English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Nutrition

Nutrition traduction Turc

183 traduction parallèle
Deemer se spécialise en biologie de la nutrition, comme Jacobs.
Deemer'ın uzmanlık alanı gıda biyolojisi üzerine. Jacobs da aynı alanda uzman.
Mes patates... ceux qui les mangent n'ont pas de problème de nutrition.
Tatlı patateslerimden yiyin, size garanti ederim açlığınızı giderecek.
- Le troisième point... c'est la nutrition.
- Üçüncü konu beslenme.
Nutrition, santé mentale, exercice.
Beslenme, akıl sağlığı ve fiziksel spor programı.
La canule de nutrition fonctionne.
Serumu bağlayın. Güzel.
Je veux vous ouvrir l'esprit sur les vertus de la nutrition... de l'exercice, de la méditation, et je l'espère, de l'épanouissement spirituel.
Zihninizi, düzenli beslenme ve egzersizin, meditasyonun, ve ruhani aydınlanmanın erdemine açmanızı istiyorum.
Merci aux élèves de M.Jones pour leur exposé illustré sur la nutrition.
Önemli dört yiyecek grubunu tanıttıkları için Bay Jones'un sınıfına teşekkürler.
Ouais, bien sûr. Mais pourrions-nous parler un peu de nutrition?
Tabi, anne kesinlikle, ama önce besin hakkında konuşsak nasıl olur.
Au diable, la nutrition.
besin'in canı cehenneme ben yemekten bahsetmek istiyorum.
Tu vois, maman, pas de nutrition égale pas de cerveau.
Görüyorsun anne, besin olmazsa beyin de olmaz.
L'usage principal de la tomate est la nutrition des êtres humains.
Domatesin esas kullanım amacı insan beslemektir.
Là, les employés du propriétaire du porc séparent des ordures différentes matières d'origine organique qu'ils considèrent appropriées à la nutrition des porcs.
Domuzun sahibinin çalışanları domuzlar için gıda olarak uygun gördükleri organik kökenli çeşitli maddeleri çöpten ayırırlar.
Ce qui est considéré comme impropre à la nutrition du porc va servir à nourrir des femmes et des enfants.
Domuzlar için uygunsuz besin olarak görülenler kadın ve çocukları beslemek için kullanılır.
Un corps qui grandit a besoin de nutrition.
Büyümekte olan bir bedenin besine ihtiyacı vardır.
Je ne sais pas vraiment ce qu'on m'a donné, la nutrition ou la discipline.
Hangisini alayım hiç bilemedim, besini mi, disiplini mi?
Les organes assemblés doivent recevoir la nutrition et la chaleur nécessaires. Et surtout, une charge directe d'énergie accrue.
Toplanan organlara gıda, ısı ve en Önemlisi daha direkt güç lazım.
"Cycle de nutrition mutuelle."
"Karşılıklı besleme etkinliği."
Je dois vous dire que si vous ne commencez pas à coopérer... vous ne recevrez plus de nutrition intraveineuse.
İşbirliği yapmamakta direndiğin sürece damardan aldığın besinleri de keseceklerini söylememi istediler.
Les niveaux d'hygiène et de nutrition sont tiers-mondistes, les rations de riz ne respectent pas...
Penang hapishanesinde temizlik, beslenme üçüncü-dünya ülkesi seviyesinde, pilav tayınları minimumun altında...
Avertissement sur la nutrition.
Pek besleyici sayıImaz.
Centre de Nutrition de Manhattan.
Manhattan Beslenme Merkezi'nden.
Quelle nazie de la nutrition.
Nazi beslenme uzmanı mısın?
Tu ne pourrais pas être si grand si tu ne connaissais pas quelqu'un qui s'y connaît en nutrition.
Birisi beslenme konusunda doğru şeyleri yapmasaydı bu kadar uzun olmazdın.
C'est lié à la nutrition.
Buna yedikleri neden oluyor.
Il est strict désormais, je dois faire mes devoirs... et il n'arrête pas de parler de nutrition...
Artık çok katı biri oldu. Ödevlerimi yapmak zorunda kaldım. Ve sürekli beslenmeden bahsediyor.
