English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Mette

Mette traduction Turc

2,745 traduction parallèle
Il est temps que je me mette à écrire.
Bilgi doğrulamayı bırakıp yazmaya başlamam lazım.
Il faut qu'il le croie pour qu'il se mette enfin à table!
Ama inciteceğime inanması gerek. Sonra bize ne istersek söyleyecek, tamam mı?
Les gens veulent qu'on mette fin à tout ça.
İnsanlar "Neden bunu durduramıyoruz?" diye soruyorlar.
Maintenant, nous savons tout les deux que Conway cherche à mettre le meurtre d'Elmer sur le dos de quelqu'un, et j'essaie juste de faire en sorte qu'il ne le mette pas sur le mien.
İkimiz de biliyoruz ki, Conway, Elmer'ın öldürülüşünü birinin üzerine yıkmak için can atıyor. Ve ben de bu kişinin ben olmayacağımdan emin olmak istiyorum.
Il faut qu'on s'y mette.
Ama beraber hareket etmeliyiz.
Bon, je vais me coucher avant que ton pére se mette à ronfler.
Baban horlamaya başlamadan önce yatmaya gidiyorum.
- Pour qu'il le mette en taule?
- Oğlumu hapse mi atsaydılar yani?
J'aurais préféré qu'elle mette des gants.
Daha nazik bir dille söyleyebilirdi.
Il faut que je me mette au boulot.
Hemen işe gitmem lazım.
Il va falloir qu'on s'y mette dare-dare.
Derhal buna başlamalıyız.
Il est temps que j'emmène ces oiseaux et que je les mette dans un endroit convenable.
Bu kuşları alıp uygun bir yuvaya koymamın zamanı geldi.
Il faut qu'on se mette à l'abri. Tout de suite!
Arkadaşlar, hemen bir sığınak bulmalıyız!
J'ai fait installer cette chambre forte quand j'ai épousé votre père dans le cas où mon travail mette un jour notre famille en danger. - Son travail?
Babanızla evlendiğimde işim gereği, ailem tehlikede kalabilir diye bu panik odasını yaptırdım.
Que quelqu'un mette ça sur YouTube.
Biri bunu YouTube'a yüklesin.
Tu veux que je me mette à genou... pour te passer une bague au doigt et te demander en mariage?
Benim... tek dizim üzerine çöküp o güzel parmağa yüzüğü takmamı ve herşeyi mi istiyorsun?
Et je refuse qu'on me mette quoi que ce soit dans les fesses.
Kıçıma lüzumsuz şeyler sokmalarını istemiyorum.
Ma seule façon de bander, ce serait de vider la boîte de Viagra et qu'une belle femme me mette un doigt dans le cul.
Zaten artık bu yaşta sertleşebilmek için bir kutu Viagra içmem ve güzel bir kadının kıçımı parmaklaması lazım.
Viens la chercher avant qu'elle se mette à rouiller.
Paslanmadan gelip al.
La Sécurité Intérieure voudrait qu'on mette un vaccin dans le réseau d'eau, genre fluorure, pour une guérison générale.
Ulusal Güvenlik aşının florür gibi su kaynaklarına katılıp bir seferde herkese ulaşabilme olasılığının olup olmadığını öğrenmek istiyor.
Ou qu'il me mette mon slip autour du cou?
Yoksa iç çamaşırımı boynuma getirdiği kısma mı?
Pour que je le mette sur la liste du jury.
Onu jüriye sokmam için verdi.
Il faut que je le mette dans mon prochain film! "
"Onu yeni filmimde oynatmalıyım!"
Tu préfères peut-être que je mette Olivia dans un état exacerbé de peur et d'anxiété en espérant qu'elle perçoive une lueur provenant de l'autre côté.
İstersen Olivia'nın korku ve telaş hissiyatını yükselterek diğer taraftan bir parıltı görmesini de umabiliriz.
Je veux qu'on mette les choses au clair. Je veux juste qu'on parle de... nous.
Aramızdaki gerginliği almak istiyorum, ilişkimizden konuşmak istiyorum.
- Vous voulez que je mette quoi?
- Ne yapmamı istiyorsunuz?
Eh bien, heureusement, j'ai juste la personalité d'homme à femmes qui peut t'aider à mette ton shlink dans le shlonk d'une femme, si tu vois ce que je veux dire.
