English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Notion

Notion traduction Turc

919 traduction parallèle
Tu n'as aucune notion de la civilisation d'ici.
Buradaki medeniyet seviyesinin yakınından bile geçmiyorsun.
J ´ avais la notion extravagante qu ´ un photographe était de trop.
Evet, balayımızın sadece bizi ilgilendirdiği gibi, tuhaf bir fikrim vardı.
Une notion surannée pour une nation surannée.
Antika bir milletin antika fikirleri.
Il n'arrive pas à effacer en eux... la notion du bien et du mal... pour leur imposer ses Dix Commandements.
Hitler gibi, neyin doğru, neyin yanlış olduğu bilgisini... vicdanlarından kazıyıp atamıyor. Ya da kendi On Emrini aşılamak için kafalarında delikler açamıyor.
C'est une notion intéressante à étudier, n'est-ce pas?
Çok ilginç, devam et.
J'ai tenté d'appréhender cette affaire sans aucune notion préconçue.
Sayın Yargıç, bu davaya herhangi bir önyargı olmadan yaklaşmaya gayret ettim.
Vierge à 20 ans et aucune notion des précautions élémentaires!
Yirmilik bakirelerin korunmaya gerek duymadığını mı?
Moi qui ai construit ma vie sur la notion du Devoir!
Tek istediğim doğru olan şeyi yapmaktı,
Voilà une notion intéressante.
İlginç bir yaklaşım.
En fin de compte, c'est une notion plutôt intéressante.
Bir düşünsene, çok ilginç bir fikir.
Maintenant, si on élimine la notion d'une romance entre vous... quel autre mobile vous vient à l'esprit pour ce qu'elle a fait?
şimdi, aranızda romantik ilişki olduğu düşüncesini bir kenara bırakırsak... O'nu bu davranışına ne sebep olmuştur?
Ce garçon n'a aucune notion de l'espace et du temps.
Oğlan ne zamandan ne de yönden anlıyor.
Non. Je perds la notion du temps.
Hayır, zaman nasıl geçmiş bilmiyorum.
J'avais perdu la notion du temps, comme si je rentrais d'un long voyage.
Garip bir zaman ve mekân duygusu. Sanki uzun bir seyahate çıkmış gibiydim.
Vous, les artistes, n'avez aucune notion d'étiquette.
Siz sanatçılar etiketten hiç anlamıyorsunuz.
Notre notion du temps diffère de la vôtre.
Bizim çok farklı bir zaman ölçümüz var.
J'ai perdu la notion du temps.
Saati unuttum.
L'accusation de ces hommes bafoue toute notion de justice humaine.
Bu adamlara karşı yapılan bu dava tüm adalet sistemini maskara etmiştir.
C'est une notion toute relative.
Bununla ilgili garip bir şey var.
Je n'ai plus une très bonne notion du temps.
Artık zamanı o kadar iyi hesaplayamıyorum.
Tu m'as dit que j'avais une notion puérile de l'amour loin des réalités.
Aşk hakkında çocuksu olgularım olduğunu söylemiştin ve aşkın gerçeklerini bildiğini.
Je perds la notion du temps avec toutes ces piqûres.
Tüm bu iğneler yüzünden zaman kavramını kaybettim.
Je présume que l'Amérique connaît la notion d'honneur.
Amerika'da da onur diye bir şey vardır sanırım.
N'ayant pas dormi de la nuit, j'ai perdu la notion du temps.
Bütün gece uyuyamadım. Böyle bir gün için gece yanlış gibi görünüyor.
La notion d'utilité ne comptait pas.
Sadece işini düşün, diyeceğim. Ben fabrikalarımı birer sanat eseri olarak görürüm. Getirdikleri para hiç önemli değildir.
Vous parliez de la notion de crime contre l'humanité et disiez qu'ils n'étaient pas responsables de leurs actes.
İnsanlığa karşı suçlardan bahsediyordun ve tanıkların yaptıklarından sorumlu olmadıklarını söylüyordun.
Avez-vous quelque notion du maître chanteur?
Şantajcı üzerine herhangi bir bilginiz var mı?
Il n'a pas la notion du temps.
Zaman kavramı diye bir şey yok.
- Nous avons perdu la notion du temps.
