötüleştiğinde, yardım istemek için birisine yöneldiğiniz bir zaman oldu mu?
- Comment peut-on se permettre ça alors que la ville licencie des employés des transports.
Toplu taşıma çalışanlarını işten çıkartmışken bir şehrin mali gücü bunu nasıl karşılayabilir?
Jusqu'à la fin de l'année fiscale, tu n'auras pas de commission.
Mali yılın sonuna kadar komisyon almayacaksın.
J'ai regardé tes finances et bonne nouvelle, tu as peu de dépenses.
Timmy bana mali durumunu inceletti, ve ahh, İyi haber çok fazla sayıda pahalı giderin yok.
il traverse le Mali et la terre mystérieuse des Dogons qui connaissaient les étoiles Sirius B et C avant quelconque astronome.
Afrika'da, Mali'den ve Sirius sistemi hakkındaki bilgileriyle astronomları şaşırtan gizemli Dogon topraklarından geçer.
Est-ce que je dois me marier avec toi avant qu'il n'investisse? Avec toi?
Büyükbabanın şirketimize mali destekte bulunmasını istiyorsak,... seninle evlenmem mi gerek?
Parce qu'il n'arrête pas de me dire que mes finances doivent être en ordre,
Çünkü o, mali konular yüzünden bana sürekli baskı yapıyor ve sürekli evi düzene sokmamı istiyor.
Vive la responsabilité fiscale.
Bu mali sorumluluğa pek benzemez.
Un homme parle de responsabilité fiscale une femme, de bonne gestion d'un ménage.
Bir erkek buna mali sorumluluk diyebilir, bir kadın ise buna iyi ev idaresi der.
La gravité des faits et les ressources de l'accusé interdisent une caution.
İşlenen suçun büyüklüğünü ve sanığın mali durumunu da dikkate alarak Savcılık, kefalet talep edilmemesini arz ediyor.
Je vous arrête pour vol et pour le meurtre de notre cher Johannes Merrimack III, alias... Froufrou Joe.
Sen ve akrabaların bankayı soymak ve mali danışmanımız Üçüncü Johannes Merrimack'i öldürmekten tutuklusunuz.
Tout soutien financier sera le bienvenu.
Mali desteğiniz için teşekkürler!
Et si tu n'écoutes pas ton comptable de frère... écoute ta femme qui a pensé à ton avenir financier.
Muhasebeci olan ağabeyini dinlemeyeceksen bari senin için tertemiz, mali bir gelecek planlamış karını dinle.
Mais vu la conjoncture... personne n'aurait...
İçinde bulunduğumuz mali şartlar... Hiçbirimiz böyle olsun istemezdik.
Vous plaidez coupable pour falsification de rapports financiers et vous êtes banni à vie de tout syndicat.
İki kere mali kayıtlarda tahrifat yaptığını kabul edeceksin ve sendikalardan ömür boyu men edilmeye razı olacaksın.
J'offre un service financier unique aux hommes qui aiment parier.
Kumarı sevenler için eşsiz bir mali hizmet sunuyorum.
Vos états financiers, monsieur.
Mali durumunuz efendim.
Et son père gère des hôtels évalués à... 10 milliards?
Ve tabii ki, kızın otel işleri mali değeri 10 milyar mıydı?
Navré pour les soucis financiers au magazine dus à l'absence de Mikael.
Mikael'in yokluğunda dergide mali sorun yaşadıysanız bunun için özür dilerim.
Le groupe Vanger a pris une part dans Millennium, magazine financièrement fragile.
Petro-kimya üreticisi Vanger Endüstrileri Millennium dergisinin çoğunluk hissesini satın aldı. Analistlere göre dergi mali bir krizin içindeydi...
C'est une urgence financière.
Mali bir aciliyet var.
On a reçu les relevés financiers de Léo.
Leo'nun mali bilançosunun kopyaları var.
Demain, vous rencontrerez le PDG et le directeur financier de Pathfinder.
Pathfinder şirketinin başkanı ve mali denetmeni yarın geliyor.
J'ai vérifié ses finances, et la seule activité dans les 72 dernières heures est un retrait de 100 $ à un distributeur à Hollywood hier soir. C'est la limite quotidienne sur son compte étudiant.