C'était les habitudes de nutrition et de planche à roulette de Tsutomu.
Kitap, Tsutomu'nun yemek yeme ve kayak alışkanlığı üzerineydi.
- La nutrition. Je traite des athlètes.
Hastalarım genelde profesyonel sporculardır.
C'est tout aussi bon pour la nutrition et elles sont délicieuses.
Bunlar da o kadar besleyici. Hem de lezzetli.
Je savais que c'etait un empaffe, il m'a tripote au gala Enfance Nutrition.
Çocukları Doyurun'da popomu elleyince pislik olduğunu anlamıştım.
Joue, mouton musical. Contribue à la nutrition de ces petits.
Miniklerin beslenmesine yardımcı olmak için şarkını çal, Müzisyen Koyun.
Le repos et la nutrition, ce n'est pas compatible avec notre style de vie.
Farkındasınızdır ki dinlenme ve beslenme bizim yaşam tarzımızla pek uyuşmuyor.
Disons à notre public ce que tout ce dur labeur et la nutrition à base de pâtes 24 h / 24 représentent.
Dinleyicilerimize bunca ağır işin ve tüm hafta boyunca Ramen makarnası... tüketiminin nedenini söyleyin.
La "Junk food" ou les cochonneries, une mauvaise nutrition.
Çöp yiyecekler beslenme bozuklukları oluşturur.
Un parent, qui mange chaque repas... avec son enfant, pendant un an, peut lui donner des conseils de nutrition, en se servant de personnalités.
- Her yemeği çocukları ile yiyen aileler. - Çok iyi bir mesaj veriyor. - Çizgi fılm karakterleri getiriyorlar.
La nutrition
- Beslenme
Si on ne trouve pas de plats sains au restaurant, si on est mal informé sur la nutrition, c'est pas évident.
- Eğer sağlıklı yiyecekler yoksa - Beslenme bilgisi de yoksa, yemek yemek zorlaşır.
John Banzhaf lutte pour l'information dans les restaurants... et la bonne nutrition dans les écoles.
- John Banzahf okullarda yiyeceklerin yasaklanması ve besin değeri açıklamaları için savaşıyor.
Mauvaise nutrition peut-être?
Belki zayif beslenme?
Avec les progrès en nutrition et de l'exercice, 40 ans équivaut à 30 ans.
Beslenme ve spordaki ilerlemeler sayesinde, 40. yaş, yeni 30. yaş oldu.
Oui, mais il n'est jamais trop tard pour prendre de bonnes habitudes surtout en nutrition, car durant le jeune âge les cellules...
Elbette. Her ne kadar iyi alışkanlıklar edinmesi için özellikle de beslenme konusu hiç bir zaman erken değildir çünkü yağ hücreleri...
La nutrition l'intéresse beaucoup.
O beslenmesine çok dikkat eder.
Pas de bacon? Indicateur nutrition :
Domuz pastırması alamıyor muyum?
Une sur la nutrition, l'autre sur les exercices.
Biri beslenmeyle, diğeri egzersizle ilgili.
Peut être devriez vous lire encore "Purification et Nutrition" jusqu'à la fin.
Belki de beslenme ve arınma derslerini yeniden alman gerekiyordur.
Mais sa classe de nutrition et de purification est à 3 heures.
Fakat onun beslenme ve arınma dersi de saat 3'te.
Egalité, respect, compassion, nutrition.
Eşitlik, saygı, şefkat, düzenli beslenme.
En hygiène et nutrition.
- Sağlık bilimi doktorası.
Il n'y a pas que la nutrition qui compte.
Sentezlerken, vitamin desteğini de eklemelisin.
Enfance... sommeil... puberté... nutrition... périodes difficiles... vie amoureuse... temtations... hygiene personnelle... religion... tragédies... mariage... masturbation... peurs... sports... poussée de croissance... université... violence... école... rendez-vous amoureux... carriere...
Çocukluk. Uyku. Ergenlik.
Des dépliants sur la nutrition.
- Besin değeri kağıtlarınız var mı?
L'éducation physique, la nutrition, la santé...
- Bütün bunlar kesiliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]