- Zamanın farkına varmamışız. - Anlıyorum.
On dit que c'est une notion païenne.
Bazıları buna da pagan adeti der.
J'aime cette notion qui l'apparente à un cow-boy dont la devise est :
Yönetmen devreye girdiğinde, ki bu iki hafta sonra olurdu, bir haftalık hazırlık süresi de var, malzeme hazırdı.
" la terrible notion de notre condition
"... dünyevi koşullarımızın farkına varmış olmamız,... "
C'est comme être endormi, on perd la notion du temps.
Aynı, derin uykuya dalmak gibi. Zaman duygusu kalmaz.
Notre courte croisière était prolongée si souvent... que nous perdions la notion du temps, jusqu'au jour oú... l'avion postal atterrissait.
Kısa seferimiz o kadar uzatıldı ki, zamanı unuttuk. Ta ki bir gün posta uçağı gelene kadar.
Il y a par-dessus tout la notion de service.
Her şeyin ötesinde sorun, hizmet sorunu.
Je vois que vous adhérez toujours à la notion promulguée par les Grecs selon laquelle ce qui est bien doit aussi être beau.
Bakıyorum sen de halen antik Yunan uygarlığının inancında takılmışsın, iyi olanın aynı zamanda güzel olması gerektiğinde.
Ils sont trop primitifs pour saisir la notion de vol spatial.
Uzay seyahati mefhumunu kavramakta çok ilkeller.
J'ai perdu toute notion du temps.
Zaman mefhumumu yitirdim.
Tita, tu n'as aucune notion du temps mis à part pour le piano.
Tita, piyanodan uzaklaşınca zaman duygun kalmıyor, canım.
Les singes ont pris conscience de la notion d'esclavage.
Kölelik kavramını anlamaya başladılar.
C ´ est une notion si simple qu'il est étonnant que les scientifiques n'ont prêté presque aucune attention à elle pendant 600 ans.
Bilimcilerin bu basit olayı 600 yıl boyunca farketmemesi gerçekten çok şaşırtıcı.
La notion de découvrir un ordre fondamental dans la matière est un concept de base de l'homme qui explore la nature.
Maddelerin iç yapısını keşfetme durumu insanın temel keşif doğasında mevcuttur.
Dans son premier travail de recherche, il avait été frappé par la notion qu'il devait y avoir des molécules droitières et des gauchères aussi, et ce qui est vrai du cristal doit refléter une propriété de la molécule elle-même.
İlk araştırma sürecinde, solak ve sağlak moleküllerin de bulunması gerektiği ve kristalin içindeki molekülün yapısını yansıtma özelliğini kavramıyla karşılaştı.
Cette notion du ciel tournant autour de son moyeu, qui a inspiré Christopher Columbus quand il a hissé la voile en 1492.
1492'de yelken açan Kristof Kolomb'a ilham veren de, göklerin etraflarında döndüğü anlayışı olmuştu.
Sais-tu que le meurtre porte en lui un impératif moral qui transcende toute notion universelle de libre arbitre?
Cinayetin, var olan dünya düzenini bozacak bir ahlâki yanlışIığı içerdiğini bilmiyor musun?
Ça vous arrive souvent de perdre la notion du temps?
Bu zaman kayıplarını hep yaşar mısın?
C'est encore une notion, mais je peux trouver l'argent pour en faire un concept, et de là une idée.
Şimdilik yalnızca bir duygu. Biraz parayla onu bir algıya çevirebilirim. Sonra da biraz daha parayla bir fikre...
Je me suis soumis à votre notion de l'honneur.
Senin şeref anlayışına yeterince katlandım.
Vous sauriez qu'une société juste se base sur la notion de pitié.
Bir toplumun insaf kavramına dayandığını öğrenirdin.
C'est pourquoi je voudrais savoir... ce que le sexe d'une personne a à voir avec la notion de parents.
Aynı nedenle, bilmek istiyorum : Hangi kanun, kadını cinsiyeti nedeniyle daha iyi ebeveyn yapar?
Si vous partiez sur la crête d'une onde... vous y resteriez et perdriez la notion qu'il s'agit d'une onde.
Bir dalga olarak başladığınız harekette bu durumun farkındalığını tamamen kaybederdiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]