Translate.vc / Français → Turc / Netflix
Netflix traduction Turc
439 traduction parallèle
Sachez que Netflix, Hulu et Crackle ne gagnent pas encore autant que Blockbuster.
- Ah, peki, Stanley bu konuda doğru kişiye geldin galiba. Otur bakalım.
C'est bien. Sur Netflix ou Hulu? Sur la Xbox.
Ve John Stamos'un ağabeyi, kalın Fa'ya çıkınca, bum!
Je vais vite le louer pour comprendre ta théorie.
Netflix'de bu diziyi arayacağım hafta sonu, böylece bu küçük teorini hızlandırabilirim.
Ce sera le prochain film que je regarderai!
Netflix'te listemin başına yazdım!
Je mets à jour ma liste Netflix, c'est tout.
Aslında Netflix'de kaçıncı sıradayım diye bakıyordum.
Tu sais vraiment pas comment ça marche, Netflix?
Netflix'in nasıl işlediğini bilmiyor musun?
Ses DVD lui sont envoyés ici au bureau, et il les regarde quand il se passe pas grand-chose.
Netflix'den kiraladığı filmler direk ofise geliyor ve o da işleri az olduğunda parça parça seyrediyor.
Voyons voir. 10 % de rabais sur un abonnement à Netflix, du bon cheddar Cracker Barrel, des lotions assorties, une bouteille de champagne en plastique pleine de bonbons et un petit ourson.
Bakalım, yüzde on indirimli Netflix üyeliği, Cracker Barrel Çedar peyniri, aromalı losyonlar, içi şeker dolu bir plastik şampanya şişesi ve ufak bir ayıcık.
A-t-il vu Titanic?
Netflix'ten bir film aldıysa kesin süresi geçmiştir.
Tu ne sais pas comment marche Netfix?
Netflix'in nasıl işlediğini bilmiyor musun?
C'est un site de location pour les sacs.
Çanta konusunda Netflix gibi bir yerdir.
Carte de bibliothèque, abonnement au club DVD, au Sam's Club.
kütüphane kartın, Netflix üyeliği, Sam'in yeri.
J'ai plein de films en attente chez Netflix.
Onun yerine Netflix'ten birkaç film satın aldım.
J'ai des films Netflix.
Bir sürü film kiraladım.
20 $ chez Netflix.
20 dolar Netflix'e.
Vous saviez qu'on pouvait regarder de la VOD en streaming?
Netflix sayesinde filmleri internetten izleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
UNE SÉRIE ORIGINALE NETFLIX
NETFLIX ORIJINAL DIZISI
On est potes sur Netflix.
"Netflix" arkadaşıyız.
Sais-tu ce que Netflix m'a envoyé aujourd'hui?
Bugün televizyonda ne var biliyor musun?
Je l'ai téléchargé.
Netflix altı ay önce yolladı.
- Je cherche Slumber Party Zombie.
- Netflix'den Slumber Party Zombie'ye bakıyorum.
Il faut que je le loue.
Netflix'ten izlemem lazım bir an önce.
Avant ta ligue de baseball virtuelle avant ta file d'attente Netflix...
Fantezi beyzbol liginden önce,... netflix hesabından önce...
J'ai une nouvelle idée, c'est comme Netflix, mais tu vas dans un magasin choisir tes vidéos.
Yeni bir iş fikrim var. Netflix gibi ancak bir mağazaya gidiyorsun ve videonun sınırlı bir koleksiyonun arasında seçiyorsun.
Tu as dit la même chose en t'abonnant à Netflix.
Netflix'e katıldığında da aynen böyle söylemiştin.
Pour 10 $ par mois, Netflix offre une gamme complète de films et de séries que vous pouvez regarder sur une télévision connectée à Internet.
Ayda 10 dolara, Netflix İnternet'e bağlı televizyonda izleyebileceğiniz tam bir film ve dizi kataloğu sunuyor.
Le catalogue de Netflix est énorme par rapport aux portails espagnols.
