Translate.vc / Français → Turc / Multiple
Multiple traduction Turc
242 traduction parallèle
Coloré... Vivante... Multiple...
Renkli, canlı, karmaşık, gürültülü...
Ma reconnaissance est multiple :
Bilmenizi isterim ki, minnettar olan tek kişi ben değilim.
et met ainsi un terme, pour des siècles, au pouvoir multiple et insidieux des boyards sur la Russie.
Bu sayede Boyarların zararlı güçlerine bir son veriyor.
Si vous voulez le diagnostic technique, j'ai eu une facture multiple de la première vertèbre lombaire et une fracture simple entre la 5e et la 6e cervicale.
Teknik te § hisi istiyorsamz birinci bel omurunda § oklu klrlk ve be § inci ile altlncl boyun omuru arasmda basit klrl § ; a maruz kaldlm.
Les questions sont à choix multiple.
Soruların hepsi çoktan seçmeli olacak.
- Combat par élimination multiple.
- Çok basamaklı bir eleme ile yarışma. - Bekle!
Je crois qu'il se basait sur le multiple des revenus de 1 975, avec une période de base en 1 975.
Galiba 1975 yılında yaptığımız kârın, yılın başında yaptığımız kâra bölünmesi baz alınıyor.
Les étoiles font souvent partie d'un système binaire ou multiple... et brûlent leur combustible pendant des milliards d'années.
Bir çok yıldız ikili ya da çoklu yıldız sistemlerinden oluşur. Karşılıklı olarak nükleer yakıtlarını milyarlarca yıl paylaşırlar.
Tout sera multiple, tu me suis?
Onlarla beraber biraz vakit geçirip bir şeyler paylaşabiliriz.
Vous avez 90 minutes pour compléter la partie "questions à choix multiple".
Çoktan seçmeli kısmı cevaplamak için 90 dakikanız var.
Multiple!
- Birkaç tane. - Birkaç tane mi?
- Personnalité multiple?
- Çok kişiliklilik.
Que je file un orgasme multiple à un canapé rien qu'en m'asseyant dessus ne veut pas dire que j'aime cette putain de guerre!
Koltuğun üzerine oturmakla bile çoklu orgazm verebildiğim için, şu lanet olası savaştan bıktığım anlamına gelmez :
Dans votre article sur l'orgasme multiple des femmes âgées, vous attribuez le surcroît d'appétit sexuel à un régime pauvre en lactose.
Yaşlı kadınlarda çoklu orgazm hakkındaki makalenizde... artan seks isteğini... laktozsuz diyete bağlıyorsunuz.
Trouble de la Personnalité Multiple.
Çoklu Kişilik Bozukluğu.
- De personnalité multiple?
- Kişilik bölünmesi?
Passez-moi le sergent Bauer. Je voudrais faire état d'un meurtre multiple.
Memur Bauer, size birden fazla cinayeti bildirmek istiyorum.
La sclérose en plaques?
Multiple sclerosis mi?
J'ai passé les derniers mois... à faire pleurer les violons de Washington... pour trouver de l'argent pour la sclérose en plaques... la mort subite des nourrissons et la fibrose cystique.
Son bir ayımı Washington'daki insanlardan multiple sclerosis..... ani çocuk ölümleri ve cystic fibrosis için para toplayarak geçirdim.
Pas seulement les garçons avec l'ALD... mais les gens avec la sclérose en plaques et d'autres maladies, Lorenzo.
Sadece ALD hastalarına değil, aynı zamanda multiple sclerosis..... ve başka bir çok hastalığa da, Lorenzo.
Pourquoi pas quelque chose de simple et de percutant, du genre "personnalité multiple"?
Pekala, daha basit bir şey, çoklu kişilik bozukluğu?
Il s'agit d'une serrure à verrouillage multiple.
Çoklu-kilitleme sistemini andırıyor.
Data est l'équivalent androïde d'une personnalité multiple.
