Translate.vc / Français → Turc / Mattie
Mattie traduction Turc
358 traduction parallèle
Dis à Mattie qu'on fera sortir son mec de taule.
Mattie'ye ilk büyük paranın kocasını hapisten çıkartmak için kullanılacağını söyle.
Je serai revenu avec Mattie d'ici demain soir.
Yarın geceden önce Mattie ile dönmeye çalışacağım.
- Hé, Mattie.
- Selam Mattie.
Hé, c'est bon de te voir, Mattie.
Seni görmek güzel Mattie.
Keechie, vous conduirez Mattie au bus.
Keechie, bizim için Mattie'yi otobüs durağına bırakırsın.
Fais ta part, Mattie.
Sen üzerine düşeni yap Mattie.
Mattie a trouvé une maison à Gusherton.
Mattie bize Gusherton'da bir ev ayarladı.
Bonjour, Mattie.
Selam Mattie.
Mattie!
Mattie!
Merci, Mattie.
Sağ ol Mattie.
Le mari de Mattie n'est pas sorti de prison. lls ont refusé.
Mattie'nin kocasını içerden çıkartamadı. Şartlı tahliye kurulu reddetti.
Bonsoir, Mattie.
Merhaba Mattie.
Tu le prends, Mattie.
Bunu sen al Mattie.
Tu as du papier, Mattie?
Bir parça kağıt versene Mattie?
Merci, Mattie.
Teşekkür ederim Mattie.
Il n'y a qu'à la déclarer irresponsable.
- Joe, John ve Mattie. Kanuni olarak ehliyetsiz olduğunu ilan edeceğiz.
Mattie, viens!
Mattie! Sana ihtiyacım var.
Avec ma Mattie.
Sen ve Mattie.
Où est Mattie?
Mattie nerede?
Ce n'est qu'une vieille cabane à outils.
Haydi Mattie, ev dediğin eski bir alet deposu.
Je suis Mattie Ross, de Dardanelle, comté de Yell.
Ben, Yell - Dardanelle'den Mattie Ross.
Je parie que vous vous appelez Mattie Ross.
Bir tahminde bulunayım. Bence senin adın Mattie Ross.
- Mattie Ross.
- Mattie Ross.
Je suis Mattie Ross et j'aimerais vous revendre ces poneys.
Adım Mattie Ross. Bu midillileri size geri satmak istiyorum.
Je suis Mattie Ross, du comté de Yell.
Adım Mattie Ross. Yell bölgesindenim.
Je suis Mattie Ross, du comté de Yell.
Benim adım Mattie Ross, Yell bölgesinden.
Petite Mattie, la comptable.
Küçük Mattie.
Je suis Mattie Ross, du comté de Yell.
Ben Yell bölgesinden Mattie Ross.
- Vous êtes blessée?
- Yaralı mısın Mattie?
J'ai Mattie.
Mattie benimle.
Mais quand Mattie m'a tout raconté, je suis revenu sur ma décision.
Ama Mattie her şeyi anlatınca, fikir değiştirdim.
Chez ma belle-sœur, Mattie.
Ben baldızım Mattie'nin yanına gitmek zorundayım.
Ça m'étonne pas que Bud veule s'évader de prison, avec cette cuisine.
Benim kardeşim böyle yemek yapsaydı hapisten kaçabilmek için kafasını çalıştırabilip çalıştıramadığı umrumda bile olmazdı Mattie.
- Qu'est-ce qu'il y a en dessert?
Tatlı olarak ne yaptın Mattie?
Lula, quand Mattie s'endormira ce soir, viens dans ma chambre. Je n'ai pas de petites peaux.
Tırnak etlerim iyi oldu.
Je dirai à ce vieux crétin de... partir d'ici.
Bowie, o eski toprak Mattie'ye diyeceğim ki burayı terk et.
Pourquoi ne dis-tu pas à cette virago de Mattie de décamper?
Neden eski toprak Mattie'ye uzaklaşmasını söylemedin?
Mattie, laisse-moi au moins te payer un taxi.
Mattie, sizi götürmeme izin vermiyorsan en azından taksi parasını ödeyeyim.
Mattie peut revenir s'occuper de la maison.
Yani eğer Mattie geri dönüp de, evin işlerini üstlenirse...
Ils seront pour Mattie, les gosses et Bud quand il sortira.
Yani aslında, Mattie ve çocuklar ile hapisten çıktığında bizim Bud için ben moteli satın almak istemiştim.
Mattie a été loyale envers Bud.
Şu Mattie var ya, hem bana, hem de bizim Bud'a hep sadık kalmıştır.
- Tu es de passage? - J'ai besoin d'une planque, Mattie.
Sadece geçiyor muydun?
- Toi et cette Mobley?
Bir yer bakıyorum Mattie. Sen ve şu Mobley kızı mı?
- S'il s'agit d'argent, j'en ai.
Dinle Mattie, eğer derdin para ise onu sakın düşünme.
T'es une fille bien, comme disait T-Dub.
Sağol Mattie. T-Dub'ın dediği gibi insan biriymişsin.
J'ai une pièce de cinq cents, Mattie.
Beş senti buraya bırakıyorum Mattie.
Je peux lui apporter un coca?
Onun için de bir kola alabilir miyim Mattie?
Lâche-moi!
Bowie! Bırak beni Mattie!
Mattie?
Mattie?
- Voilà qui a du sens. Merci, Mattie.
Şimdi oldu işte.
Lâche-moi.
Mattie, bırak gideyim.