Translate.vc / Français → Turc / National
National traduction Turc
3,189 traduction parallèle
Je suis tellement calme Que je pourrais animer un show NPR ( national pulic radio )
Çok sakinim. Bir devlet radyosu programı sunabilirim.
Récupère-le, on file au National Mall.
Tamam, al kitabı, National Mall'a gidelim.
Oh bien sûr. L'équipe national de Russie durant les années 70.
Elbette. 70'lerdeki Rus Ligi oyuncusu.
Sa femme ne sait pas où il est. Il a disparu, et il devrait être au petit déjeuné de prière national avec le Président et plus de la moitié du congrès à 9 heures.
Adam dokuz saat sonra başkanla ve kongrenin önemli yarısıyla dua kahvaltısına katılacakken ortadan kayboldu ve karısı bile nerede olduğunu bilmiyor.
Nous aimerions vous rappeler que demain soir, nous avons une interview exclusive en direct avec le juge de la cour suprême Verna Thomton
Yarın akşam Yüksek Mahkeme Yargıcı Verna Thornton'la özel bir söyleşi yapacağımızı bir kez daha hatırlattıktan sonra kameralarımızı National Cathedral'a çeviriyoruz.
- Quel emblème national La ferme!
- Ne millet adamı ama.
Nous négocions avec les bonus d'argent Pour garder ce brave héros national dans un uniforme des Hawks.
Ona verdiğimiz ikramiye cesur bir ulusal kahramanı Hawks forması içinde tutmak için ufak bir bedel.
Hey. Bienvenue au refuge national de la faune et de la flore de Hamilton.
Hamilton vahşi yaşam korunağına hoş geldiniz.
Le "National Historic Preservation Act" de 1966 stipule qu'aucun citoyen non américain peut acheter une propriété historique ou un artefact des Etats-Unis et le Spruce Goose est un artefact historique certifié.
1966'daki tarihi eserleri koruma yasasına göre ABD vatandaşı olmayan kişiler Amerika'ya ait tarihi mülk veya eserleri satın alamazlar.
L'institut national de la santé se penche dessus.
CDC öğrenmeye çalışıyor.
Les seules sources de variole connues dans le monde sont une dans l'Institut National de la Santé aux Etats-Unis, et l'autre dans un laboratoire nommé Vector à Koltsovo en Russie.
Virüsü bulundurduğu bilinen iki yer var. Biri Birleşik Devletlerdeki CDC diğeri ise Rusya Koltsovo'daki VECTOR laboratuarı.
La forêt National va jusqu'au ruisseau.
- Nehrin karşısı Ulusal Orman.
Et le seul gang auquel Freddy le faucon blanc a appartenu était... était, comme la Société National d'Honneur ( honneur les meilleurs élèves ).
- Ve Freddy yanlız bir çetenin içinde olsaydı... - Ulusal onur toplumu gibi olurdu.
Est-ce que tu vas faire une déclaration que sans système de santé national, les gens ne pourront pas s'offrir de jupes longues.
Eğer yeni sağlık planı olmazsa insanların uzun etekler alamayacağına dair bir şey mi anlatmak istiyorsun?
J'évite le discours du conseil national de la Raza.
La Raza'nın Ulusal Konsey konuşmasını kaçırıyorum. - Ya sen?
Quel est le blog? jamais entendu tu l'entendra dans environ 1 heure quand je le posterai c'est un magazine national qui est sur l'histoire qui accuse P.F. de coucher avec une travailleuse de sa campagne ok, donne moi ton numéro ; je vais prendre une citation du le candidat
Hiç duymadım. Bir saat içinde duyacaksınız. Çünkü Peter Florrick'i bir kampanya çalışanıyla yatmakla suçlayan hikâyeyi yazmak için hazırlanan ulusal bir haber dergisinin haberini yayınlayacağım.
Tu es maintenant la nouvelle coordinatrice stratégique en chef chez Goliath National Bank s.
Goliath Ulusal Bankası'nın yeni yönetici stratejisi koordinatörüsün.
Carter Bowen vient de gagner le championnat national d'échecs.
Carter Bower yakın bir zamanda ulusal satranç turnuvasını kazandı.
Donne une copie du langage 1229 au bureau de Dan et trouve des tickets pour le National Symphony de ce soir.
Dan'in ofisinden 1229 nolu belgeyi al. Bu akşamki senfoni için de biletleri ayarla.
Ça parle des déviations statistiques du produit intérieur national brut du bloc soviétique, 1971-1972 "...
"1971-1972 arası Sovyet Bloğunda tahmini brüt iç üretimin istatistiksel sapması."
- C'est national.
- Bu ulusal bir yayın.
La première chose dont nous avons besoin est d'avoir un média national impliqué.
Öncelikle ülke çapında medyayı işe karıştırmamız gerek.
Tu n'as qu'un seul boîtier Nielsen, tu n'as pas de pouvoir sur le national.
Evet, ama, sadece bir tane Neilsen kutun var. Ulusal şovlara müdahale edebilecek büyüklükte etkin yok.
- National métropolitain
- National Metropolitan.
