Translate.vc / Français → Turc / Michele
Michele traduction Turc
483 traduction parallèle
- Je peux emmener Michele Fichera?
Michele Pichera'yı da yanıma alabilir miyim?
Allons-nous-en, Michele.
Gidelim Michele!
Don Michele m'a pris, mais lui, il prend tout!
Bay Michele Gentili beni aldı çünkü o herkesi alır!
Une minute, j'appelle Michele.
Hala sırılsıklamlar. Michele seninle ilgilenecek.
- Bonsoir, monsieur Michele.
- Burası çok kalabalık.
Dis donc, t'en fais, une tête!
Bay Michele'nin karısını gördün mü?
Tu as vu la femme de M. Michele?
- Kimi? Patronumun karısını.
- Oui, Michele.
Oturun lütfen.
Je ne lui accordais aucune attention.
Bay Michele'ye saygımdan ona yüz vermedim.
Tu disais qu'il devait me donner un préavis?
Bay Michele'nin tazminat vermesi gerektiğini söyledin.
Je m'appelle Michele Curti.
Adım Michele Corti.
Non, saint Michel avec son épée sur le diable.
- Hayır. Benim işim aziz Michele ve Şeytan'a vuracağı kılıç ile.
Demande à Michèle.
Michele'i dene.
Michel, on sonne.
Michele. Michele, kapıda biri var.
C'est moi, Michel, j'ai oublié la clé.
Michele, anahtarlarımı unutmuşum.
C'est Michel, j'ai oublié... la clé.
Michele, anahtarımı unutmuşum.
C'est Michel, j'ai oublié la clé.
Michele! Anahtarlarımı unutmuşum.
Nous voudrions avoir des nouvelles du lieutenant Michele Fassio.
Teğmen Michele Fassio'yu arıyoruz.
Fassio Michele, dites-vous?
Michele Fassio mu dediniz?
Lieutenant Fassio, fils d'Angelo et Matilde Mazuelo, né à Varigotti, le 8 juin 1916?
8 Haziran 1916 Varigotti doğumlu Angelo ve Matilde Masuero'nun oğlu Teğmen Michele Fassio mu?
Monsieur voulait dire que Michele a peut-être eu tort de ne pas se présenter.
Bu beyefendi Michele'in rapor vermiş olması gerektiğini söylüyor sadece.
Tu crois que Michele peut être libéré parce que son père est riche? Et les autres? Ceux arrêtés comme lui, les autres?
Babası zengin diye Michele'i bırakırla mı sence peki ya tutukladıkları diğerleri ne olacak?
Mais pourquoi fais-tu toujours le trouble fête?
Neden her şeyi mahvetmek zorundasın Michele?
Michele!
Michele!
Michele dit qu'il ne faut plus m'envoyer chez les sœurs
Michele manastıra gitmemin yanlış olduğunu söylüyor.
Tu crois que c'est vrai?
Ona inandın mı Michele?
Ils amèneront tout le monde en Allemagne.
Hepimiz Almanya'ya götürürler Michele.
A Michele.
Michele'e.
Elle s'en va à l'école en mangeant de la scarole.
- İyi geceler Michele.
Bonne nuit, Michele.
- İyi geceler.
Enfin Michele!
- En azından, Michele!
Lis-nous ce que tu voudras.
Michele, ne istiyorsan oku.
- Excuse-moi Michele.
- Oku lütfen.
Lis Michele.
- Oku lütfen Michele.
Continue, Michele.
Michele, haydi.
Michele a raison.
MichelIe haklı.
- Pourquoi on ne voit plus Michele?
- Anne, Michele artık neden buraya gelmiyor?
- Il t'aime beaucoup.
- Seni seviyor, Michele.
Tu sais ce qu'il est Michele?
- Michel hakkında ne düşünüyorum, biliyor musun?
- Michele, d'où viens-tu?
- Michele, nereden geldin sen? - Sant'Eufemia'dan, herkes iyi.
Michele, prends du gâteau.
Michele, biraz kek ye.
Vous et Michele?
Sen... ve Michele...
Michele a compris la situation.
Bakın Amerikalılar! - Michele durumu anladı ve vadiden geçti.
C'est ce qu'il a dû faire. Il devait revenir cette nuit ou ce matin.
- Ama Michele'in buraya geri dönmesi gerekiyordu.
Il a du croire qu'une fois les Américains ici, on partirait.
Michele ne olacağını biliyordu. Amerikalılar cepheyi yarıp geçince, hepimizin gideceğini biliyordu.
On aura de ses nouvelles là-bas.
- Birlikte gidelim ve Michele'e ne olmuş anlayalım.
Michele est trop intelligent pour se faire avoir par ces Allemands.
Michele'in kafası çalışır. Almanların oyununa gelmez!
- Giulia, le vermouth!
Peki Michele!
Monsieur Michele.
Bay Michele.
Non, Michel.
Michele, hayır!
Salut, Michele.
Hoşçakal, Michele.