Translate.vc / Français → Turc / Nile
Nile traduction Turc
36 traduction parallèle
Si Espagnols ou Français avaient colonisé... la Nile Angleterre au lieu des Pèlerins!
Oh, keşke hacıların yerine İspanyollar ya da Fransızlar Yeni İngiltere'ye yerleşselerdi.
- D'accord!
- Nile Queen'di.
- C'était le Nile Queen.
- Emin misin? - Evet, eminim.
C'était votre Nile Queen. Je n'ai jamais vu cet homme.
Son kez söylüyorum, bu adamı hayatımda hiç görmedim.
Et tu crois que je laisserai la terre la plus fertile du pays à un ivrogne?
Nile Vadisi'ndeki 11.000 hektar verimli toprağı... bir ayyaşa bırakmamı mı bekliyorsun? Hayır.
Et la NIle-Zélande est loin!
Yeni Zelanda'ya kadar da gidemem ya?
Ernie Nile est on ne peut plus courageux, laissez le moi.
Korkak mı! ? Ernie Nile gördüğünüz en cesur adamıdır be!
Ici Messager Rouge.
Kırmızı kurye Ben Nile.
- Un ami à moi, Nile.
Hayır bir arkadaşım, Nile.
Mon ami Nile l'a déjà fait.
Hayır, Nile yaptı..
Simon, c'est Nile.
Simon, benim Nile.
Enfoiré, cette version a encore plus de bugs.
Nile, seni lanet herif! Bu versiyonda daha çok hata var..
Nile Perch, Mwanza Fish...
Mwanza Balığı...
Nous travaillons depuis longtemps avec Nile Perch.
Uzun zamandır Nil Levreği ile çalışıyoruz.
4 King Tut burgers, 2 ice teas Nile River et 2 laits.
Dört Kral Tut burgeri. - Ondan istemiyorum. - Ben de, güzel değil.
Négatif pour le paludisme, pas étonnant, il n'y a pas beaucoup de moustiques à Jersey en décembre.
West Nile virüsü yok. Jersey'de aralık ayında fazla sivrisinek olmaz zaten.
Winfield la Tremblotte et Pete A Pu d'Doigts.
Shakey Winfield ve Numb Finger Pete. Nile en uzun olanı.
- Non, le Nile est plus long.
- Kahretsin!
Le meilleur kebab à l'ouest du Nil.
Nile'in batısındaki en iyi kubide burada.
Le comté s'inquiétait du virus du Nil Occidental, alors ils ont pulvérisé de l'éthyl-parathion à côté de la route du bus.
Belediye West Nile'dan endişelendiği için otobüs güzergâhının yakınlarında etil-parathion sıkmış.
- West Nile ou autre chose. - Très bien.
- Batı rüzgarı yada onun gibi.
Pilules empoisonnées, SRAS, West Nile, North face, South fork, East river, la variole du singe, pop rocks, déboucheurs de WC, vache folle, grippe aviaire, grippe porcine et, toutes les autres grippes qu'on peut seulement attraper en forniquant avec l'animal du même nom.
Zehirli haplar, SARS, Batı Nil, Kuzey Surat, Güney Çatal, Doğu Irmak, maymun frengisi, Pop Rocks şekerleme, tuvalet yılanları, deli dana, kuş gribi, domuz gribi ve sadece mevzubahis hayvanla zina yaptığınızda bulaşacak olan her türlü hayvan gribi.
Voyagez sur le Nile, clair de lune...
Nil'e gidin, ay ışığında...
J'ai déjà écarté la gonorrhée, l'hépatite virale, la syphilis, le staphylocoque, la pneumonie atypique, la méningite, l'endocardite, la grippe, le virus du Nil * et le SRAS *.
Bel soğukluğu, viral hepatit, sifilis, atipik zatürre, menenjit, endokardit, grip, west nile ve sars'ı eledim.
Maintenant, selon le dernier rapport de l'agent Nile, il gardait un oeil sur le quartier maître Allen pour "comportement erratique."
Ajan niles'ın son raporuna göre, "Tutarsız davranışından" dan dolayı gözü Astsubay Allen'ın üzerindeymiş bunun anlamı ne?
Le dossier Spence West Nile.
Spence Batı Nil Davası.
Nous nous demandions si c'était pour le dossier West Nile.
Konunun Batı Nil Davası hakkında olup olmadığını merak ediyorduk.
C'est étrange, ce bruit d'explosion, tout à l'heure...
Az önceki ses patlama sesi gibiydi. Nile! Hemen tüm askerlerini buraya çagir.
Il ya eu une révolte à Héliopolis, au nord du delta du Nil.
Heliopolis'te isyan çıkmış. Nile bölgesinin kuzeyin'de.
D'une façon cool comme Keyser Soze ou d'une façon nulle comme Le Diamant du Nil?
Keyser Soze gibi havalı bir şekilde mi yoksa Jewel of Nile gibi aptalca bir şekilde mi?
La première année de Nile. Si mignon.
Küçük Niles'ın okulda ilk yılı.
C'est le Professeur Thomas Nile.
Profesör Thomas Nile.
Aussi bien membré Que Nile est gelé
Schlong as long as the Nile's bong
L'homme est formel.
Konuştuğum adam, geminin Nile Queen olduğuna emindi.
On peut à © viter la dà © mence sà © nile.
Ayrıca kanser olma riskini de olabildiğince azaltabiliyoruz.
Tu es en train de commettre un acte de rébellion contre le gouvernement!
su an yaptiklarin Kral'a karsi apaçik bir isyan! Nile.