Translate.vc / Français → Turc / Micheal
Micheal traduction Turc
720 traduction parallèle
- Geoffrey, il n'a pas tué Michael!
Geoffrey, o Micheal'ı öldürmedi!
Il s'agit de Clovis Michael Poplin, 25 ans, ancien détenu, et de Lou Jean Sparrow Poplin, 25 ans, une esthéticienne au chômage.
Clovis Micheal Poplin, 25, Crowley'de hükümlü, ve Lou Jean Sparrow Poplin, 25, Sayer'dan işsiz bir güzellik uzmanı.
Voici les dernières nouvelles avec Michael St. James.
Ve şimdi Micheal St.James ile haberler
Selon la police, Michael Myers, qui vient d'Haddonfield et qui s'est enfui de l'asile de Smith's Grove, aurait brûlé vif.
Biraz önce polis Micheal Myers'ın eskiden Haddonfield'li olduğunu bildirdi... Smith's Warren eyaleti sanatoryumundan dün gece kaçtığını, ölüm derecesinde yandığına inanılıyor.
Et même si par miracle Michael était conscient, il ne pourrait plus marcher.
Mucize eseri Micheal'in bilinci yerinde bile olsa kasları tamamen faydasız olurdu.
michael et emily ont l'air d'avoir notre âge.
Micheal ve Emily sizinle yaşıt gibi.
Michael?
Micheal?
michael, pouvez-vous décrocher?
Micheal, telefona bakar mısın? Micheal,
Mais si vous décidez de rester ici uniquement à cause de Michael, inutile.
Ama Micheal için bölümde kalmaya karar verdiysen, lütfen yapma.
Michael, nous l'avons.
Micheal, adamı bulduk.
Tu cherches à connaître son tour de taille?
Kaç beden giydiğini anladın mı, Micheal?
Avez-vous appliqué ce traitement à un agent de police, Michael Fazekus?
Bu tedavi Micheal Fazekus adındaki polis memurunda da kullandınız mı?
Chanter comme Michael Bolton?
'Micheal Bolton Gibi Söylemek'nasıl?
On dirait Micheal Jordan. T'es trop fort!
tıpkı Michael Jordan gibisin dostum, çok iyisin.
Michael n'a pas pu te faire changer de shampooing.
Bunu bilmeliydim. Micheal şampuanını bile değiştirmeni sağlayamamıştı.
Ta mère a cousu ton nom à l'intérieur.
- Annen üzerine ismini işlemiş Micheal!
- J'ai un doute... - Je te mentirais?
- Hmm, bilmiyorum Micheal.
C'est à propos de Michael et Laurie.
- Micheal ve Laurie hakkında biraz şüpheliyim.
Elle a trouvé un T-shirt à lui, mais il prétend que c'est pas le sien.
- Demek istediğim, onun tişörtünü odasında buldu ve üzerinde ismi olmasına rağmen Micheal reddetti bunu.
Mais dis-toi bien que si tu me mens, je le saurai.
Sana inanıyorum Micheal, ama şunu bil : eğer yalan söylüyorsan...
Mon Dieu!
Ben de yeni bir elbise alacaktım tabii Micheal bana teklif etseydi. Tanrım.
Je veux une explication.
Konuşma, Micheal!
J'adore que Michael me fasse des cadeaux.
Evet, Micheal'ın bana bir şeyler almasına bayılıyorum.
Permettez-moi de vous présenter le nouveau...
Size tamamen yeni Micheal Kelso'yu takdim ediyorum!
Je ne voulais pas être la fille de Michael... et encore moins que Jonathan m'appelle Maman.
Micheal'in kızı olmayı da, Jonathan'ın bana "anne" demesini de istemedim.
Mais Micheal est dans le monde des hétéros.
Ama Michael orda, heteroseksüellerin arasında.
Je ne veux vraiment pas parler de Michael.
Donna, lütfen, Micheal hakkında hiç konuşmak istemiyorum.
Que penses-tu sincèrement de Michael?
Tamam. Micheal hakkındaki dürüst düşüncelerin ne?
Tu es souvent désolé, ces derniers temps.
Özür dilerim. Evet, son zamanlarda epeyce özür diledin Micheal.
Michael, ne nous mange pas nos betteraves!
- Micheal, tatlım, şeker pancarlarımızı yeme!
Tu es assez excité comme ça.
Forman haklı Micheal. Sen yeterince azgınsın.
Ma rupture avec Michael pourrait être un super nouveau départ.
Micheal'la ayrılmam benim için harika şeylerin başlangıcı olabilir.
Retourne là-bas. Michel est en train de voler.
Tezgahın başına dön Micheal, hırsızlık ediyor.
- Non. - D'accord.
- Ya Micheal?
Je pourrais dire : "Comme dirait Michael Crichton..."
Ama Micheal Crichton'ın ne dediğini söyleyebilirim.
David : Micheal, Non, non!
Michael olmaz.
C'est quoi payer les factures comparativement à ça, Micheal?
Buna nazaran elektrik ve gazın yarısını ödemek de ne Michael?
Il en parlera à Michael.
Bırakalım Max, Micheal ile konuşsun.
Michael le sait.
Ve Micheal bu konuyu biliyor.
Michael, laisse-moi t'expliquer une chose.
Micheal, Micheal, Micheal. Açıklamama izin ver.
Michael est passé et elle a atterri sur le lit, - alors je te l'accorde. - Pourquoi?
Bugün Micheal uğradı, ve bu yatağın üstündeydi bu yüzden senin için akordunu yapıyordum.
- J'ai l'impression d'avoir payé très cher le luxe de connaître Michael et ces extraterrestres.
- Sadece bazen Micheal'ı, bu uzaylıları tanımanın bedelini ödüyorum gibi hissediyorum. Tıpkı...
A moins d'être vraiment sûre, n'abandonne pas tes rêves trop vite.
Bu yüzden, Micheal ile bunu yapmak istediğine emin olmadıkça rüyalarından vazgeçmek için bu kadar acele etme.
Moi, quand ça m'arrive, je n'ai qu'une solution. M'en prendre à Michael.
Aynısını ne zaman yaşasam yaptığım tek şey acısını Micheal'dan çıkarmak olur.
Et marié. Et Max et Michael vont le tuer.
Birlikte olduğu birisi varmış ve Max ile Micheal onu öldürecek.
- Michael va bien?
- Micheal iyi mi?
Michael va bien?
Micheal iyi mi?
- Oui, Michael va bien.
- Evet, Micheal iyi.
Michael!
Micheal.
Je donnerai des dîners tout le temps quand je serai Mme Michael Kelso...
Donna, Micheal Kelso'nun eşi olduğumda, daima akşam partileri düzenleyeceğim.
C'est Michael?
Bunun Micheal ile alakası var mı?