Offred traduction Turc

Mon nom est Offred.

Benim adým Offred.

Offred?

- Offred?

Offred.

Offred.

Offred, ça va?

Offred, iyi misin?

Defred!

Offred!

Où en est-on, là-haut?

Offred o tarafta durumlar nasıl?

Voulez-vous un biscuit?

Offred kurabiye ister misin?

Bonjour, Defred.

Kutsal bir gün, Offred.

Defred...

Offred.

Defred a l'habitude.

Offred'in ilk tecrübesi değil.

Defred, si vous répondez de votre mieux, tout se passera bien.

Offred sorularımıza güzelce cevap verirsen bu görüşme acısız olur.

Toutes mes excuses, Defred. Ce terrain est assez délicat.

Kusura bakma Offred, bu bu kısım biraz hassas bir konu.

Defred, bonjour.

Offred, kutsal bir gün.

Defred, mettez votre cape.

Offred, paltonu al lütfen.

C'est une petite fille magnifique.

O çok güzel bir kız Offred.

Defred.

Offred.

C'était Defred?

Offred miydi bu?

Il y a eu une Defred avant moi.

Benden önce de bir Offred vardı.

Te voilà.

O da ne? - Offred?

Defred! - Viens voir les lys.

Offred, gel de zambaklara bak.

Defred, c'est vous?

Offred, sen misin?

Votre Excellence, puedo presentar notre Servante, Defred.

Büyükelçi yardımcısı Castillo... size damızlık Offred'i takdim edeyim.

Quel est votre nom?

Offred göbek adın neydi?

Defred connaît notre gratitude pour le choix qu'elle a fait.

Offred de... seçimini takdir ettiğimizin farkında.

Ravi de vous avoir rencontrée.

Çok memnun oldum Offred.

Je suis... originaire de Xipica, Mme Defred.

Ben... Xipica'lıyım, bayan Offred.

Votre Excellence, puedo presentar notre Servante,

Büyükelçi Yardımcısı Castillo... size damızlığımızı takdim ederim, Offred.

Quel est votre nom?

Offred, sana verilmiş isim neydi, bundan önceki?

Faites quelque chose. Defred, je veux vous aider.

Offred, sana yardım etmek istiyorum.

Defred a demandé ses serviettes, ce mois-ci?

Offred bu ay ped istedi mi?

Tu dois être Defred.

Sen Offred olmalısın.

Defred, écoutez-moi.

Yapmayın! Offred, beni dinle.

- Defred.

- Offred.

- Defred...

- Offred.

- Defred?

- Offred?

J'offrais un cadeau d'adieu à Defred.

Offred'e bir veda hatırası veriyordum.

Je dois y aller.

Offred? Gitmem gerek.

Defred, réveillez-vous.

Offred, uyan!