Translate.vc / Français → Turc / Nn
Nn traduction Turc
146 traduction parallèle
- Peut-être que je suis là pour ça.
- Belki de burada bulunmamınn nedeni de budur. - Öyle mi?
A cheval!
Hazırlanınn! Gidiyoruz.
Je me demandai jusqu'où les femmes iraient.
Kadınlarınn daha ne kadar ileriye gideceklerini merak ettim.
La maison de Sahachi a failli y passer!
Nerdeyse Sahachi'nn evine çarpıyordu.
Avec ce froid, on n'arrivera jamais vivant chez Gonji.
Ulaşamadan donarak öleceğiz Gonji ınn.
Je reviendrai demain matin.
Yarınn sabah tekrar uğrayacağım.
selon vous?
üzgünüm tek başınnıza gidemezsiniz. buraya nasıl geldiğimi sanıyorsunuz?
Selon des rumeurs, les Russes étaient dans les faubourgs de Riga, et les Allemands battaient retraite.
Söylentilere göre, Ruslar Riga'nn banliyölerini ele geçirmişti... ve Alman ordusu geri çekilmek zorunda kalacaktı.
On veut nous écraser pour anéantir Ia grandeur de I ´ allemagne que nous représentons.
Bizi ezmek istiyorlar, Almanya'nn büyüklüğünü ezmek istiyorlar. O büyüklüğü biz temsil ediyorduk, hala da ediyoruz.
Pas demain, maintenant.
Yarınn değil. Şimdi.
Pfuit. "C'était quoi, ça?" "Ta vie, mon pote"
Vınn! "O geçen neydi?" "Hayatındı, dostum." " Çok ani oldu.
- C'est si mal que ça d'être ivre?
Sarhoş olmanınn nesi kötü?
On a juste volé par-dessus de ce train.
- O trenin üzerinden vınn diye atladık.
Le chef des opérations de rues des Romero est Max Green.
Romero'nn sokaktaki satış işlerini Max Gren yürütür.
Que se passe-t-il?
- Nn.. - - - N'oldu? Sorun ne?
C'est pas grave, ce sont des places au premier rang.
Yine de bu biletler, ön sıranınn tam ortası için.
Il y a une interface qui achemine les sélections du synthétiseur vers les subprocesseurs adéquats.
Sorunu, çoğaltıcılarınnın seçimlerini doğru yapmasını sağlayan ara yüze kadar takip ettik.
Un seul des Ullians était là à chaque fois que les comas se produisaient.
Araştırmalar tüm vakalar sırasında orada bulunan tek Ullianlınn... Jev olduğunu açığa çıkardı.
Donnez-moi la pierre et je vous donnerai l'œuvre d'art la plus spectaculaire de votre collection.
taşı bana ver ve ben de kolleksiyonuna Dünya'nnın hiç bir yerinde görmediğin nadide bir parça katayım.
Dax, vous allez remplacer M. O'Brien jusqu'à nouvel ordre.
Dax, geçici olarak Mr O'Brien'nn görevlerinden sen sorumlusun.
Ils vont utiliser une torpille NN!
N2 mayınını mı kullanacaklar? !
Ils bombarderont l'Ange avec des bombes NN, et nous avec.
N2 derinliğinde meleği ve bizi yok edecekler.
Les missiles NN n'ont aucun effet.
N2 hava mayınları da bir işe yaramadı.
On lâche nos 992 charges NN sur la partie centrale pendant que les 2 Evas restantes court-circuitent... la figure conceptuelle du corps de l'Ange avec leur A.T.Field.
Bütün 992 ve N2 mayınlarını tam merkezine bırakıcaz diğer Evalar At alanlarını aktive ettikleri zaman meleğin içindeki yeri devrelerle kuşatıp sonra dağıtıcaz.
Et un paquet de ses chips mexicaines préférées.
- Ben de Fınn'e çok sevdiği Meksika çerezinden almak istiyorum, Dennis.
