English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Millie

Millie traduction Turc

1,188 traduction parallèle
Millie, attention, mon clarinette!
Millie, klarnetimi eziyorsun.
Millie! Laisse ces gens-là tranquilles.
Rahat bırak çocukları.
Millie a toujours eu un faible pour les gens de couleur.
Millie, her zaman renklilere takılır böyle.
Eh toi! Qu'est-ce que tu as dit à Mme Millie?
Bayan Millie'ye ne dedin sen kadın?
Elle a fini par être la bonne de Mme Millie, en fin de compte.
Sonunda Bayan Millie'nin hizmetçisi olmuştu.
Le Maire a offert à Mme Millie une voiture, et c'est Sofia qui lui apprend à conduire.
Reis Bey Bayan Millie'ye bir araba aldı, Sofia da ona sürmesini öğretiyor.
Pauvre Sofia, coincée avec Mme Millie pour le restant de ses jours.
Zavallı Sofia, hayatının geri kalanını... Bayan Millie'yle geçirmek zorunda.
On a dépassé l'épicerie, Mme Millie.
Dükkanı geçtik.
Je suis Madame Millie!
Ben Bayan Millie'yim!
Mme Millie, qu'est-ce qu'il y a?
Bayan Millie, sorun nedir?
Jack va vous reconduire, Mme Millie.
Jack sizi eve bırakır, Bayan Millie.
Je me souviens du jour où j'étais au magasin avec Mme Millie.
Bayan Millie'yle dükkandaki o günü hiç unutmuyorum.
Millie, une bassine et un chiffon.
Bu istenmeyen hediyenin kullanışlı olduğunu biliyordum.
Regardez! Un joli bibi pour ma Millie chérie.
İşte, vaftiz kızım için güzel bir şapka.
Oh, Millie.
Oh, Millie.
Ne le prends pas personnellement Millie, mais si je te revois ici dedans... le stade te sera interdit.
Sakın bunu kişisel olarak algılama, Millie, ama seni bir daha burada yakalarsam oyun sahasından seni def ederim.
Millie, il te faut rester hors du vestiaire.
Millie, kulüp binasından uzak durmalısın.
Eh, je m'appelle Millie.
Hey, ben Millie.
Voilà, Millie.
Al, Millie.
Eh, Millie.
Merhaba, Millie.
Eh.Je suis Millie.
Merhaba. Ben Millie.
Accroche-toi, Millie.
Dayan, Millie.
- Vous savez pour Jimmy et Millie?
- Jimmy ve Millie'yi duydunuz mu?
Si quelqu'un dit du mal de Millie, je lui tords le cou.
Kim Millie ile ilgili kötü birşey söylerse, onun boynunu kırarım.
Il nous faut un coq vivant pour enlever le sort du gant de Jose... et personne ne semble savoir quoi offrir à Millie ou à Jimmy... comme cadeau de mariage.
Canlı bir horoza ihtiyacımız var, Jose'nin eldivenindeki lanetten kurtulabilmemiz için. Ve hiçkimse Millie ve Jimmy'nin düğün gününde ne hediye alacağını bilemiyor.
Sers à ces chiens ta meilleure pâtée!
Millie! En iyi köpek mamamız da var, değil mi?
Bonjour, Millie.
Merhaba, Millie.
Bonjour, Millie.
Mehaba, Millie.
Millie.
Millie.
Millie.
Millie. Millie.
Millie.
Merhaba, Millie.
Bonjour, Millie.
- Selam, Millie. - Selam.
Je suis clay Stone et voici ma femme, MiIIie.
Ben Clay Stone bu da eşim, Millie.
Bonne nuit, Millie.
İyi geceler Millie.
- Bonjour, Millie. - Comment ça va?
- Hey, günaydın Millie.
Va au salon de coiffure de Millie, à Spitalfields.
Spittalfields'daki Millie'nin Kuaför Salonu'na git.
17h30, chez Millie.
- Beş buçukta Millie'de.
C'est Millie.
Millie.
Millie, Chers amis, Serveurs, serveuses, je porte un toast à cette noce...
Millie, sevgili arkadaşlar, garson arkadaşlar, bu düğünün şerefine kadeh kaldırıyorum...
Millie, j'aimerais te présenter mon neveu Axel.
Millie, sana yeğenim Axel'i tanıştırayım.
Axel, Millie, Millie, Axel.
Axel Millie, Millie Axel.
T'en fais pas un peu trop, Millie?
Fazla sarılmadın mı Millie?
T'as pas à m'appeler tata Millie, sauf si tu y tiens.
Bana Millie yenge demek zorunda değilsin, ama nasıl istersen.
S'il te plaît, Millie...
Lütfen, Millie...
Voici Millie.
Bu da Millie
Millie.
Millie
Où est-il, Millie?
Millie, nerede o?
Tu t'occuperas de Millie après l'enterrement?
Cenazeden sonra Millie'yle ilgilenecek misin?
Et Millie?
Ya Millie?
Millie!
Çocuklar aç mısınız?
Pardon pour le désordre.
Millie, olanlar için çok üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]