Translate.vc / Français → Turc / Nobu
Nobu traduction Turc
180 traduction parallèle
Screenplay by : OGUNI HI DEO, HASHI MOTO SHI NOBU, KIKUSHI MARYUZO, KUROSAWA AKIRA
Senaryo HASHIMOTO SHINOBU, KIKUSHI MARYUZO, KUROSAWA AKIRA
Nous voulons lui dire un mot, Nobu.
Onunla konuşmak istiyoruz, küçük Nobu.
Nobu, tu ne devrais pas être impolie.
Nobu, kaba olmana gerek yoktu.
- Nobu.
- Nobu-san.
- Je ne la lui donnerai jamais en mariage.
- Nobu'yu asla onla evlendirmem.
Nobu, est-ce que je peux vous aider?
Nobu, yapabileceğim birşey var mı?
- Nobu!
- Nobu!
Sakichi, si vous aimez Nobu, vous devez plaider en sa faveur.
Sakichi, eğer Nobu'yu seviyorsan, onun için konuşmalısın.
- Nobu, merci.
- Nobu-san, teşekkür ederim.
Nobu est parti!
Nobu gitti!
Nobu, n'approche pas.
Nobu, yaklaşma.
Nobu...
Nobu, Nobu...
Rends-moi ma Nobu, rends-la-moi, Nobu, Nobu!
Nobu'mu geri ver, onu geri ver, Nobu, Nobu, onu geri ver!
Nobu, que s'est-il passé?
Nobu, ne oldu?
Nobuko...
Nobu-chan...
C'est écrit "Nobu".
"Nobu" yazıyor.
Nobu.
Nobu.
Nobu, on est à Beverly Hills.
Burası Beverly Hills.
Nobu, surveille-le.
Nobu, gözünü ayırma.
Pour toi, aussi, Nobu
Senin için de Nobu.
Je suis content, aussi, Nobu
Ben de mutluyum Nobu.
Nobu
Nobu.
Nobu!
Nobu!
Arrête, Nobu!
Kes şunu, Nobu!
Nobu...
Nobu...
Je t'ai appellé Shuya, comme Nobu...
Sana Shuya dedim, Nobu gibi.
Nobu...
Nobu.
Mais je n'ai pas réussi à l'aider...
Ama Nobu'ya da yardım edemedim.
Elle prit dans son bureau le couteau avec lequel Nobu avait poignardé Kitano
Yanında Nobu'nun Kitano'ya sapladığı bıçak vardı.
Papa a réservé chez Nobu, et pas à 17h30.
Babanız bize Nobu'da yer ayırttırdı. Ve 5 : 30'da değil.
Comme Nobu.
Nobu'dan farkın yok. ( New York'da restoran ).
À New York, il ne doit fréquenter que des magasins de grandes marques, mais à San Diego, il va dans des fast-foods et chez des discounters.
New York'ta, Nobu, Ralf Lauren, Tiffany's takılıyor. Ama San Diego'da, Denny's ve indirim marketlerinde.
Nobu,
Nobu,
Fred ziegel est en ville ce soir, ou alors on se fait un road trip
Fred Segal'de indirim varmış, Bellki Nobu, bir yolculuk yaparız.
Nous le divertirons, lui et son associé, Nobu.
O ve ortağı Nobu'ya eşlik edeceğiz.
Tu trouveras sans doute Nobu un peu difficile.
Nobu zorlu bir mücadele olabilir.
Nobu-san vous éduquera.
Nobu-san seni bu konuda eğitmeli.
Vite, intéresse-toi à Nobu.
Hadi hemen dikkatini Nobu'ya ver.
Nobu-san voudra peut-être m'expliquer les règles du jeu?
Belki Nobu-san bana güreşin kurallarını anlatma inceliği gösterir.
Un moment qu'on me vola quand je dus m'intéresser à Nobu.
İIgimi Nobu'ya çevirmeye zorlandığımda benden çalınan zamanı.
- Nous retrouverons Nobu-san au restaurant Tsunashima.
Nobu-san'la Tsunashima restoranında buluşacağız.
Au moment opportun, glisse-le discrètement à Nobu.
Doğru zamanda kimse görmeden Nobu'ya ver. Dikkatlice.
- Pardonnez-nous, Nobu-san.
- Lütfen bizi bağışlayın.
Nul ne souhaite que Nobu-san soit autre que Nobu-san.
Nobu-san'ın kendinden başka biri olması arzulanamaz.
J'ignorais que vous étiez aussi sentimental.
Nobu-san, bu kadar duygusal olduğunu hiç bilmiyordum.
Cet homme, Nobu.
Şu Nobu denen adam.
- Sayuri. Nobu et le Président sont des associés.
Nobu ve Başkan iş ortakları.
Je suis l'inspecteur Nobu.
Ben dedektif Noble. Nasılsınız?
J'ai réservé chez Nobu.
Öğle yemeği için Nobu'da yer ayırtmıştım.
Président Nobu.
Müdür Nobu.
Nobu-san.
Nobu-san.