Translate.vc / Français → Turc / Ménopause
Ménopause traduction Turc
285 traduction parallèle
Ou c'est la ménopause.
Ya da andropoz gibi birşey.
Je n'ai pas passé la ménopause, moi.
Ben sıcak basmaları yaşamıyorum.
Elaine doit ressentir une ménopause précoce.
Sanırım Elaine erken menopoza giriyor.
Il est juste en pleine ménopause masculine.
Erkek menapozu geçiriyor.
La ménopause n'existe pas! C'est un alibi créé par la société machiste.
Menopoz diye bir şey yoktur, o bir yalan, ataerkil toplum tarafından yaratılmış bir mazerettir.
C'est l'homme qui a la ménopause, qui a une vie sexuelle très brève!
Asıl çok kısa bir seks hayatı olanlar, erkeklerdir.
- Un peu comme la ménopause?
- Orta yaş mı? Bizdeki menopoz gibi mi?
La ménopause du mâle fatigué.
Orta yaş krizi yaşıyorum da.
C'est ta ménopause.
Bir değişim sürecindesin.
Puis, j'ai commencé ma ménopause.
Sonra hayatımı değiştiren bu döneme girdim.
Votre corps devient bizarre avec les règles et ce, jusqu'à la ménopause.
Vücudumuzdaki tuhaflıklar, ilk aybaşıyla birlikte başlar ve menopoza kadar durmaz.
C'est ta ménopause?
Menopoz yüzünden mi?
C'est peut-être un signe... de pré-ménopause.
Tabi ki, ama bu sadece bilirsin, yani yani menopoz öncesi bir durum olabilir.
Pré-ménopause?
Menopoz öncesi mi?
Pourquoi n'y ai-je pas pensé? J'arrive à la ménopause.
Tatlım, menopoza giriyorum.
- Et ce n'est pas la ménopause.
Menopoza bile girmiyormuşum.
Il y a une ménopause chez les hommes?
Erkek menopozu gibi bir şey var mı?
Il s'agit peut-être d'un processus normal. L'équivalent de la puberté... ou de la ménopause.
Tek bildiğim, bu, şekil değiştirenlerde, ergenliğe ya da menopoza denk gelen olağan bir biyolojik süreç olabilir.
Ma mère, quand elle avait trente ans, a commencé sa ménopause.
Annem, otuz yaşındayken menopoza girdi.
Elle s'est dit, parce que ma mère avait la ménopause si jeune, à un âge si jeune, qu'elle allait perdre sa libido et qu'elle allait avoir une moustache comme celle de maman.
Annem bu kadar erken... bu kadar genç yaşta menopoza girdiği için kendisinin de cinsellik güdüsünü kaybedeceğini düşündü ve sonra onun da annem gibi bıyıkları çıktı.
La ménopause criminelle, ça existe!
Bu cezai menopoz gibi bir durum!
C'est cette connerie de ménopause.
Bu senin hayatındaki değişimle alakalı.
Je ne veux pas attraper la ménopause!
Menopoza yakalanmak istemiyorum!
- Ma mère en prend pour sa ménopause.
Galiba annem onları menopozdayken alıyordu. Neden?
Ca doit être un truc de ménopause.
Sanırım menopozla ilgili. Daha önce de görmüştüm.
La ménopause, c'est comme la puberté
Menopoz, ergenlikten pek de farklı değildir.
C'est un catalogue pour femmes pré-ménopause.
Bu menopoz öncesi kadınla için bir katalog.
"On peut connaître les symptômes de la ménopause jusqu'à 10 ans avant : " S PM constant, "rétention hydrique, insomnie, dépression, bouffées de chaleur, règles irrégulières."
Dinleyin "Menopozdan önceki 10 yılda bütün ay süren adet dönemleri aşın sıvı tüketimi, uykusuzluk, depresyon, terleme ya da düzensiz adetler görebilirsiniz."
Samantha avait dit "désolée". En fait, elle se disait que son avenir pré-ménopause lui réservait encore bien des jeunes étalons.
