English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Nc

Nc traduction Turc

10,985 traduction parallèle
Le 6e et dernier apôtre s'appelait Willy.
Altıncı ve sonuncu havarinin adı Willy.
Attends, qu'est-ce qu'on était censés faire, se titiller le clito en attendant que tu reviennes?
Ne yapmamızı bekliyordun? Sen dönene kadar oturup bızırlarımızı mı mıncıklayacaktık?
Vous en êtes où de vos études, de vos plans pour l'avenir?
Kaçıncı sınıftasın ve aklından ne geçiyor?
Un enfoiré d'éditeur a lu Harry Potter, putain, et a dit : "Non."
Serseri yayıncının teki Harry sikik Potter'ı okumuş ve demiş ki : "Hayır."
Tu es dans la cabane six!
Altıncı kulubede kalacaksın!
Oh, allons, ma chère, combien de fois as-tu employé cette menace?
Hadi ama canım benim bu tehdidi kaçıncı kullanışın?
J'espérais juste que ton sixième sens t'envoie une illumnation pour qu'on en finisse plus vite.
Sadece bir şeyin altıncı hissini uyarmasını umuyordum ki işleri hızlandırabilelim.
Et il a fait "Mmm, 6ème."
O da "Altıncı sınıf." dedi.
Je suis son agent et son coach.
Onun menajeri, yayıncısı ve antrenörü olacağım.
Vois ça avec le dieu de la gym.
Hıncını jimnastik tanrısından çıkar.
Ta pression sanguine est très bonne.
Kan basıncın gayet iyi durumda.
La table six est prête à commander.
Altıncı masa sipariş vermeye hazır.
Parle pour toi!
Git kendini mıncıkla!
Je passe devant les poissonniers et les boulangers.
Balıkçıların ve fırıncıların yanından geçiyorum.
Oui, et de ton évasion du vaisseau et...
Evet, Işıncı'dan son saniye kaçışını falan...
Tu hallucinais dans ce vaisseau glacé qui volait dans l'espace et c'est de là que viennent tes visions.
Uzay boşluğunda savrulan o soğuk Işıncı'da halüsinasyon görmüşsün. Bu görülerin açıklaması bu.
Ou peut-être que le vaisseau a coulé.
- Belki de Işıncı battı.
Les vaisseaux et les Mécas?
Işıncılar ve Mekanikler mi?
Au passage, j'ai localisé des vaisseaux et Mécas à moins de trois secteurs de notre position. Trois.
Ve konumumuzun üç kesimlik çapı içinde Mekanik ve Işıncılar'a rastladım.
On devrait l'endommager pour de bon.
- İkisi de arkada. O Işıncı'yı devre dışı bırakmalıyız.
On doit le débusquer tant qu'il n'y a pas de vaisseau ou Méca pour le protéger.
Etrafta onu koruyacak Işıncı ve Mekanik yokken onu saklandığı yerden çıkarmalıyız.
Sa pression chute.
Kan basıncı düşüyor.
Je franchis la sixième des sept étapes avec toi, ma future épouse... en te promettant une amitié éternelle.
Yedi adımın altıncısını seninle atıyorum müstakbel karım. Sonsuza kadar birlikte olma sözü ile.
C'est notre sixième village.
Bu altıncı köyümüz.
Modèle NC-825-P.
Model NC-825-P.
Je vais libérer la pression, mais ne bougez pas, d'accord?
Basıncı azaltacağım ama sabit durman gerekiyor, tamam mı?
Ce sera surpeuplé.
Etraf hıncahınç dolu olacak.
La coupure de courant signifie qu'on ne peut l'évacuer via les valves.
Güç kesintisi, basıncı serbest bırakmak için vanaları açamayacağımız anlamına geliyor.
Pour réduire la pression sur le cœur.
Kalbindeki basıncı azaltıyorum.
Vous souffrez d'hypertension?
Kan basıncını yüksek seviyelere çıktı mı?
5 femmes en 6 mois.
Altı ayda dört kadıncık.
Tu ne devrais pas critiquer la pression de l'eau d'un homme.
Bir adamın su basıncıyla dalga geçmemelisin..
Je refuse que nos éditeurs décident des modalités de sortie.
O zaman bir çeşit özel bir basın toplantısı düzenlenebilir. Yayıncıların kitabın piyasaya nasıl süreceğimize karar vermelerine izin vermeyeceğiz.
Little Brown est en chemin avec des photographes et un tas de journalistes.
The Little Brown ahalisi yayıncılarla, fotoğrafçılarla ve o bütün süslü röportajcılarla birlikte yola koyuldu.
- Ça suffit peut-être - Il possède une imprimerie.
- Adamın yayıncılık şirketi var.
J'ai l'ancienneté pour avoir une prothèse à retour de force, senseurs de pression et de température, la totale.
Kuvvet desteği, basınç ve sıcaklık sensörlü olan tam kapsamlı bir protez alacak kadar uzun zamandır çalışıyorum.
Les 4 ventricules pompent bien.
- 4 kalp karıncığı da sağlam.
Lorsque la pression baisse... il faut d'abord mettre son masque à oxygène avant d'aider les autres.
Basınç düşerse... oksijen maskesini ilk siz takın. Sonra başkalarına yardım edin.
Le mois dernier, il a acheté assez d'explosifs, minuteurs, circuits, interrupteurs pour faire quatre bombes.
Geçen ay, dört bombaya yetecek kadar patlayıcı zamanlayıcı, devre kartı ve basınç anahtarı almış.
- Quoi? Vous êtes sér... - Oui.
Enerji kaynağı etkisiz bırakılınca kontrolsüz bir Işıncı park yerimize düştü.
J'aurais dû être dans ce vaisseau.
- O Işıncı'daki ben olmalıydım.
La pression de la chaleur est de 83 bars et elle augmente.
Isının yarattığı basınç 82,73 bar ve yükseliyor.
C'est la cuve de pression commune.
Evet. O ortak basınç kazanı.
Pression à 89 bars.
Basınç 89,63 bar.
Pression à 93 bars.
Basınç 93,07 bar.
96 bars.
Basınç 96,52 bar.
99 bars et ça augmente.
Basınç 99,57 bar ve yükseliyor.
Lucy, lève et baisse ses bras.
Lucy, kollarına basınç uygula.
Sa tension baisse.
Aman Tanrım, kan basıncı düşüyor. Peki. Basıncı yükseltelim.
Et ils ont laissé les sas ouverts.
Ayrıca bütün basınç kapılarını açık bırakmışlar.
Perte de pression!
Basınç kaybediyoruz!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]