Je t'aime, tu le sais?
Fınn, seni seviyorum. Bunu biliyorsun, değil mi?
Et je n'ai pas payé cette poire!
Ve bu armutun parasınnı vermedim.
Je donnerais tout pour plus avoir mal!
Kahretsin! Canınnız cehenneme bağırsaklar!
Certains humains disent qu'au moment de mourir il y a comme une lumière et qu'on se retrouve avec tous ceux qu'on a aimés, sa famille et ses proches, et toutes les personnes qui sont mortes avant toi.
İnsanlar... yani bazıları... o parlak ışığın olduğuna inanır. Ve sen.. ah, arkadaşlarının, ailenin, akrabalarınn olduğu bir yerlere gidersin... senden önce ölen herkes oradadır.
Quelqu'un les passe en revue chaque année, c'est Moira qui juge...
Moria'nınn etrafında her yıl zeki görünmeye çalışan biri oluyor.
Combien leur a-t-on facturé, l'an dernier?
- Geçen yıl sigortanınn hesabı neydi?
puis Ni, et "Nn." On m'appelle "Nn."
Sonra da Nick, sonra Ni, sonra sadece "Nn." İnsanlar sadece "Nn" diyor.
Ai In...
Ai nn...
Il me faut les codes du bâtiment des douanes.
- Evet Gümrük binasınn mühendislik kodlarına ihtiyacım var.
C'est toi le papier toilette chez les Johnson?
- Johnson'ların evini mi dağıttınn?
Mais bon, c'est normal que de temps en temps un c * nn * rd sorte la tête de sa cave et demande, "Hey, j'aime les pépins dans la confiture."
Düşünsene, durumun gereği, arada bir hıyarın biri mağaradan başını çıkarıp şöyle dese : Reçelin tanelerini seviyorum.
Là ils ont été emprisonnés sous la glace. Plusieurs compartiments était submergés, y compris la salle des machines.
Ve bi buz tabakasınn altında mahsur kalmışlardı, bazı bölümleri su basmıştı, makine bölmesi dahil.
Ca prouve que chaque créature a son utilité sur terre.
Bu da Tanrı'nn yarattığı her yaratıkta bir amacı olduğunu gösteriyor.
J'ai assuré avec le biberon.
Biberon kapağınn şifresini buldum!
Prenez La Brea nord, jusqu'à la sixième.
La brea'nn kuzeyinden aitnc'ya dönüp sehir merkezine in.
Exact, mais sur La Brea, au nord de Santa Monica, c'est bondé.
Ama santa monica'nn kuzeyinden la brea'ya girersek, tks tks.
Il lui faudra une dialyse 3 fois par semaine.
evet, haftada üç kez diyalize ihtiyaç duyacak. Evet hayatınn geri kalanında.
J'écoute mon fils.
Oğlumun odasınnı dinliyorum.
OK, quelque chose sur l'identité du ravisseur de Charlie?
Charlie'yi kaçıranınn kimliği hakkında bir şey var mı?
Son ADN était sur l'arme du crime.
DNA'sı cinayet silahınn üzerindeydi.
un certain délire. Tant que l'on ne connaît pas la nature de ce délire on ne peut pas prédire sa prochaine cible.
O halde sanrılarınınn doğasını anlamadan bir sonraki hareketini tahmin edemeyiz.
T'as de la chance d'avoir de beaux yeux et un magnifique badunkadunk.
Bu kadar güzel gözlerin ve bu kadar güzel bir kase " nn olduğu için şanslısın.
Vous avez un beau badunkadunk.
Çok güzel bir kase " nn var.
Perdus au moment du choc.
Muhtemelen çarpışmanınn etkisiyle saçılmışlardır.
Que veux-tu manger?
Heyy, yaşasınn Delirmiş.
- Ou aux journaux.
Ya da basınn haberi olmalı.