Nash traduction Turc

Je représente le cabinet Farlow, Nash Farlow.

Oh, Bir Londra hukuk firmasını temsil ediyorum. Farlow, Nash ve Farlow.

John Grayson, commis chez Farlow, Nash Farlow, avoués à Chancery Lane, n'est pas arrivé chez le représentant du cabinet à Washington.

John Grayson, Farlow Nash anad Farlow avukatlık firmasında Chancery Lane'de birinci katiplik yapıyordu.

- Ici sergent Nash.

- Gözlem Kulesi A. Çavuş Nash.

Sergent Nash. Quoi?

Çavuş Nash, Gözlem Kulesi A. Ne?

Ici sergent Nash.

Kule A, Nash.

Une voiture formidable, une reproduction du Nash 1937.

Harika bir arabadır. 1937 Nash'ın tam bir kopyası.

On dirait une Nash 1937.

1937 Nash'e benziyor.

- Capitaine Nash.

- Nash, Yüzbaşı Nash.

Ma femme, Caroline.

Bu eşim Caroline. Yüzbaşı Nash.

Par ici.

Bu taraftan, Nash.

Vous savez ce que c'est, mon vieux.

Nasıl olduğunu bilirsiniz. Çok formda görünüyorsun Nash.

Caroline, accompagnez le capitaine.

Nash'la restoran vagonuna git.

Madame aussi.

Bayan için de balık. Ya sen Nash?

Il faut suivre le plan de Nash.

Tania! Bu Nash'ın kaçış yolu. Anlıyor musun?

Salut, Nash, c'est Vito, du pressing.

Hey, Nash, ben Vito, temizlikçi.

- Bert, voici mon mari George, et notre voisin et ami, Arnold Nash.

- Bert eşim George, dostumuz ve komşumuz Arnold Nash ile tanıştırayım.

Vous pourriez donner ça à M. Nash?

Bunu Bay Nash'e verir misiniz? Çok teşekkür ederim.

- Dr Nash, le médecin de l'aéroport.

- Ben Nash. Havayolu doktoruyum.

Mesdames et Messieurs... Crosby, Stills and Nash!

Bayanlar ve baylar, huzurlarınızda Crosby, Stills and Nash!

"Suite pour Jody Blue Eyes"

[Crosby, Stills Nash - Suite : Judy Blue Eyes]

Nash, espèce de connard!

Nash, seni aptal orospu cocugu!

Sergent Nash, puis-je vous parler une minute?

- Memur Nash, bir dakika gelir misin? Evet.

Nash, je crois que t'arriverais même pas à te moucher sans mode d'emploi.

Nash, talimatlara uygun olmayan birseyi buraya yazmamalisin.

Nash, appelle l'administration de la fac.

Nash, personelden kayit burosundan birilerini ara.

Bon Dieu, Nash, t'as mal compris.

Olamaz, Nash, yanlis anlamissin.

Et Nash, si tu foires ça, je te tue.

Ve Nash eger bu isi beceremezsen... Seni gebertirim.

Êtes-vous toute seule dans la maison?

Memur Nash konusuyor. Evde yalniz misiniz?

Tu peux nous amener une voiture, Nash?

Bize bir arac bul hemen, Nash?

Ca m'a tout l'air d'être une Nash.

Nash olmalı.

Mais il n'est pas venu en Nash Rambler.

Ama bindikleri o şey Nash Rambler değildi.

Eh bien, M. Nash!

Evet, Bay Nash!

On interroge un certain Nash, un antiquaire d'Hudson Street.

Hudson Caddesi'nde antikacılık yapan Nash adında bir adamı sorguluyorlar.

Déjàvu ce type, Nash?

Bu adamı daha önce görmüş müydün Nash?

Nash, ça ne fait que commencer!

- Nash, daha yeni başlıyoruz!

Je voudrais voir M. Nash.

- Bay Nash'i görmek istemiştim.

BrendaWyatt, M. Nash.

- Brenda Wyatt, Bay Nash.

Elle était dans le magasin de Nash.

Nash'in dükkanındaydı.

Karen Joan Nash.

Karen Joan Nash.

Nash est un enfant illégitime?

- Nash gayrimeşru bir çocuk mu?

J'ai passé la nuit sur les vieux actes de la maison de Nash.

Bütün geceyi, Nash'in evinin eski kontratlarını inceleyerek geçirdim.

Dans les 5 familles, de Montague à Nash... j'ai trouvé le certificat de décès d'un gosse mort-né du mème nom.

Montague'den Nash'e kadar 5 aile içinde aynı isimde ölü doğan bir çocuğun ölüm belgesini buldum.

Des années avant que Nash ait soi-disant signé sa succession.

Nash'in mirasını sözde imzalamış olmasından yıllar önce.

Et vous, Nash? Ça a l'air appétissant.

Evet, kulağa hoş geliyor.

Et Nash?

Ve Nash?

CROSBY, STILLS AND NASH "ll faudra encore attendre"

[ Crosby, Stills Nash

Tu ne crois pas qu'on devrait s'y intéresser, Nash?

Bu olanlar sana da biraz garip gelmedi mi, Nash?

Oui, Nash, que se passe-t-il?

Soyle Nash, ne var?

Nash?

Nash!

Nash, restes calme.

Nash, yalniz dikkat et.

Mlle Bradford, ici le sergent Nash.

Oh, Bayan Bradford.

T'es pédé, Nash?

- Sen oğlancı mısın Nash?