Translate.vc / Français → Turc / Oc
Oc traduction Turc
585 traduction parallèle
Tu t'es procuré un flingue.
- Düşünmedim. Bırak da uyuyayım. - Öç alma fikriyle silahı aldın.
Il fait moins 40 oc.
Sıfırın altında kırk derece.
Assez chaude pour s'y baigner. 20 oc.
Yüzülebilecek kadar sıcak. 20 derece kadar.
- Qu'y a-t-il? La température vient d'augmenter d'environ 10 oc en moins de deux minutes.
İki dakikadan daha kısa sürede sıcaklık 10 dereceden fazla arttı.
- Elle est de 33 oc.
32 derece.
Il y a quelques minutes, il faisait moins 51 oc.
Biraz önce sıcaklık sıfırın altında 60 dereceydi.
Docteur, ce n'est pas une revanche, je...
Doktor, öç falan almıyorum.
En 1879, O.C. Marsh, de l'Université de Yale, l'a découvert dans les couches jurassiques du Wyoming.
1879 yılında, Yale Üniversitesinden OC Marsh, Wyoming'in Jurasik yatağından çıkan, bilinen ilk türleri tanımlamıştır.
Enseignez-moi ce kung-fu, j'affronterai Diamant-noir.
Hocam, Uçan Kaplan'ı bana da öğretin sizin yerinize öç alayım!
Nous ne voulons pas insinuer que les politiciens délaissent la politique pour mener leurs vengeances personnelles et luttent pour le pouvoir plutôt qu'autre chose, ni suggérer qu'ils font le sacrifice de leur crédibilité en refusant le débat sur les vrais problèmes en pensant que l'unité du parti passe avant le bien-être des gens qu'ils sont censés représenter, ni insinuer que ce ne sont que des crapauds vindicatifs peu concernés par les problèmes sociaux d'aujourd'hui.
Niyetimiz, politikacıların kararsız siyasi mahkumlar olduklarını kişisel öç ve güç mücadelelerini devlet sorunlarından önemli gördüklerini kastetmek ya da önemli konularda tartışmayı reddederek itibarlarını zedelediklerini parti birliğinin temsil ettikleri halkın refahından önce geldiği yanılgısında olduklarını ya da önemli sosyal sorunları hiç umursamayan gürültücü kurbağalar olduklarını ima etmedik.
"Car tu es poussière et tu retourneras à la poussière."
"Öç almayacaksın. Halkından birine kin beslemeyeceksin."
Et je le trahirais pour que vous vous vengiez?
Ama senden öç almak için ona ihanet eder miyim?
- Alors vous vous vengez.
- Sen de öç alacaksın.
La guerre est là.
Tanrım, ilan etmeksizin saldırıya geçtilerse bu resmen öç almadır.
DÉCRET DE LA DÉFENSE NATIONALE AVIS
Acımazsızca öç alma.
Vous voulez vous venger.
- Şu mesele. Sen benden öç alıyorsun.
Frank, toute ma haine a disparu.
Frank. Tüm nefret ve öç duygularım beni terk etti ya sen içinden atabildin mi?
mais je crains qu'elles n'aient été lourdes. Le tuerai-je quand il est prêt pour le voyage?
Bu herifin günahları korkunç olmasına korkunç ama öç almış olur muyum, ruhunu arındırırken, büyük yolculuğa hazırken vursam?
Pour venger un père chéri, frapperez-vous amis et ennemis?
Dinle Laertes, eğer sevgili babanın ölümündeki gerçeği arıyorsan, dost, düşman dinlemeden, bu işte kazanan kim, kaybeden kim demeden gözü kapalı saldırmak mı senin öç alma yolun?
par dépit?
Öç almak için.
L'habitude de la cruauté étouffant la pitié et les mânes de César, vengeresses, rejointes par la discorde, venue droit des Enfers, hurleront d'une impérieuse voix aux confins du pays : "Tue! Pille!", et lâcheront la meute de la guerre. Ainsi cet acte fétide empuantira la terre où les charognes imploreront un tombeau.
