Translate.vc / Français → Turc / Managé
Managé traduction Turc
31 traduction parallèle
Pourquoi, tu voudrais être managé?
Niye, hizmet edecek birini mi arıyorsun?
J'ai managé cinq groupes au bloc D et ils étaient super bons.
D bloğunda beş grubun menejerliğini yaptım ve feci iyilerdi. Hem de nasıl. Twixies'i hiç duydun mu?
Puis on vous défonce aux médicaments... tout ça parce que vous avez été mal managé.
Sonra da size uyuşturucu vermeye çalışacaklar çünkü bir menajeriniz yok.
J'en ai marre d'être managé.
Bana patronluk taslamandan bıktım baba.
Oh, eh bien, ton managé, Rudy Truitt, est venu l'autre jour après s'être fait mordre par son raton-laveur, Reba.
Geçen gün menajerliğini yaptığın Rudy Truitt geldi. Evcil rakunu Reba tarafından ısırılmış.
T'as déjà managé des groupes avant?
- Ben. - Daha önce grup menajerliği yaptın mı?
Le ménage à trois, c'est français.
Bu, "Manage a trois" işi. Bu Fransızcaydı değil mi?
Si je manage ta carrière de boxeur, tu dois avoir confiance en moi.
Eğer boks kariyerini yöneteceksem bana güvenmelisin. - Bir şey göstereyim.
Manage the talk until her name come round.
Sonra adını öğrenene kadar onunla konuşacağım. Kıyafetim kâfiyse adını hatırlayacaktır.
E, t'es en feu. Bientôt je vais vouloir que tu me manage.
E, yakında menajerim olmanı isteyebilirim.
And I could go forward for years but there will be? a time when riuscir not the most to manage it.
Yıllarca böyle devam edebilirdim ama bununla artık uğraşamayacağım bir zaman olacak.
Je manage Vincent Chase.
Vincent Chase'i temsil ediyorum.
- Ray, je manage Cora.
- Selam, ben Ray. Cora'nın menejeriyim.
C'est pas mon boulot de le changer. Je manage maintenant.
Bunu değiştirmek benim işim değil Şimdi ben yöneticiyim.
Will est mon ami et manage mon nouveau groupe.
Will hem benim arkadaşım hem de yeni grubumun menajeri.
Et il vous manage?
- Ve o da menajerin?
Je manage son groupe. Quoi?
Onun grubunu yönetiyorum.
Je manage un groupe fabuleux.
Şu muhteşem grubu ben yönetiyorum.
♪ if I asked you to scratch my back ♪ ♪ could you manage that? ♪
* Sırtımı kaşımanı istersem, yapabilir misin?
Tu me manage à fond, hein?
Orta yönetim seviyesine çıktın demek.
Je manage le quotidien pour Merrick depuis plus de 20 ans.
20 yıldır Merrick'in günlük işlerini yürütüyorum.
Officiellement, la place de No 2 est occupée par Jang Su-ki. Un poste honorifique. Il ne manage rien du tout.
Resmi olarak ikinci sırada Jang Su-ki var ama doğrusu bu bir formalite ve bu işle pek alakası yok.
Je manage la carrière de Danny depuis le tout début.
En başından beri Danny'nin kariyeriyle ben ilgileniyorum. Sen bu işe karışma, Ben.
Maman ne à forcer vu qu'elle manage ta carrière, et tu voulais être près de Jane.
Annem zorla yaptırdı. Çünkü o senin menejerin ve sen Jane'e yakın olmak istedin.
Elle manage tous nos riders.
Rodeocularımızın müdürüdür.
Apprend comment prendre de l'initiative si tu ne veux pas que je micro-manage.
Oraya gelmemi istemiyorsanız bu işi hemen bitirin.
Donc je suppose que maintenant je manage toutes musiciens ringards de la ville.
Yani sanırım artık kasabadaki bütün mankafaların menajerliğini yapacağım.
C'est pas possible que je leur dise que je manage Meatball et les Truitts.
Onlara hayatta Köfte ve Truitt'lerin menajerliğini yaptığımı söylemem.
Elle était au La Manage.
La Manage'a gitmiş.
Est-ce que c'est le mannequin homme que je manage et qui sort avec Max?
Bu benim yönettiğim, aynı zamanda Max ile beraber olan erkek manken mi?
Alors manage-le!
Onu yöneteceksin.