Şef, bayan Adams'ın mali kayıtlarını inceledim, son 72 saatteki tek hareket,... Hollywood'taki bir bankamatikten $ 100 çekilmesi, ki bu da, öğrenci hesabının günlük limiti.
Chef, en étudiant les finances de Michelle, j'ai trouvé un retrait vers 1 h du matin sur Central avenue à Skid Row.
Michelle Landale'in mali kayıtlarını inceledim,.. ... Central Avenue keş mahallesindeki bir bankamatikten gece 1 : 00'de para çekildiğini fark ettim.
Ses comptes sentent mauvais aussi.
Mali durumlarına göre de tuhaf görünüyor.
Voyez la surveillance routière, ses comptes bancaires.
Trafik videolarını alın. Mali durumunu inceleyin.
Téléphone, compte en banque, adresse.
- Telefon kayıtları, mali durumlar, her şey...
- Pas le mari, j'ai vérifiais ses finances, il ne les a pas achetées.
Mali durumlarını kontrol ettim. O almamış bunları.
Rien dans ses comptes, son dossier, ses mails, ses textos, ni son album de fac.
Mali durumlarında, cinayet dosyasında, e-postalarında, mesajlarında okul yıllığında bile.
Vérifie ses appels.
Arama kayıtları ve mali durumları kontrol et.
J'ai regardé les comptes de Burns.
Burns'ün mali durumlarını inceledim.
J'ai examiné les comptes de Zack.
Zack'in mali durumlarına bakıyorum.
Étudie leurs comptes.
Ryan, Morrisler'in mali durumlarını inceler misin?
Point 7. Notre taux d'imposition est resté inchangé cette année.
Bu mali yıl, kurumlar vergisi oranımız değişmeden kaldı.
Elle vérifiait ses comptes.
Adamın mali durumunu kontrol ediyor sanıyordum.
Les ressources financières de M. Bishop sont illimitées.
Çünkü Bay Bishop'ın mali kaynaklarının sonsuz olduğunu şu anda tesis ettik.
Votre femme n'aura rien financièrement.
İyi haber, eşiniz mali olarak bitik durumda.
J'ai trop acheté en ligne, et mon banquier a instauré ça pour éviter les achats impulsifs.
İnternetten fazla alışveriş yaptığım için, mali danışmanım limit koydurdu ve onu aşamıyorum.
J'ai un boulot, un vrai boulot, en tant que conseiller financier dans une grosse compagnie.
Bir işim var. Gerçek bir işim. Büyük bir şirkette mali danışman olarak çalışacağım.
Les îles Caïmans abritent seulement 60 000 personnes, mais grâce à une législation fiscale clémente, c'est le cinquième plus grand centre financier au monde, mais ce n'est pas une banque ordinaire.
Cayman Adaları, yalnızca 60 bin kişiye ev sahipliği yapar. Epey rahatlık tanıyan vergi yasaları sayesinde dünyanın en büyük 5. mali merkezidir.
Que vous soyez boursier à la recherche d'abris fiscaux ou criminel international qui cherche à cacher une fortune, c'est presqu impossible pour les agences gouvernementales d'accéder à vos informations lorsque votre banque favorite n'est rien de plus qu'un numéro téléphonique, un signe sur une fenêtre et un banquier véreux avec des dents très blanches.
Kendine vergi cenneti arayan Wall Street'ten çıkma bir yönetici ya da minik servetini zulalamak isteyen uluslararası bir suçlu için mali bilgilerinin kamu kurumlarının eline geçmesi imkansıza yakındır eğer tercihlerini bir tabela, rehberde bir numara ve de bembeyaz dişleri ışıldayan, ahlaksız bir bankacıdan yana kullandılarsa.
Partager leurs informations financières briserait certainement votre contrat.
Mali bilgilerini başkalarıyla paylaşman anlaşmanızı ihlal edecektir.
Ils veulent telles fichiers financiers sur tel site
Bir internet "sayfasının" mali kayıtları mı ne lazımmış.
Première règle dans les enquêtes d'homicide.
Malî veriler... Cinayet soruşturmalarının bir numaralı kuralı.
Ses appels, ses e-mails, ses transactions financières?
Telefon kayıtları, e-postalar, malî hareketler...
En tant qu'Américains coincés,
- Mali sıkıntı yaşayan Amerikalılardan olduğumuz için,