Translate.vc / Français → Turc / Nbc
Nbc traduction Turc
529 traduction parallèle
Attendez, il écrase CBS et NBC là-bas!
Yerel reytinglerde hem CBS hem de NBC'yi sollamış.
Il avait été invité par la N.B. C... à participer à une grande émission nationale.
NBC tarafından... yurt çapında yayınlanacak bir televizyon programına davet edilmişti.
Ici Del Moore avec l'équipe mobile de NBC dans le quartier de Bel Air, Los Angeles, devant la propriété des Kingston, attendant l'arrivée de la princesse de Moravie.
NBC mobil ünitesiyle ben Del Moore, Los Angeles Bel Air'de, Kingston malikanesinin önündeyiz. Morovia prensesinin gelişini bekliyoruz.
Nous sommes gros actionnaires de Télé et de Radio.
NBC'de büyük bir hissemiz var, değil mi? Dur bakayım...
Les Ets Clément sont actionnaires de la N.B.C.
Bu önemli değil. Clément Grubu'nun NBC'de büyük hissesi var.
Et si malgré tout ça ne marche pas... appelez-moi le Sénateur Talmadge de Géorgie... s'il n'est pas là, trouvez Huntley et Brinkley à NBC.
O da olmazsa Georgia senatörü Talmadge de olur. O da yoksa BBC'den Huntley ve Brinkley'yi dene.
Le Garden City Telegram et la NBC vous présentent les nouvelles.
Associated Press, NBC ve Garden City Telegram'dan haberler.
ça va passer à la T.V. sur NBC!
Bu NBC'de yayınlanacak!
Vous parlez à un officier du NBC, pas à un simple troufion!
Pislik gibi köşeye atılmak istemiyorum. Ben piyade değilim. Kimyasal ekibindeyim.
Nixon l'emporte en Caroline du Sud.
NBC Haberlerine göre, Nixon Güney Carolina'da kazanır.
Je me disais : quelle exclusivité! La télé va me la piquer!
Elimizdekinin çok taze bir haber olduğunu ve CBS ve NBC'nin her an gelip bizden bu hikayeyi elimizden alabileceğini düşündüm.
J'étais producteur associé à N.B.C., à Morning News.
NBC'de sabah haberlerinin ortak yapımcısıydım.
Marty, je sais ce que N.B.C. leur a offert, donc je veux 3,5 millions de dollars et la possibilité d'avoir une troisième projection.
Marty, NBC'nin yaptığı tekliften haberim var ve 3 buçuğa kadar çıkabilirim ve üçüncü gösterim için de opsiyon isteyeceğim.
N.B.C. offre 3,25 millions par paquet de cinq films de James Bond, et je pense que je vais avoir 3,5 millions avec une troisième projection.
NBC 5 James Bond filmi için tane başına 3.25 milyon dolar teklif etti ama sanırım 3,5 milyon dolara ellerinden kapacağım.
N.B.C. domine la journée avec leurs jeux idiots et j'aimerais les battre.
NBC berbat yarışma programlarıyla gündüz kuşağını ablukaya almış ve ben onları mahvetmek istiyorum.
N.B.C. a La petite maison dans la prairie! A.B.C. a Super Jaime!
NBC'de "Little House on the Prairie", ABC'de "The Bionic Woman" var.
Je devais rencontrer ce gars de NBC. En le voyant, je lui dis : "Ca va?"
Geçenlerde de NBC'den birileriyle yemek yiyecektim. "Yediniz mi, beni mi beklediniz?" dedim.
1re catégorie, armes NBC.
Birinci dereceden nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar...
NBC a payé John Dean et l'assassin de Robert Kennedy.
NBC, John Dean'e ve Robert Kennedy'nin katiline ödedi.
Vous ne lui avez pas dit que j'amenais ABC-TV... NBC-TV... CBS?
Ona ABC'yi, NBC'yi ve CBS'i de... getireceğimi söylemedin mi?
Milton fait une émission spéciale nostalgie à la télévision.
Milton, eski şarkıları çaldığı "NBC special" programını yapıyordu.
Des appels de CBS, NBC, ABC, AP, UPI, Ted Turner, Time, Newsweek, Ripley's Believe lt Or Not et Mme Paul.
