Translate.vc / Français → Turc / Martial
Martial traduction Turc
160 traduction parallèle
Saisissez la Cour martial.
Askeri mahkeme belgelerini hazırla.
Mais j'aurais fait ça plus martial...
Ama daha fazla savaş anlatılmalı, canlı, sert olmalı.
"Il était vieux, mais grand et robuste " et marchait d'un pas décidé, presque martial.
Yaşlıydı, ama uzun boylu ve güçlüydü, ve kararlı, düzgün adımlarla yürüyordu.
D'un air martial.
Askeri bir havayla
Jamais il ne m'en parle. Il a été impliqué dans un procès... Là-bas, en court martial
Orada duruşmaya katılmış askeri mahkemede.
C'est ce que sa mère a dit en Court Martial
Annesinin askeri mahkemede söylediği buydu.
Qui sait pratiquer un art martial n'est pas tendu mais prêt.
iyi bir savaş ustası sinirli olmamalı, ama hazır...
La frappe dont tu parles... est une arme puissante... facilement détournée par celui qui ne respecte pas les règles de l'art martial.
Bu darbe Çok güçlü bir silahtır Yeminini bırakan bir savaş ustası tarafından kötüye kullanılabilinir.
Celui qui pratique un art martial prend ses propres responsabilités... et accepte les conséquences de ses actes.
"Bir savaş ustası kendisi için sorumluluk almalı... "... Ve yaptığının önemini kabul etmeli. "
Quel art martial voulez-vous m'apprendre?
Ne tür bir dövüş stili öğretmek istiyordun?
Mes yeux! Je t'aurais transmis les huit styles de mon art martial si je voyais encore.
Gözlerim... görseydi sana tüm hamleleri öğretirdim
L'air martial, arbore tous tes rubans : Le beau linge verra enfin un héros... debout!
Nişanlarını gösterip, dimdik ayakta duracak... bu insanlara, kahraman nasıl olurmuş göstereceksin.
L'art martial qui consiste à éviscérer un autre être humain avec un bâton de sucette.
Bir uzak doğu sporu. Başka bir insanın bağırsaklarını şeker çubuğuyla deşmeyi öğretir.
Je suis Martial.
Adım Martia.
Tu sais, il y a aussi un art martial écossais.
İskoçya'nın da kendine özgü bir savunma sanatı var.
C'est une ancienne forme d'art Martial
Antik origatsi sanatı bu.
C'est peut-être une technique mentale d'un art martial, le cerveau se bloque à une cadence de la voix de Modell.
Bilmiyorum. Doğu inançlarında bir inanış. Modell'in sesindeki özel bir tını ve ritm,... insanların beyin kimyasını geçici bir süre baskı altına alıyor.
- Lincoln a déclaré la loi martiale en 1862!
Başkan Lincoln martial yasasını 1862'de açıkladı.
Vous avez su maîtriser l'art martial le plus fabuleux.
Dünyaya hakimiyet güçleri! Ne diyorsun sen?
Un véritable artiste martial ne se laisse jamais coincer comme ça.
Gerçek bir dövüşçü asla böyle bir tuzağa düşmez.
Quel art martial pour te faire botter le cul?
Hangi kavga stili ile seni yere indirmemi istersin?
Les courses de chevaux, l'escrime et l'art martial du bâton
At yarışı, kılıç dövüşü ve sopa dövüşü.
L'art martial Vulcain, le Suus Mahna, demande des années pour être maîtrisé.
Vulkan dövüş sanatı Suus Mahna da... ustalaşmak yıllar sürer.
Nous sommes parvenus à éviter une cour martial, mais... ils nous ont cloués au sol pendant trois mois.
Divanı Harp'e verilmekten kurtulduk ama üç ay ceza aldık.
Capoeira, l'art martial brésilien, la danse de combat.
Dans ve dövüşü birleştiren bir Brezilya savunma sanatıdır.
Relacher ce criminel est digne de la court martial, soldat.
O suçluyu serbest bırakmak savaş mahkemesine aykırıdır, asker.
Ça s'appelle "Taekkyeon", c'est un art martial coréen.
Kore dövüş sanatlarında bu na Taekkyeon denir.
- Qui? Le seul artiste martial japonais en mesure de le faire.
Sadece gerçek Japon Dövüşçüsü Onu yenebilir.
Ce n'est pas un art martial.
O bir Dövüş sanatı değil
Sergent, je veux que vous coordonniez les opérations avec Prévôt Martial.
Çavuş, İnzibat amiri Martial ile irtibata geç.
Masters of Martial Art.
Ninjaların sanatı
- Masters of Martial Art?
- Bu Ninjaların Savaşı mı? - Evet
Depuis, le capitaine de Kevin est à son bureau, submergé de paperasse, on va faire une enquête, il pourrait passer en court martial.
Kevin'in takım komutanı masabaşı işe atanmış ve....... bir soruşturma bekliyor. Askeri mahkemeye bile çıkabilir.
Là-bas, il fut initié à un art martial des plus étranges.
Orada, esrarengiz savaş sanatıyla tanıştı.
C'est un art martial.
Bir dövüş sanatı.
Tu devrais regarder Arts Martiaux Extrêmes, avec Mike Chaturantabut.
- Karate? - Evet. Extreme Martial Arts programını izlemelisin.
Le Village Martial est loin.
Savaşçı köyden ayrıldık.
C'est un art martial, comme le karaté.
Judo yada karate gibi bir şey.
Le Tai chi est une forme de méditation, mais c'est aussi un art martial.
Tai Chi hem bir meditasyon biçimi hem de bir dövüş sanatıdır.
Cela n'a plus rien à voir avec l'art martial.
Hepsi safsata. Bir dövüş sanatı böyle olamaz.
je dois promouvoir notre art martial.
Anne, ben aile itibarımızı daha da yükseltmekle meşgulüm.
Grâce à moi l'art martial des Huo sera désormais invincible.
Huo ailesi bir daha asla kaybetmeyecek.
par conséquent que toutes les écoles d'arts martiaux du monde se valent et qu'aucun art martial n'est supérieur aux autres?
Hiç bu şekilde düşünmemiştim. Sana göre, bir Wushu tarzının... başka bir tarza üstünlüğü var mı?
Je suis convaincu qu'aucun art martial n'est supérieur aux autres.
Ben... hiçbir stilin üstün olduğunu inanmıyorum.
Je ne suis qu'un artiste martial. J'ai mis des années à comprendre ce qu'est un art martial à découvrir à quoi il sert.
Wushu'nun gerçek anlamını, ve onun amacını anlamam... benim yıllarımı aldı.
Parce que c'est le principe de tout art martial.
Çünkü dövüş sanatlarının amacı budur.
Notre esprit martial
Dürüst savaşçı ruhumuz.
.. des débits de boisson. - Vous êtes précieux, M. Martial.
Üstünüze yok, Bay Martial.
C'est l'oeuvre d'un artiste martial expérimenté.
Profesyönel işi!
Vous êtes avec la Foshan Martial Art Team.
U
Ancêtres du Village Martial.
Yaptığım hatalardan dolayı beni affedin.