Translate.vc / Français → Turc / Marks
Marks traduction Turc
1,119 traduction parallèle
150 marks pour cette chambre.
Böyle bir oda için 1 50 mark!
"Descartes, Kant, Marx, Mao..."
Descartes, Kant, Marks, Mao... "
4,70 marks.
4 mark, 70 fenik.
100 marks.
Yüzlük.
D'accord pour 100 marks.
Yüz olsun o zaman.
20 marks.
20 mark.
- 20 marks.
20 mark.
A peu près 65000000 de marks.
Yani yaklaşık 65 milyon mark.
Je voudrais changer 300 marks en lires...
- İyi günler. Bir miktar Alman markı bozdurup... liret almak istiyorum.
2 marks 40. 1,20 le kilo.
Kilosu 1.20 mark'tan, 2.40 mark tutuyor.
1720,70 marks.
1720.70 mark.
Tu touches 200 marks. Et 5 % sur le total... ça fait 86 marks.
Sana 200 mark artı kardan da yüzde beş ve bu da 86 mark yapar.
Je prends 200 marks.
200 mark'ı alayım.
On a gagné presque 2000 marks ce mois-ci.
Bu ay neredeyse 2.000 mark kazandık.
612 marks 30. Quatre cageots pourris.
Toplam 612.30 mark kazandık.
Le mois dernier, on a fait 5000 marks.
Geçen ay 5,000 mark kazandık.
Nous acceptons les francs suisses, les marks et les yens.
İsviçre Frangı, Alman Markı Japon Yen'i olur.
Apportez les marks, nous apportons les corps.
Siz Alman Marklarını getireceksiniz, biz de cesetleri.
Ils ont les marks et les corps sont à la morgue.
Trotta kardeşlerle buluşup Alman Marklarını verdim. Cesetler morgda.
27 marks, petit déjeuner compris.
Kahvaltı dâhil 27 mark.
50 marks, avec le petit déjeuner. Même quand je suis en retard pour payer.
Kahvaltıyla birlikte 50 Mark, ben daha ödemedim bile.
Je lui ai dit que tu étais un écrivain célèbre et il paie 50 marks.
ve ona ne kadar ünlü bir yazar olduğunu söyledim ve 50 Mark veriyor. Tamam mı?
Mon livre est un ouvrage d'art, très pittoresque. 25 marks d'acompte. N'est-ce pas?
Sizi temin ederim bu kitap tamamen sanat eseri sanat eseri ve renkli... başlangıç için 25 Mark.
50 marks, c'est pas si mal, non?
50 Mark. Hiç fena sayılmaz, değil mi?
3 marks l'heure!
Saat'te 3 Mark. Buna ihtiyacım var.
J'ai refusé 3 invitations à dîner et dépensé 32,50 marks pour elle.
Bu hafta içindeki 3 yemek davetini iptal etmek zorunda kaldım ve bu kız için 32 Mark harcadım.
Sans doute parce qu'elle ne trouvera plus à louer 50 marks cette misérable piaule.
Sanırım ağlamasının tek nedeni bu zavallı oda için kimseden 50 mark alamayacak olması.
Il n'a pas à donner des leçons à 3 marks de l'heure.
Saati 3 Mark'tan İngilizce dersleri vermek zorunda değil.
Il y joint ceci : 300 marks.
Ayrıca bunu da göndermiş. 300 Mark.
Tu veux gagner mille marks?
Bin mark kazanmak ister misin?
Et près de 40 000 marks.
- Ve yaklaşık 40,000 mark.
Je me suis dit que j'allais vous rendre les 3,50 marks que vous m'avez avancés.
Size 3.5 mark borcum vardı... onu verecektim.
45 marks le caviar!
Havyar 45 mark!
236,50 marks.
236.5 mark.
10 marks.
On mark.
Fouad, va chez moi et demande 100 marks pour moi, vite!
Bana git ve 100 mark getir! Çabuk!
Avec Ies droits de reproduction, on atteindrait deux millions de marks.
Telif haklarıyla birlikte belki iki milyon mark.
Mais iI faut déduire 2 marks par corps pour Ies frais de crémation.
Ama her ceset iki marka mal olur. Cesetleri yakma parası.
Je veux ma voiture, mes vêtements 1 000 marks pour mes frais.
Arabamı ve kendi giysilerimi istiyorum, bir de masraflar için 1000 mark.
Investir 16 mille marks à Berlin et nous gagnons 15 pour-cent.
Berlin için 16 bin mark, % 15 kazanırız.
Dites-moi, pourquoi je vous ai donné 30 mille marks en vous faisant confiance?
Tek bir sözüne bakarak neden sana 30 bin mark verdim ben?
Monsieur Maurice Welt, rendez-moi immédiatement mes 30 mille marks!
Bay Maurycy Welt hemen 30 bin mark'ımı geri ver!
Vous pourriez me prêter 20 marks, chef?
Şef, bana 20 mark borç verebilir misin?
Tu dois me prêter 10 marks.
Bana 10 mark borç vermelisin Hedwig!
Seulement 200 marks.
- Sadece 200 frank.
300 marks.
Üç yüz.
- En francs suisses ou en marks?
- Lütfen Bay Armbruster.
J'ai gagné 210 marks cette semaine.
Ben bu hafta 210 mark kazandım, sen de 236.5 mark.
16 mille marks.
- 16 bin mark.
- 30 mille marks...
- 30 bin mark.
5 marks!
5 mark Hedwig!