Translate.vc / Français → Turc / Midlands
Midlands traduction Turc
103 traduction parallèle
Au bout de cette allée ombragée, dans le centre de l'Angleterre :
Sizi bu gölgelik yoldan geçirip, İngitere'nin Midlands bölümünde bağımsız ve korumalı bir binaya götürüyoruz :
Le rapport sur la firme dans les Midlands...
İngiltere Midlands'daki o firma hakkında hazırlanan rapor.
- Des Midlands.
- Midlands'dan.
Vu la gravité de la situation internationale, le gouvernement a décidé que la première tâche de ces comités sera d'organiser l'évacuation de certains civils dans des zones plus sûres comme le Pays de Galles, une partie du Northumberland, les midlands,
Uluslararası durumun ciddiyetini göz önüne alan hükümet... bu komitelerin ilk görevinin... belli sayıdaki sivili güvenli bölgelere tahliye etmek olmasına... karar vermiştir. Bu bölgeler, Galler, Lake, Northumberland, Midlands,
Aide-ingénieur dans une usine du Midlands.
Midlands'de bir fabrikada yardımcı mühendis olarak.
Et les Midlands.
Ve West Midlands.
Quant au la plus grande partie du sud de l'Angleterre, bien que ça n'atteindra pas les Midlands avant ce soir.
Yorumlamamıza... Orta Güney İngiltere'de görülecek, gerçi doğu bölgelerin iç kesimlerine gece yarısına kadar ulaşması beklenmiyor.
Dure pour la famille Garibaldi, de Droitwich, Worcestershire, actuels tenants du Prix de la Pire Famille des Midlands, catégorie petits bourgeois, mais qui aujourd'hui ne peuvent faire mieux que 15 points au Dégoûtomètre.
Garibaldi ailesi için ağır sözler. Midlands'ın En İğrenç Ailesi ödülünün sahibi alt-orta sınıf. Bugün iğrenç-o-metremizde 15'in üzerine çıkamadılar.
Il est ingénieur à la Midlands Electric Company, à Coventry.
Coventry'de Midland Elektrik Şirketi'nde çalışan bir elektrik mühendisi.
"William Grieves... " Né en 1513 dans les Midlands avec l'amour du Christ...
"William Greeves : 1513 yılında Chelshood'da İsa aşkıyla doğdu."
Rien n'est plus éloigné des sombres et sataniques Midlands que ce luxueux hôtel particulier, quartier général de Nigel Pope, nouveau boucanier de la mode anglaise venu révolutionner la haute-couture parisienne.
Midlands'ın şeytani değirmenlerinden daha ötede bu özel lüks otelden başka ne olabilir? Wolverhampton'lı Nigel Pope'un mekanı. Paris'in deri modacılığı dünyasına kafa tutan Britanya'nın moda alanında başarılı son iş adamı.
East Midlands Infrastucture.
Doğu Midlands Altyapı. Tamam mı?
Vous n'êtes plus des cheminots, vous faites partie de l'East Midlands Infrastructure.
Hadi. Dinleyin. Artık tren yolu işçisi değilsiniz.
On est de l'East Midlands Infrastructure.
Artık Doğu Midlands'deyiz.
Au signal de Seale, je confirme le transfert de 19 millions depuis la Midlands National Bank, aux îles Caîman.
Seale'i arayıp havaleyi yapacağız. Seale haber verince Midlands Ulusal Grand Cayman Bankasında 1 9 milyon doların havalesini onaylayacağım.
Transfert en cours depuis la Midlands Bank de mes deux...
Midlands Ulusal Palavra Bankasından havaleyi yapıyorum.
Vous assurez le ramassage des ordures à l'université de West Midlands.
West Midlands Üniversitesinde fazla eleman almaya karşı olmanızı anlıyorum.
Il va y avoir une grève sauvage des chemins de fer des West Midlands.
30 dakika içinde Midlands demiryolunda kanunsuz bir grev olacağı bildirildi.
- On est dans les Midlands.
- Northampton Orta İngiltere'de.
Non, Tottenham Court Road, c'est les Midlands.
- Hayır Charlie. Tottenham Court Yolu, Orta İngiltere'de.
- J'ai un ami dans les Midlands.
- Midlands'de bir arkadaşım var..
- Je viens des Midlands.
- Midlands'liyim.
Je croyais que tu venais des Midlands.
Sanırım, buraya Midlands'ten geldiğini söylemiştin.
- Des Midlands.
Evet, Midlans.
- Quelle partie des Midlands?
Midlans mi? Midlans'in neresinden?
Je viens des Contrées du Milieu.
Midlands'tan geliyorum.
