Translate.vc / Français → Turc / Marseille
Marseille traduction Turc
451 traduction parallèle
Vous allez juste à Marseille pour rencontrer notre agent espagnol.
İspanya ajanımızla buluşmak için Marsilya'ya gitmen emredildi sadece.
Il y a un moment que je voulais vous poser certaines questions. Vous êtes de Marseille?
Mösyö La Valle... bir süredir size sormak istediğim birkaç şey var.
Alors vous devez être un parent des Le Val de Marseille?
- Mm-hmm. Bu durumda Marsilyalı La Valle ailesiyle akrabalığınız olmalı.
Je connais les Le Val de Marseille depuis plus de 30 ans.
Ve Marsilyalı La Valle ailesini de... 30 yıldan fazladır tanıyorum.
- De Marseille, je pense.
- Marsilya'dan sanırım.
Il y a plus de Paris... Il y a plus de Marseille...
Artık ne Paris, ne Marsilya...
Votre bourreau est meilleur a marseille? Oui.
Sen, Marsilya'da daha iyi kırbaççılarımız mı var diyorsun?
De Paris à Marseille... puis de Marseille à Oran.
Paris'ten Marseilles'e. Akdeniz'den Oran'a.
S'il ne l'a pas laissée à Marseille ou à Oran... il ne la laissera pas à Casablanca.
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, onu Casablanca'da da bırakmayacaktır.
Il y a un train pour Marseille à 17 h. Je serai à votre hôtel à 16h30.
Marseilles treni 5'te kalkıyor. 4.30'da seni otelinden alırım.
Marions-nous à Marseille!
Marseilles'de evlenelim mi?
Quand j'étais malade à Marseille et que ta vie était en danger... pourquoi es-tu resté?
Ben Marseilles'de iki hafta hastayken ve sen tehlikedeyken, neden bırakmadın beni?
Citoyenne française, née à Marseille. Très bien informé!
Her şeyden haberi var.
Étant de Marseille, vous devez adorer la bouillabaisse.
Marsilya'dan olduğuna göre safranlı balık çorbasına bayılıyor olmalısın.
Je devais prendre le Ville de Nancy qui transportait des minerais afin de rejoindre Marseille.
Nikel cevheri yüklü Ville de Nancy gemisiyle Marsilya'ya geçit yoluyla gitmem istendi.
Traversant le canal de Panama, nous mîmes le cap sur Marseille.
Panama Kanalı'ndan geçtikten sonra Ville de Nancy dümeni Marsilya'ya çevirdi.
Les remettre à la police à Marseille dès notre arrivée.
Marsilya'ya varır varmaz onları polise teslim etmeni elbette.
Mais il changera de ton, à Marseille.
Çok şükür Marsilya'ya vardığımızda onun sözü son söz olmayacak.
- On pourrait y aller, embarquer à Marseille pour le Portugal et partir en bateau pour...
- Biliyor musun, hâlâ yapabiliriz. Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
Si j'obéis aux ordres et rejoins Marseille, l'inévitable se produira.
Emirlere uyup Marsilya'ya gidersem neler olacağını biliyorsun.
Persuaderiez-vous le capitaine Malo d'atteindre Marseille de nuit?
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
Marseille? Pourquoi ça?
Marsilya'ya mı?
Si vous ne débarquiez pas à Marseille?
Ya Marsilya'ya ulaşmazsan?
Nous n'allons plus à Marseille?
Marsilya'ya doğru gitmiyoruz.
Je prends le commandement jusqu'à Marseille.
Şu andan Marsilya'ya ulaşana dek, bu gemide benim emrimde çalışacaksınız.
Vous serez libre si vous me donnez votre parole - de faire route sur Marseille.
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
Ceux qui m'aideront à rejoindre Marseille seront graciés par le gouvernement de Vichy.
Bu geminin Marsilya'ya gitmesine yardımcı olacak herkese Vichy hükümeti adına tam kapsamlı af sözü veriyorum.
A Marseille, c'est pas comme ici.
Başka yerlere farklılaşan Marsilya'nın gelenekleri...
A Marseille, on chante avec les mains.
Şapşal herif, Marsilya'da insanlar elleriyle şarkı söylemez mi?
Je prends le train de 5 heures pour Marseille.
Sabah 5'teki Marsilya trenine bineceğim.
Personne ne s'appelle Paris ou Marseille.
İnsanlar genellikle kendilerine Paris ya da Marsilya demez, değil mi?
Oh, elle a pris les enfants et a déménagé chez son frère à Marseille.
Çocukları aldı ve Marsilya'ya kardeşinin yanına gitti.
Dis à ton père que le nom du frère à Marseille est Pastin.
Babana söyle kardeşinin soyadı Pastine ve Marsilya'da yaşıyor.
La semaine dernière, Marseille. La semaine d'avant, Avignon. La semaine prochaine, Aix-les-Bains.
Geçen hafta Marsilya'da... bir önceki hafta Avignon'da ve gelecek hafta Aix-les-Bains'da.
Elle évoluait parmi ces dingues, dans les casinos, les plages ou les bagarres, de Marseille à Monaco, comme si elle était sous novocaï : Ne.
Marsilya'dan Monako'ya kadar uzanan kumarhaneleri plajları ve meyhaneleri dolduran bu çılgın insanların arasında uyuyormuş gibi dolaşıyordu.
Turin, Trieste, Marseille et Mogador.
Torino'yla Trieste, Marsilya ve Fas.
Je me souviens de Noël 1892 à Marseille.
1892 Noel'ini hatırlıyorum. Marsilya'daydım.
Le train jusqu'à Marseille. Le vapeur pour Bombay, via Suez.
Şimdi, beyefendi, trenle Marsilya'ya oradan vapurla Süveyş kanalıyla Bombay'a, Hindistan'ı trenle geçerek,..
Voici vos billets pour Marseille.
İşte Marsilya biletleriniz.
Demande-leur si on peut gagner Marseille. Bien.
Onlara Marsilya'dan ne kadar uzakta olduğumuzu ve yola devam etmek için nasıl bir araçları olduğunu sor.
Marseille est loin d'ici.
Marsilya'ya çok uzun bir yol var.
Vous serez à Marseille dans 10 heures.
Şimdi yola çıkarsan 10 saat içinde Marsilya'da olursun.
Une autre indication de StiIIman depuis marseille.
Marsilya'daki Stillman üssünden görüldü.
- Non, de Marseille.
Hayir, Marsilya'liyim.
J'appelle de la part de Tony, de Marseille.
Toni'nin tavsiyesi üzerine Marsilya'dan ariyorum.
Je suppose que nous ne sommes pas à Marseille, malgré ce que cet homme nous a offert à manger.
Beyefendinin ikram ettiği yiyeceklere rağmen... Marsilya'da değiliz sanırım.
Ils se sont parlé entre Nice et Marseille.
Nice'ten Marsilya'ya sohbet etmişler.
La base française près de Marseille.
Elbette, Akdeniz'de Marsilya'nın yakınında bir Fransız üssü.
MARSEILLE
Senin için.
Ferraris Luigi, né à Turin... arrêté à Bologne, en 1928, condamné à douze ans pour conspiration, évadé, vu à Marseille et à Paris.
" Luigi Ferraris. Turin doğumlu. 3 Ekim 1906.
Ils sont à Marseille pour quinze jours.
Hayır bayım.