Translate.vc / Français → Turc / Mortar
Mortar traduction Turc
27 traduction parallèle
J'étais allée vous chercher ces fleurs.
Size bu çiçekleri toplayabilmek için geciktim, Bayan Mortar.
Mme Mortar, s'il vous plaît.
Bayan Mortar, lütfen.
- Pourquoi se débarrasse-t-elle de Mortar?
- Dobie neden Mortar'dan kurtulmak istedi?
Je ne sais pas, mais Mortar a dit que Dobie était jalouse et qu'elle est ainsi depuis toute petite, et qu'elle ne voulait pas que quelqu'un d'autre aime Mlle Wright et que c'était contre nature.
Bilmiyorum, Mortar Dobie'nin kıskandığını söyledi küçüklüğünden beri böyleymiş o kimsenin Bayan Wright'ten hoşlanmasını istemezmiş ve bu doğal değilmiş.
C'était Mlle Dobie et Mme Mortar. Elles ont eu une terrible dispute, Peggy et Evelyn les ont entendues et Mlle Dobie s'en est rendu compte.
Bayan Dobie ve Bayan Mortar tartışıyorlarmış, Peggy ve Evelyn onları duymuş Bayan Dobie onları yakalamış dinlerken.
Peggy et Evelyn ont entendu Mme Mortar dire qu'elle savait ce qui se passait.
Peggy ve Evelyn Bayan Mortar'ın neler döndüğünü bildiğini söylediğini duymuş.
J'ai dit que Mme Mortar avait dit que Mlle Dobie était jalouse du cousin Joe.
Bayan Mortar Bayan Dobie'nin Kuzen Joe'yu kıskandığını söyledi.
Mais Mme Mortar a dit que c'était contre nature qu'une femme ait ce sentiment.
Bayan Mortar bunun doğa dışı olduğunu da söylemiş bir kadının böyle hissetmesinin.
Elle a dit que Mlle Dobie avait toujours été ainsi, même lorsqu'elle était petite, que c'était contre nature...
Bayan Mortar Bayan Dobie'nin küçükken de böyle olduğunu söylemiş, bu doğa dışıymış -
Ensuite, elles se sont fâchées, et Mlle Dobie a dit à Mme Mortar de quitter la maison.
Sonra birbirlerine bağırmaya başlamışlar ve Bayan Dobie Bayan Mortar'dan okuldan ayrılmasını istemiş.
Mme Mortar, on m'a dit que vous aviez employé un mot étrange au sujet de votre nièce.
Bayan Mortar Sizin yeğeninizden bahsederken garip bir kelime sarf ettiğinizi işittim.
Sais-tu que Mme Mortar a été renvoyée de l'école Wright-Dobie?
Bayan Mortar'ı okuldan attıklarını biliyor musun?
Lily Mortar n'est pas inoffensive, même si Dieu sait qu'elle est idiote.
Lily Mortar zararsız bir kadın değil. Tanrı da biliyor ya...
Mme Mortar disait à Mlle Dobie qu'elle était un peu bizarre.
Bayan Mortar Bayan Dobie'ye onunla ilgili garip şeyler olduğunu söylemiş.
Elle a dit que c'était contre nature.
Bayan Mortar bu duyguların doğa dışı olduğunu söylemiş.
Que voulait dire Mme Mortar, selon toi?
Bayan Mortar'ın bunları söyleyerek ne demeye çalıştığını düşünüyorsun?
- Les choses ont changé, ici.
- Burada bazı şeyler değişti Bayan Mortar.
Comment on a perdu un procès en diffamation contre une certaine Mme Tilford, qui nous accusait d'avoir ce que le juge a appelé "une connaissance sexuelle honteuse l'une de l'autre", suite à des remarques faites par une certaine Lily Mortar à sa nièce.
Tilford adlı kadına açtığımız iftira davasını kaybettik bizi yargıcın "günah dolu cinsel ilgi" olarak adlandırdığı şeyle itham etmişti hem de senin kelimelerini delil göstererek.
Une grande partie de la défense a reposé sur le fait éloquent que Mme Mortar ne s'est pas présentée au tribunal, pour confirmer, expliquer ou nier ces remarques.
Savunmanın en güçlü kozu senin tüm olan biteni doğrulamak, değiştirmek ya da yalanmak için mahkemede olmaman oldu...
Tirs de mortier.
Mortar ateşleri.
Je travaillais pour entreprise de briques et de mortier dans un monde où l'Internet règne,
Brick Mortar Şirketi için çalışıyordum İnternet Dünyası'nda...
Hello, moto.
Merhaba, Mortar.
Mortier.
Mortar.