Parce que, fiston, ces hommes et elle viennent des Contrées du Milieu.
Çünkü oğlum, O ve o adamlar Midlands'tan geliyorlar.
Pourquoi es-tu si prompt à croire un étranger des Contrées du Milieu?
Michael, neden Midlands'tan gelen bir yabancıya bu kadar çabuk inanıyorsun?
Peu importe que le pouvoir de Darken Rahl grandisse de jour en jour, que les peuples du Milieu perdent leur liberté,
Yani Darken Rahl'ın her geçen gün daha da güçlenmesinin, Midlands'daki insanların özgürlüklerini kaybedip...
{ \ Son peuple vit dans l } Il vient des forêts des Contrées du Milieu.
Halkı Midlands'ın ormanlarında yaşar.
D'une manière ou d'une autre, le Sgr Rahl dominera les Terres d'Ouest, tout comme D'Hara et les Contrées du Milieu.
Öyle ya da böyle Lord Rahl, Midlands ve D'haran'a da yaptığı gibi Westlands'ı da komutası altına alacak.
Rahl n'est pas le seul fléau de ce pays.
Midlands'taki tek kötü Rahl değil ki.
Les Contrées du Milieu ont changé depuis ton départ.
Sen kaybolduğundan beri Midlands değişti, Zeddicus.
Les gens des Contrées du Milieu ont une raison d'espérer.
Artık Midlands insanlarının iyi şeyler umut etmek için bir nedenleri var.
L'armée des Contrées du Milieu.
Midlands'ın ordusunu.
Un village est un petit prix à payer pour sauver le reste du pays.
Eğer Midlands'ın kalanını kurtaracaksa küçük bir kasaba sadece ufak bir bedeldir.
Seront-ils les généraux de l'armée des Contrées du Milieu?
Senin Midlands ordunun generalleri bunlar mı olacak?
Que les peuples des Contrées du Milieu s'asservissent et tombent par milliers?
Midlands'daki insanların binlercesinin ölmesinin ve özgürlüklerini kaybetmesinin bir önemi yok mu?
Une des créatures les plus craintes des Contrées du Milieu.
Midlands'ta en çok korkulan yaratıklardan biridir.
Vous allez vaincre Darken Rahl et sauver les Contrées du Milieu.
Darken Rahl'ı yenecek ve Midlands'taki herkesi kurtaracaksın.
Darken Rahl a forcé les habitants d'ici à tout faire pour survivre.
Darken Rahl, Midlands'taki insanları yaşayabilmek için her şeyi yapmaya zorluyor.
L'Inquisitrice est la plus haute autorité morale des Contrées du Milieu.
Confessor, Midlands'taki en yüksek manevi otoritedir.
23 ans sont passés, et Rahl progresse dans les Contrées du Milieu. Aucun Sourcier n'est apparu.
Şimdiye kadar 23 yıl geçti Rahl, Midlands'ta ilerledi ve Arayıcı ortaya çıkmadı.
Je pense que nous avons tous vu que Darken Rahl ferait tout pour amener la paix ici.
Hepimiz, Darken Rahl'ın Midlands'a barışı getirmek için neler yaptığını gördük.
- On reviendra, quand les Contrées du Milieu seront libres.
Midlands kurtulunca geri geleceğiz.
Jadis, c'était la ville la plus riche du pays, jusqu'à ce qu'elle fût assiégée.
İşgal ordusu orayı kuşatana kadar Midlands'taki en varlıklı şehirdi.
DE VIOLENTS AFFRONTEMENTS ENTRE LES HORDES DE VIKINGS ET DE SAXONS ONT FAIT DES MIDLANDS UN TERRITOIRE TRAÎTRE.
Vikingler'in ve Saxonlar'ın arasındaki şiddetli çatışmalar Orta İngiltere'yi tehlikeli bir bölgeye dönüştürmüştü.
L'unique lieu des Contrées où Rahl ne peut pénétrer, ni par magie ni par force, est la crypte de l'ancien sourcier à Tavol'Rang.
Tüm Midlands topraklarında Rahl'ın büyüyle veya zorla giremeyeceği tek yer Eski bir Arayıcı'nın Tavol'Rang'deki Mezar Odasıdır.
- Toutes les Contrées en auront si la boîte n'est pas mise en sûreté.
- Bu kutuyu güvenli bir yere kilitlemezsek tüm Midlands'ın başı dertte olacak.
Il sera puni d'après les lois des Contrées du Milieu et de East Marwen.
Midlands ve Doğu Marwen yasalarına uygun olarak cezalandırılacaktır.
Marquis des Midlands,
Midland Markisi,