Samantha özür dilemişti ama kast ettiği şuydu : "Menopozuna çok uzun zaman olan bu seksi kadının geleceğinde bir sürü seksi genç erkek var."
- Pré ou post-ménopause?
- Menopoz sonrası dönemde misiniz?
Ils parlent de ménopause et je suis hypnotisé.
Menopozdan bahsediyorlar ama yine de hipnotize oldum.
Aidez-moi à le prouver, vous sortirez avant la ménopause.
Bağlantıyı kanıtlarsan menopoza girmeden hapisten çıkarsın.
Avec la ménopause, je compte pas... me couper les cheveux genre gouines.
Menopoza girmiş... ... IezbiyenIer gibi kısa dik saçIı kadınIardan biri oImak istemiyorum.
C'est pour ça que je les choisis après la ménopause.
- Affedersin. Bu yüzden menopoz geçirmiş kadınları seviyorum işte.
Xanax pour les attaques de panique, Prozac pour les dépressions nerveuses, lithium pour les maniaco-dépressifs, X pour les psychotiques, Maalox pour les acidités gastriques, les œstrogènes pour la ménopause, des kilomètres de fil dentaire, et assez de capotes usagées pour remplir la piscine de l'ambassade de Chine.
Panik ataklar için Xanax, klinik depresyon için Prozac manik depresyon için Lithium, psikoz kaynaklı depresyon için X mide asidi için Maalox, menopoz için östrojen takviyeleri metrelerce diş ipi ve hesaplarıma göre Çin büyükelçisinin, yüzme havuzunu dolduracak kadar kullanılmış prezervatif var.
À la ménopause, elle a commencé à grossir.
Sonra menopoza girdim. Kitle daha da büyüdü
Il est temps que vous et moi parlions de la ménopause.
Sanırım zamanı geldi... menopoz hakkında biraz konuşmamız gerekiyor.
Laissez-moi deviner. Vous vous sous-estimez, près de la ménopause, vos soucis vous poussent à entreprendre
Tahmin edeyim, kendine olan saygının düşüklüğü... ve menopoz öncesi... kaygılar seni -
Écoutez, Molly Ménopause, un peu de silence.
Dinle Molly Menapoz. Lanet yerde sessiz olmana ihtiyacım var.
Après ça, c'est un aller simple pour la ménopause.
Böyle giderse sonunda menapoza gireceksin.
C'est sans doute le début de la ménopause, tu as raison.
Herhalde dediğin gibi menopoz başlangıcıdır.
Hé bien, j'ai la ménopause. Tu as la ménopause?
Benim menapozum var, senin de mi menapozun var?
Quand la ménopause te rend folle, je pourrais rester toute la journée avec toi, ça ne ferait aucun bien.
Menapoz seni manyak yaptığından beri tüm günümü yanında geçiriyorum ama hiç işe yaramıyor.
Oh. La ménopause me rend folle?
Menapoz beni manyak mı yaptı?
Le docteur m'a dit que je viens de commencer ma ménopause.
Doktorum bana menopoza girdiğimi söyledi.
Je sais que tu voulais vraiment un bébé, mais je ne suis pas sûr de savoir quoi dire... surtout parce que je ne suis pas sûr de savoir ce qu'est la ménopause.
Bebek istediğini biliyordum ama ne söylemem gerektiğini bilemiyorum... çünkü açıkçası menopozun ne olduğunu bilmiyorum.
- La ménopause.
- Menopoz.
Tu ne peux pas t'attendre à ce que je crois que tu n'as jamais eu ta ménopause.
Menopoza girmediğini kabul etmemi bekleyemezsin.
- Garde de la folie pour la ménopause.
Menopoza da biraz delilik bırak.
Je vais te dire. Personne veut le voir, ton cul ménopausé.
Bir şey söyleyeyim mi senin orta yaşlı, kederli kıçına kim bakar sanıyorsun, bilmiyorum.
Moi, j'ai hâte à la ménopause.
- Ben menopoza girmek için sabırsızlanıyorum.