Bir anlamda Data çoklu kişilik bölünmesinin android versiyonu.
"Sa jambe gauche a subi une multiple fracture."
"Sol bacağında açık kırık vardı."
Elle a une fracture multiple de la hanche droite
Ama iyi olacak. Ama kalçasında vidalar olacak.
- Trauma multiple.
- Çoklu travma.
- Un trauma multiple.
- Çoklu travma geldi.
II vient de lui faire une prise multiple et là, une prise de courant.
Şimdi de çift daldı! Olamaz!
- C'est le multiple de quatre...
- Çift sayı bile olmamış...
Fracture multiple. Il faudrait amputer.
- Feci kaza yaralanması.
Multiple fractures des côtes, brûlures et entorse au genou. Il est en Ortho.
Kaburgalarında kırık var, diz incinmesi, yanıklar.
Une fracture multiple au radius, deux côtes cassées, une rupture de ligaments, de nombreuses contusions, des ecchymoses et des égratignures.
Sağ önkol kemiğinde bir bileşik kırık iki kırık kaburga, yırtık bağlar gergin tendonlar, sayısız çürükler morluklar ve çizikler.
Recharge entièrement autonome, cible multiple, gyro-stabilisateur, un bijou.
Tam otomatik, yeniden şarj edilebilir... çoklu hedef tespiti jiroskop dengeleyicili, fonksiyonel.
PERSONNALITÉ MULTIPLE Je connais pas de Melissa. Non.
Hayır, bu isimde kimseyi tanımıyorum.
L'autre a une fracture multiple.
Öbür adam da ağır yaralı.
Tu n'as pas seulement perdu la peau et certains muscles Le choc t'a causé une fracture multiple du crâne
Sadece tenin ve kaslarını kaybetmedin kafa tasında yamulmuş senin.
L'examen de fin d'études secondaires... consiste en 300 questions à choix multiple.
Louisiana lisesi denklik sinavi... 300 soru.
Multiple blessures à la poitrine et au dos.
Göğüs ve sırtta çok sayıda kesik.
On a parlé de la possibilité de naissance multiple?
Olası birden fazla doğum hakkında konuşmuş muyduk?
Sept mois après notre mariage, on a appris que j'avais la sclérose en plaques.
Evlendikten yedi ay sonra multiple sclerosis hastası olduğumu öğrendik.
Le chef d'entreprise et multiple Docteur Honoris Causa... est mort aujourd'hui d'une crise cardiaque.
İş adamı bu akşam Budapeşte'de kalp krizine yenik düştü. Tüm Almanya bu büyük adam için ağlıyor.
Traumatisme multiple.
Çoklu travma.
Que répondez-vous aux gens pour qui cette grossesse multiple convient mieux à une lapine qu'à une femme?
Kanal 6'dan Kent Brockman. Bu tür bir çoklu doğumun insanlardan çok sıçanlar göre olduğunu söyleyen insanlara nasıl yanıt vereceksiniz?
Will est un mec et il atteint le sarcasme multiple.
Will, hem erkek hem de on parmağında on marifet var.
C'est le nouveau fouet multiple.
Yeni tarz kırbaç, bebeler.
Ça s'appelle le choix multiple.
Neden o kadar şık koymuşlar öyleyse?
Vos étudiants ont quelques réponses fausses au choix multiple... là où les autres ont une moyenne de 14 à 18 réponses incorrectes.
Öğrencileriniz testi dörtten az yanlışla tamamladı. Diğer okulların öğrencilerinin ortalama yanlışları 14-18 " di.
"M. Multiple est de retour."
Bay Multiple yeniden şehirde.
Premièrement, personne n'aime les moqueries à choix multiple.
İlk olarak, hiçkimse sahte bir çoktan seçmeli soruyu sevmez.
- Homicide multiple.
- Çoklu cinayet, tuhaf olanlarından.
Un jeune enfant à élever.
Multiple sclerosis hastasıydınız, küçük bir çocuğunuz vardı.