Translate.vc / Français → Turc / Mercier
Mercier traduction Turc
76 traduction parallèle
Je voudrais parler à Mercier.
Mercier'yi bağlar mısınız lütfen?
Je souhaite parler directement à M. Mercier.
Hayır, Mösyö Mercier ile bizzat görüşmek istiyorum.
AIlô, M. Mercier?
Alo, Mösyö Mercier?
Non.
Hayır, Mösyö Mercier.
Je l'ai surpris au téléphone avec Mercier, le bijoutier.
Kuyumcu Mercier ile telefon konuşmasına kulak misafiri oldum.
Mais M. Mercier...
Ama Mösyö Mercier...
- Juste un mot avec Mercier.
- Mercier'ye bir diyeceğim var.
Permettez-moi de me présenter.
Mösyö Mercier, kendimi tanıtabilir miyim?
Tout ceci est ridicule.
Mösyö Mercier, saçmalık bu.
Cela vous laisse le temps de tout régler avec M. Mercier, mais naturellement, vous n'aurez pas le temps de faire des adieux.
5.40'a kadar Mösyö Mercier ile olan münasebetini bitirmek için zamanın var... ama tabii... vedalaşmalar için vaktin olmayacak.
Dites bien à votre petit-fils... de ne jamais se faire mercier!
Bayan Rosen, torununuzu gördüğünüzde ona söyleyin tuhafiyeci olmasın.
Bonsoir, Mlle...
- Bayan.. - Bayan Mercier.
Mercier.
Bayan Mercier.
Comment as-tu payé les trappeurs indiens, Mercier?
Yerli avcılara neyle ödeme yaptın?
Fronsac, je vous présente M. Mercier,
- Seni bay Mercier'le tanıştırayım.
Je devais finir.
Mercier kasabı değiştirmek istiyor.
Laura Mercier prend de la morphine? - Tu veux la garder?
Kozmetik dükkânında Demerol var mıdır?
- Mademoiselle Mercier vous attend, suite 304.
Bayan Mercier sizi 304 numaralı odada bekliyor.
et que le mercier, celui-là même avec qui vous auriez passé la majeure partie du temps, ait dit que vous n'êtes pas venue depuis plusieurs mois.
Ve günün büyük bölümünü geçirmiş olacağın tuhafiyeci, birkaç aydır o dükkana uğramadığını söylemiş.
Seuls Zack Conroy et Céleste Mercier peuvent faire mieux.
Onları sadece Zach Conroy ve Celeste Mercier yakalayabilir.
Nous allons voir si Zack Conroy a trouvé la rédemption avec sa partenaire ou si la perte malencontreuse de Céleste Mercier continuera à le hanter, en plus de l'excellente performance de Bright et Halyard.
Zack Conroy yeni partnerinde kurtuluşu bulacak mı görme zamanı geldi. ya da Celeste Mercier'in talihsiz kaybı onu rahatsız etmeye devam edecek mi? Bright ve Halyard'ın seçkin programını görmezden mi gelecek?
D'abord, Céleste Mercier se casse la jambe,
Celeste Mercier'in kırık bacağından sonra şimdi de bu.
Je crois que Céleste Mercier vient d'annoncer qu'elle rompait.
Sanırım Celeste Mercier az önce nişanı bozduğunu ilan etti.
- C'est Mercier.
- Alo? - Mercier burada.
La confiserie Mercier.
"Şekerci Mercier". Oradaki Mercier benim.
Pour que personne le sache, M. Mercier racontait que je faisais juste la livraison et que le fabricant était un ermite qui vivait caché dans le fin fond du Vercors.
Bay Mercier insanlara sadece teslimatçı kız olduğumu söylerdi. Ayrıca çikolata üreticisinin dağlarda inzivaya çekilmiş bir keşiş olduğunu söylerdi..
Les chocolats Mercier se vendaient de plus en plus.
Mercier'in çikolataları popüler olmaya başlamıştı.
Monsieur Mercier...
Bay Mercier!
- Des chocolats de chez Mercier.
Mercier çikolatalarını.
- M. Mercier est mort, et son chocolatier, introuvable.
Çünkü Bay Mercier öldü. Hiç kimse onun çikolata üreticisini bulamadı.
- Le seul à le connaître, c'était Mercier.
Sadece Mercier yerini biliyordu.
- Le chocolatier de Mercier.
- Mercier'in çikolata üreticisi.
- Je n'en ai plus mangé de si bon depuis Mercier.
Mercier döneminden beri böyle güzel çikolatalar tatmadım.
- C'est bien le chocolatier de chez Mercier.
Mercier'in çikolata üreticisi.
- C'est elle, le chocolatier de chez Mercier.
Mercier'in çikolata üreticisi o. Ne?
Dr Mercier!
Dr. Mercier!
Mme Mercier, vos danseuses!
Bayan Mercier, dansçılar lütfen!
Gilles Mercier et Erich Nunemacher.
- Gilles Mercier ve Erich Nunemacher.
Mercier, c'est du gros calibre.
- Vay be, Mercier'le dost olmak zordur.
Lui et Mercier sont à l'abri.
O ve Mercier eve kapanmışlar.
Avec notre patrouille et les gardes de Mercier. On sera bien accueillis.
Bizim devriye polislerimizin ve Mercier'in güvelik detaylarıyla birlikte, uğramamızda hiçbir sakınca yok.
Mercier est un type bien.
Mercier'le tanıştım, iyi bir adam.
Pour arriver à Mercier?
- Belki Mercier'in kendisine ulaşmak içindir.
On va rendre visite à Mercier ce matin.
Temizlenmemiz ve Mercier'i sabah erkenden ziyaret etmemiz lazım, tamam mı?
Salut, Paramita Megawati, l'assistante de monsieur Mercier.
Ben Peramita Megawatti. Bay Mercier'in sekreteriyim.
Inspecteur Dr Cross... Gilles Mercier.
Dedektif Doktor Cross, Ben Leon Mercier.
Mercier's Corporation, une nouvelle vision de Detroit.
Malthus Şirketi, Detroit'in yeni görünüşünü sunar.
M. Mercier, vous et moi savons que vos employés ne sont pas la cible, vous l'êtes.
Bay Mercier, ikimizde asıl hedefin çalışanlarınız değil de siz olduğunuzu biliyoruz.
Irène Mercier.
Irene Mercier.
"Baume Mercier".
Baume Mercier.
- Dr Mercier.
- Dr. Mercier.