Şansına, seni bu halinden kurtarabilecek kızların bilgilerinin olduğu bir şeyim var. Bir kadının çekmecesinden alacağım yani.
que tu te mette à porter un pantalon transparent et à vivre dans une bouteille.
Transparan pantolon giyip şişede yaşaman.
Je crois qu'il me mette le meurtre de Max sur le dos.
Sanırım Max'in cinayetini üzerime yıkmaya çalışıyorlar.
Mais si on venait de se rencontrer, t'es en face de moi et que je me mette à...
Ama diyelim beni tanımasan, daha yeni tanışmış olsak sonra karşımda otururken birden şöyle suratlar yapsam- -
Qu'on mette de la musique?
Bilmiyorum, biraz müzik koyarız.
Qu'attends-tu? Qu'elle se mette un signe autour du cou?
Ne sandın, boynuna bir tabela asıp gezeceğini mi?
Ne pas être là pour tes équipiers si quelque chose leur arrive... et que la division te mette à la porte parce que ça se passe pas comme ils le souhaitent.
Ortağının başına bir şey geldiğinde yanında olamaman ve departmanın hoşuna gitmeyen bir şey yaptığında cezalandırılman.
Tu veux que je te la mette dans ta chatte?
İçine girmemi istiyormusun?
J'ai besoin qu'on mette les choses au clair.
Hikâyelerimizin birbirini tutmasını istiyorum.
Vous voulez qu'on mette sa femme sous protection?
Yani, koruma programına Romero'yu değil de karısını mı alalım?
Quoi, tu veux que je mette sa tête à prix?
Ne gibi? Peşine adam mı takayım yoksa...
Il faut que je mette des journaux avant.
Altına biraz gazete koyayım önce.
- Ça te dérange pas que je me mette en soutien-gorge?
- Sutyenle durmamın bir sakıncası var mı?
Vous voudriez que je mette fin à vos souffrances, Cobb?
Beni acılarımdan kurtarmak mı istiyorsun Cobb?
Je vote pour lui parce qu'il est temps que quelqu'un mette un terme à tout ça - L'extravagance de Hoover... - Bien sûr.
Birinin Hoover'ın müsrifliklerine dur deyip bütçeyi dengelemesi gerektiği için oyumu ona vereceğim.
Les Russes n'attendent qu'une chose : qu'on se mette à s'entretuer.
Askerler sadece şunun için bekliyordu, birbirimizin boğazına yapışmamız için!
Où tu veux qu'on mette tout ça?
Tüm bunları nereye koymamızı istiyorsun?
Avant qu'on se mette tous à manger, je voulais juste dire que... à quel point je suis content qu'on soit là.
Afedersiniz, yemeğe başlamadan hemen önce herkes burada olduğu için ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum.
Il veut qu'on mette l'argent dans une poubelle au coin entre Dundas et Jarvis.
Parayı, Dundas ve Jarvis'in bitişiğindeki bir çöp bidonuna bırakmamızı istiyor.
Faut que je mette un froc pour ça?
- Bunun için pantolon mu giymem gerekiyor?
Je veux qu'on mette la main sur ce malade.
- Bu piçin yakalanmasını istiyorum
Toi et Kate et Scott... vous voulez tous que je mette une photo ici, mais je ne voulais pas vous le dire...
Sen, Kate ve Scott... Hepiniz burada bir resmim olsun istiyorsunuz. Size söylemek istememiştim ama benim hiçbir şeyim yok.
Quand on représentait Alka Seltzer, un ami nous a appelé pour nous expliquer qu'un réalisateur voulait que son personnage prenne un cachet d'Alka Seltzer et se mette à écumer.
Yıllar önce, Alka-Seltzer'in temsilcisiydik. Bir arkadaşımızdan telefon çağrısı aldık. "Hey, yönetmenimiz bir komedi karakteri istiyor, ve karakterin Alka-Seltzer tableti çiğnemesini, ve sonra ağzının köpürmesini istiyor."
Jusqu'à, ce que quelqu'un, Mette fin à mes jours pour moi.
Ta ki birisi hayatımı benim için bitirene kadar.
Attends que je mette la main sur le salaud!
- Piçleri bir elime geçirseydim!
Il voulait que je mette des documents sur Internet.
Bazı belgeleri internete yaymamı istedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]