Sauf que ça l'est, parce que devine un peu ce que 6 de ces bâtiments ont en commun
Ama öyle çünkü bunların altısının ortak bir noktası var. Hepsine National'mı destek veriyor?
Si le Conseil National des Chorales a vent de ça, on pourrait être radiés des compétitions.
Eğer Ulusal Gösteri Korosu Tetkik Kurulu bunu duyarsa, yarışmadan men edilebiliriz.
Je t'ai amené au championnat national.
Senin bile eyalet şampiyonasına soktum.
En plus d'être vraiment jolie, nous sommes toutes les trois des déesses du Championnat National des Chorales.
Çok güzel olmanın yanı sıra, üçümüz Ulusal Gösteri Korosu Şampiyonası tanrıçalarıyız.
- "Musée national"
- "Ulusal Müze."
Je suis sur le point de publier une histoire racontant qu'un magazine national est en train de monter un dossier accusant Peter Florrick de coucher avec une collaboratrice de sa campagne.
Ulusal bir magazin dergisinin Peter Florrick'in bir kampanya çalışanı ile yatmasıyla suçladığı bir haber için araştırma yaptığını yayınlamak üzereyim.
Moi qui allais t'inviter à un ballet!
Ben de sana çıkma teklif edecektim. National Ballet'ye iki biletim var.
La Maison-Blanche investit la National Gallery pour préparer un événement de taille, les 50 ans du président Grant.
Yarın Başkan Grant'in 50'nci doğum günü ve Beyaz Saray kutlama hazırlıkları için National Gallery'ye taşınıyor.
De plus, ne connaissant pas le travail de Wil Wheaton, il n'y avait aucun moyen que tu saches que tu as été impolie envers un trésor national.
Ardından, Wil Wheaton'ın çalışma şekline aşina olmadığın için kendisinin ulusal bir hazine olduğunu anlamanın başka bir yolu yoktu.
Se placer 5ème au niveau mondial et 3ème au niveau national, ce n'est pas si mal. C'est comme ça que je me réconforte.
Uluslararası bir maçta 5. olmak, yurt içinde 3. olmakla aynı şey diyorum kendi kendime.
- Institut National d'Investigation Scientifique coréen ) Dr. Yun Ji Hun, s'il vous plaît.
Yoon Ji Ağabeyle görüşebilir miyim?
Je pensais qu'un sujet national nous donnerait l'élan qu'il nous faut.
Paranı alamam.
Disons seulement que nous avons fait des choses, choses qui pourraient rendre difficile pour toi de chanter l'hymne national
Milli marşı içtenlikle söylemenizi zorlaştıracak bir şeyler yaptığımızı söyleyebilirim.
Saviez-vous que la National Broadcasting Company passe Rudolphe le renne au nez rouge, cette semaine?
National Broadcasting Company'nin bu hafta Kırmızı Burunlu Rudolph filmini gösterdiğini biliyor muydunuz?
Si je peux orienter un homme comme vous vers le Christ... imaginez les réformes que je pourrai faire au niveau national... et pas juste pour la santé mentale.
Senin gibi birini Tanrı'nın yoluna sokarsam ulusal çapta yapabileceğim yenilikleri bir düşün. Sadece akıl sağlığı değil.
C'est notre symbole national Que vous ayez juste atterri sur leur chemise.
Onların tişörtlerine takılmış olan kartallar ülkemizin sembolü oluyor.
Je suis un trésor national, chérie.
- Ulusal bir hazineyim tatlım.
Tu viens de décrire le principe d'un film National Lampoon ( films humoristiques ).
Bir National Lampoon filmini anlatmış oldun.
- Magic est un héros national.
Magic ulusal bir kahraman.
{ \ pos ( 192,210 ) } On travaillait là-bas. { \ pos ( 192,210 ) } J'écrivais pour le National Geographic.
National Geographic'te yazarlık yapıyordum o sıralar, iş için gitmiştik.
Si Abby était impliquée dans du terrorisme national, ce qui serait un crime pertinent, la machine aurait donné son numéro à ceux qui gèrent cet aspect des choses au gouvernement, pas à nous.
Abby yurt içerisinde bir terör eylemine girişecek olsaydı ki bu devletin alakasız olarak görmediği bir suç olurdu ; makine numarasını bize değil, şeylere verirdi, devlet adına bununla kim ilgileniyorsa onlara.
Vous savez, un représentant national du syndicat attend mon appel.
Bilirsin... Bir NLRB temsilcisi sadece telefonumu bekliyor
- Pendant l'hymne national.
Milli marşımız okunurken dururum herhâlde.
"Pendant l'hymne national."
"Milli marşımız okunurken dururum" muş.
Mais si tu utilises une image thermique en temps réel du satellite du Service National de Météorologie.
Ulusal Hava Servisi'nin uydusundan gerçek zamanlı termal bir görüntüyle üst üste koyana kadar.
Depuis qu'il a célébré ce mariage de masse gay dans le centre national au printemps dernier,
Düşmanları var. Geçen baharda National Mall'da kıydığı gey nikahı yüzünden yüzden fazla ölüm tehdidi almış.
Levez-vous pour l'hymne national.
Milli marşımız için ayağa kalkın lütfen.