Netflix kataloğu İspanyol portallarınınkinden çok daha büyük.
Gus et moi, on l'a encore regardé hier, sur netflix.
Gus'la dün gece bir daha seyrettik.
Attends que les rires s'étouffent, pour te laisser avec le chagrin, le regret, et un compte Netflix dont tu connais pas le mot de passe!
Kahkahalar bitinceye kadar bekle. Ardından geriye sadece acı, pişmanlık ve şifresini bile hatırlayamadığın bir Netflix hesabı kalacak!
Tu perds tous tes privilèges. iPhone, iPad, iPod Touch, iTunes, Netflix, Pandora ou Spotify.
Kullanma izni yok sana iPhone, iPad, iPod Touch, iTunes Netflix, Pandora ya da Spotify kullanman yasak!
Hulu et Crackle ne gagnent pas encore autant que Blockbuster.
Netflix, Hulu ve Crackle, Blockbuster'ın kazandığı parayı hala kazanamıyor.
C'est bien. Sur Netflix ou Hulu?
Güzelmiş, Netflix'te mi Hulu'da mı?
J'espère qu'ils ont la VOD et des couettes en plumes.
Netflix ve kuştüyü yorgan vardır umarım burada.
Tu m'as demandé d'aller au vidéoclub car c'est plus rapide que Netflix.
Ama hatırlasana, beni video dükkanına film almaya gönderdin. Çünkü Netflix'i bekleyemedin?
Ce n'est pas un cadeau refilé si tu l'as déjà regardé sur Netflix.
Bu filmi zaten izlediğimden, başkasına vermeye hakkım var.
Comment tu présentes la flopée de folles divorcées aux nichons refaits avec qui tu passes tes nuits?
Peki sen Netflix kuyruğundaki bütün geceni geçirdiğin göğüsleri montajlanmış, çılgın boşanmış kadınları nasıl tanıtırsın?
Woo. Si je gagne, bonjour l'inscription à Netflix ( films et séries en Streaming )
Eğer kazanırsam, merhaba Netflix üyeliği.
J'ai, genre, 5 trucs de Netflix.
Netflix'den aldıklarım var.
On a quelques divx sympa et de la bonne bouffe.
Netflix'den harika filmler aldık güzel yiyeceklerimiz de var.
J'ai loué Precious y a 8 mois. Je l'ai toujours pas regardé.
Sekiz ay önce Netflix'ten Precious'u kiraladım, hala izlemedim be.
C'est tiré de Lebowski, mate-le, tu seras branchée.
Lebowski'den. Netflix'de izle, havalı çocuklardan biri olabilirsin.
Netflix va séparer le projet de DVD par la poste de celui de streaming.
Netflix ayrılıyormuş. DVD satış kısmı ile online kısım.
On enfile des sweats, pour regarder chaque soir, Netflix.
Her akşam işten gelip Netflix izliyoruz.
Je me suis inscrit sur Netflix juste à cause de ce film.
Sırf o film için Netflix'e üye oldum.
Et Kim m'a demandé si j'aimais la première saison de Army Wives juste après que Netflix ( streaming en vod ) me l'ait demandé.
Ve Kim, Netflix'den Army Wives'ı aldıktan hemen sonra Army Wives'ın ilk sezonunu beğenip beğenmediğimi sordu.
Tu sais, on a aussi deux comptes Netflix.
İki tane Netflix hesabımız var.
Ce n'est pas comme s'il y avait Netflix où je suis.
Bizim oralarda Netflix yok ki.
Au fait, ton Netflix est arrivé
Bu arada, Netflix'in geldi.
J'essaye de regarder un film sur Netflix.
Burada Netflix'ten bir film izlemeye çalışıyorum.
Troy et toi utilisez toujours le compte Netflix de Jeff sans sa permission?
Senin seksi ring kızın olmadığım kesin. - Ben- - - Kısa kes, domuz budu.
Ou un compte Netflix?
Aman tanrım.