Translate.vc / Français → Turc / Neden
Neden traduction Turc
360,196 traduction parallèle
Pourquoi tu me dis pas ce que tu sais, et moi, euh, je remplirai les blancs.
Bu yüzden, neden bana neler bildiğini anlatmıyorsun böylece ben de geri kalan boşlukları doldururum.
Pourquoi tu m'as dit tout ça?
Neden bana o şeyleri anlattın?
Pourquoi Katie regarderait ce genre de trucs?
Katie neden o şeylere baksın ki?
Pourquoi est-ce que tu avais l'iPad de Teddy?
Neden Teddy'nin İPad'ini aldın?
Pourquoi tu me racontes ça?
Neden bana söylüyorsun?
Pourquoi?
Neden?
Pourquoi pas?
Neden olmasın?
C'est quoi, ce pot?
Neden öyle bir kavanoz var?
Pourquoi on va vers les coups de feu?
Neden silah sesine doğru gidiyoruz?
- Pourquoi a-t-elle fait ça?
- Bunu neden yaptı?
Ça va pas?
Neden bahsediyorsun?
Pourquoi tu en es parti?
Neden geri geldin peki?
Trois raisons pour lesquelles vous avez tort.
Neden yanıldığınızı üç nedenle açıklayayım.
C'est quoi, toutes ces blondes?
Neden herkes sarışın?
Pourquoi aurais-tu des nausées?
Dur biraz, neden sabah bulantıların oluyor ki?
Pourquoi tu veux un taureau?
Neden boğa alıyorsun?
Pourquoi?
- Ne? Neden?
Qu'est-ce que tu fais dehors?
Neden dışarıdasın?
- Pourquoi tu bosses sur un rapport?
- Neden rapor yazıyorsun ki?
C'est pas dur à retenir, merde!
Neden kimse hatırlamıyor lan?
Pourquoi ils font du kayak?
Neden kanoya biniyorlar?
J'ai provoqué une bagarre et on s'est fait arrêter.
Kavga çıkarıp tutuklanmamıza neden oldum.
Pourquoi c'est si long?
Neden bu kadar uzun sürüyor?
Où est le problème?
Neden büyütüyorsun?
Il écoutera pas.
- Neden? Dinlemez ki.
Pourquoi t'as rien dit?
Neden bize söylemedin?
Pourquoi je vous ferais aussi subir ça?
Neden sizin de canınızı sıksaydım ki?
T'as pas besoin de mon aide. Non.
Neden yardımıma ihtiyacın olsun?
Pourquoi vous n'êtes pas célèbre?
Neden ünlü değilsin?
De quoi tu parles?
Neden bahsediyorsun?
J'ai peur que tu te réveilles en te demandant pourquoi t'es avec moi.
Bir gün "Neden Colt Bennett'layım?" diye uyanmandan korkuyorum.
Pourquoi t'es avec moi?
Neden benimlesin?
Pourquoi on s'amuse plus?
Neden eğlenemiyoruz?
Qu'est-ce que tu fais là?
Neden geldin?
Pourquoi une fille enceinte aurait un rancard?
Hamile bir kadın neden biriyle buluşur ki?
Pourquoi tu les as présentés?
Neden tanıştırdın ki?
- Alors, où est le problème?
- Neden büyütüyorsun o zaman?
Pourquoi elle nous a pas présentés?
Peki neden bizi tanıştırmadı?
- Oui, pourquoi gâcher une bonne amitié?
- Neden güzel bir dostluğu bozalım ki?
Pardon, mais pourquoi tu es là?
Pardon, neden geldiniz?
Qu'est-ce qui t'amène à Garrison?
Garrison'a neden geldin?
- Pourquoi t'as été voir Paul?
- Neden Paul'la konuşmaya gittin?
Pourquoi tu as fait ça?
Bunu neden yaptın?
Pourquoi t'as dû trier du fumier de vache?
Neden inek gübresi eşeledin ki?
Je sais pas pourquoi.
Neden, bilmiyorum.
Tu devrais être fiché chez les flics.
Neden sapıklar listesinde değilsin ki sen?
Tu ne pourrais pas me soutenir une fois dans ta vie?
Neden hayatında bir kez olsun destek çıkmıyorsun ya?
Pourquoi il a essayé de se joindre à nous?
Neden bize katılmaya çalıştı ki?
Pourquoi t'es là?
Sen neden geldin?
Pourquoi tu cautionnes ça?
Neden buna göz yumuyorsun?
Mais c'est bien le souci, Colt, il y aura toujours une raison pour rester.
Mesele de bu Colt, gitmemek için hep bir neden olacak.