CBS, NBC, ABC, AP, UPI, Ted Turner, Time, Newsweek, Marineland, Ripleys, ve Bayan Paul.
- C'est un vieux signal télé.
Eski bir TV cıngılı. NBC.
Selon un sondage de la NBC, le prochain président sera Ronald Reagan.
ABC'nin tahminlerine göre yeni başkanımız Ronald Reagan.
Ecoute, j'ai une radio pour NBC en route, et un câble pour demain.
Biliyorum, tamam mı?
Ca redémarre pour moi, O.K.?
NBC'den bir radyo işi kaptım yarın CNN'e çıkacağım.
Voilà pourquoi NBC est numéro un.
Sanırım NBC onun için bir numara.
Hé, la NBC, là! S'il continue, il va avoir droit au journal de 20 h.
Hey, NBC burda, eğer devam ederse... onu bütün ülkeye yayınlayacaklar.
Réunions avec des écrivains, déjeuners á NBC, premières.
Sabah, yazarlarla toplantılarım var. NBC'de öğle yemeği.
Rendez-vous à NBC, studio 4H. 19h.
Saat 7'de NBC'de, 4H stüdyosunda buluşalım.
Et voici Bob McNeil de N.B.C., en ligne pour son reportage.
NBC'den Bob MacNeil raporuyla yayınımızda şuan.
Tu ne me rends pas le choix facile entre celle qui m'aime et qui récure et toi qui me détestes.
- NBC için komedi dizisi yazıyor - İyi şanslar ona.
Série pilote NBC :
NBC pilot program.
Tu m'as descendu devant les responsables de NBC.
Beni, NBC'deki yöneticilere kötülediğini biliyorum.
Je ne l'ai pas descendu aux yeux de NBC.
- Berbat bir hataydı bu. NBC'yle olan bir anlaşmasını bozdum sanıyor.
Que fera-t-il s'il pense que je l'ai descendu aux yeux de NBC et que, en plus, j'ai piqué sa petite amie?
Eğer bizi görürse, bize ne yapacağını düşünebiliyor musun? Ya NBC'yle olan anlaşmasını bozup çıktığı kızı çaldığımı düşünürse?
Tu passes au Tonight Show, NBC...
The Tonight Show'a çıkıyorsun.
Tu passes au Tonight Show, NBC...
The Tonight Show'a çıkıyorsun. NBC.
Bref, nous avons rencontré NBC le mois passé, et ils nous ont proposé d'écrire un pilote.
Neyse işte, bir ay önce kadar bunlarla NBC'de toplantı yaptık ve pilot bölümü için bize yeşil ışık yaktılar.
Il bosse chez NBC. Je bosse chez NBC.
O da NBC'de çalışıyor, ben de çalışıyorum.
En fait, en ce moment, j'écris un sitcom pour NBC.
Hatta NBC için bir komedi dizisinin ilk bölümünü yazıyorum şu sıralar.
Nous avons soumis notre idée à NBC, et nous nous apprêtons à signer le contrat.
George'la NBC'ye gittik ve dizi için olan fikrimizi anlattık. - Anlaşmayı imzalamayı bekliyoruz.
En ce moment, George est en pourparlers.
Hatta, George, şu anda NBC'deki kadınla çıkıyor.
Nous avons soumis notre idée à NBC et nous nous apprêtons à signer le contrat.
George'la NBC'ye gittik ve dizi için olan fikrimizi anlattık. Anlaşmayı imzalamayı bekliyoruz.
Et ce contrat avec NBC?
- George demek. - NBC işi ne oldu?
Des nouvelles de NBC?
- NBC'den ne haber? Gelişme var mı?
J'écris une série-pilote pour NBC.
NBC için bir deneme bölümü yazıyorum.
Nous avons soumis cette histoire à Russell Dowripple, le PDG de NBC, et il s'est léché les babines.
Bu hikâyeyi Russell Dalrymple'a yani NBC'nin başkanına götürdük ve adam deli gibi inandı.
Elle travaille pour NBC.
NBC'de çalışıyor.
Tu crois que NBC voudra de nous si tu romps?
Ondan ayrılırsan, sence bizi seçecekler mi?
Le président de NBC.
NBC yöneticisiyle konuşuyorum.