Acıma duygusunu boğacak işkence alışkanlığı ve kanına kan isteyen Sezar'ın ruhu alıp cehennemden alev alev gelen azgın öç tanrıçası Ate'yi yanına "Öldürün!" diye bağıracak her yanda o haşmetli kral sesiyle ve salacak savaş köpeklerini ortalığa sarsın diye dünyayı bu pis cinayetin kokusu inim inim mezar dilenen insan cesetleriyle birlikte.
Était-ce par vengeance, par colère?
Öç almak için mi? Kızdığın için mi?
Et je vais vous montrer comment on fait payer les plaisantins.
Sana Wakefield'ların nasıl öç aldıklarını göstereceğim.
Tu croyais pouvoir retrouver ton père?
Belki de bu şekilde babandan öç alıyordun.
Et il fit le serment à sa mort qu " il serait vengé :
Kısa bir süre sonra, öç almak için saldırdılar.
Je prends ma revanche!
Öç alacağım.
Nous devons pleurer la mort de Ragnar.
Ragnar'ın istediği öç, yas değil.
Tout le monde marche sur les pieds de quelqu'un à un moment ou un autre.
Bazen kimin nasıl öç alacağını asla bilemezsin.
Bien-aimés, ne vous vengez point vous-mêmes, car il est écrit :
- Sevgili kardeşler... - Sevgili kardeşler..... kimseden öç almayın, çünkü şöyle yazılmıştır çünkü şöyle yazılmıştır...
Et ces hommes ont tenté un acte de vengeance, c'est ça?
Bu adamlar öç almaya kalktılar. Doğru mu? Doğru mu?
Cela va transformer une foule démoralisée en une armée de soldats avides de vengeance.
Morali bozulmuş bir güruhu, öç almak isteyen askerlere çevirecek.
Cette obsession de vengeance vous détourne de l'avenir... et laisse le passé vous dévorer.
Öç alma uğraşınız yüzünden geleceğinize sırt çeviriyor geçmişinizin içinizi kemirmesine izin veriyorsunuz.
Réclame ta vengeance à Dieu!
Sen öç almayı Tanrı'ya havale et.
Venge-toi...
Öç al, affet.
Laissez la vengeance sanglante suivre son cours.
Böylece kanlı öç almanın son rotasını çizmiş olursun.
"La vengeance M'appartient".
Öç benimdir.
" La vengeance M'appartient.
Öç benimdir ;
J'ai refusé de vendre alors vous vous vengez.
Size satmayı redetmiştim Şimdiyse iftira atarak, öc alıyorsunuz
Si vous allez à la police, Je vous retrouverai.
Eğer polise gidersen, öc almaya gelirim.
Dans tout suicide, il y a une part de vengeance.
Her intihar eyleminde, bir parça öç alma duygusu vardır.
Billy recherche la vengeance, Mr Chisum veut la justice.
Billy öç almak istiyor. Bay Chisum'sa adalet istiyor.
Au contraire, on va se venger de Daisy Town.
Tam tersi, Papatya Kasabasından bu şekilde öç alacağız.
"La vengeance m'appartient, dit le Seigneur."
"Öç benimdir der Tanrı."
Mais j'en voulais à Papa.
Hiç yanımızda olmadığı için babamdan öç almak istiyordum.
Des extrémistes provenant surtout de l'armée, avaientjuré de se venger en l'abattant.
Çoğu ordudan olan aşırı görüştekiler... öç almak için onu öldürmeye yemin etti.
- Pour vous venger?
- Öç almak için mi?
- Il fit de nous des tueurs
- O bizi katil yapti. - Öç.
- Te venger?
Öç almak istiyordun.
La vérité ou la vengeance?
Gerçek mi? Öç mü?
La vengeance!
Öç.
Pour notre vengeance!
Öç.