Olly traduction Turc

Moi c'est Olly.

Ben Olly.

Olly, j'ai quelque chose pour nous je nous ai eu quelques petits morceaux très savoureux.

Ollie, mühim bir şey açıklayacağım dedim. Size çok güzel bir haberim var.

Vous vous souvenez du... ( Sighs ) Olly, votre équipe de fraude aux allocations...

Şey vardı. Ollie, senin şu yolsuzluk birimi...

- ( Olly ) L'équipe des fouineurs.

- "Fişleme Ekibi".

Elle est au Standard maintenant n'est ce pas Olly?

Şimdi The Standard'ta çalışıyor, değil mi Ollie?

Pouvez-vous appelez Angela pour Olly?

Angela'yı Ollie için telefona çağırır mısınız?

- Peux tu gérer ça Olly? - Erm...

Halledebilirsin, değil mi Ollie?

- Je peux faire la ponctuation Olly.

- Yazım kurallarını biliyorum, Ollie.

- C'est super Olly.

- Bu harika, Ollie. Alabilir miyim?

Olly, viens!

Ollie, haydi!

- Qu'est ce qu'il se passe Olly?

- Neler oluyor, Ollie?

Olly c'est ridicule.

- Çok özür dilerim. - Ollie, bu saçmalık.

( Olly ) Il faut quelque chose de sexy, de captivant, qui ne coûte rien et qui intéresse tout le monde. Et que l'on peut appliquer tout de suite sans que personne ne s'y oppose?

Sana seksi, göz alıcı bedava ve herkesin beğendiği ve hemen uygulanabilen bir şey lazım.

- Olly.

- Ollie.

C'est obligé. Sérieusement Olly, trouvez quelque chose.

Haydi Ollie, bir şeyler bul.

( Olly ) Une base de données nationale des chambres d'hôte.

Ulusal kiralık daire veri tabanı.

- ( Olly ) Personnes.

- Halk. Hakiki halk.

- ( Olly ) Quand est il arrivé?

- Ne zaman geldi?

- Je peux perdre mon travail Olly.

- İşimi kaybedebilirim, Ollie.

Tuer le projet. Et Olly a promis à Angela un reportage sur vous.

Bir de, Ollie Angela'ya özel hayatınla ilgili bazı bilgiler vermiş.

- De rien, mon Golly-olly!

- İşte benim Golly Molly'm.

Je crois que tout est prêt pour le coup d'envoi auquel vous allez assister en direct.

Kesinlikle haklısın Olly. Burada mükemmel bir maça tanık olacağımıza inanıyorum. Ve siz bunu canlı olarak izleyeceksiniz.

Je croyais qu'elle en pinçait à fond pour cette Oli.

Olly pilicinden çok etkilendiğini düşünmüştüm.

Oli est vraiment très belle.

Olly inanılmaz güzel bir kadın.

Les traitements ne l'ont pas guéri.

Tüm bu tedaviler ve Olly'nin hala iyileşmemiş olması.

Comment va Olly?

Olly nasıl oldu?

Je vais transmettre son dossier à un spécialiste à Londres.

Olly'nin durumunu Londra'daki bir uzman doktora ileteceğim.

Et juste après ça... Olly est tombé malade et...

Ve sonra da Olly hastalandı.

Rien. C'est juste que tu ne viens plus voir Olly. Ça te ressemble pas.

Yani, bir süredir hastaneye de uğramadın pek böyle yapmazdın.

OK. Tu manques à Olly.

Güzel, Olly seni özledi.

Alors c'est pour ça que tu ne diras rien à Olly avant longtemps?

Tahminen Olly'ye sırrını söylemene yıllar olmasının sebebi de bu?

Je suis uniquement venue pour Olly.

Sadece Olly için yaptım.

- Qui est Olly?

Olly de kim?

Olly va mourir, tu fais le tapin, le soleil brille.

Olly ölüyor, sen oyun oynuyorsun, güneş parlıyor, başka ne bilmeliyim?

Si tu remets un pied dans cet endroit, tu ne reverras plus Olly.

Eğer oraya bir daha adımını atarsan, Olly'yi bir daha asla göremezsin.

On ne le rendra pas.

Parayı geri vermeyeceğim, bu Olly için lazım.

Elle est restée avec Olly à l'hôpital.

Doktor, Olly ile hastanede kaldığını söyledi.

Hé, Olly, ça va?

Olly, iyi misin? Herşeyin var mı?

Ensuite, je suis parti dans les Staked Plains du Texas, chasser le buffle avec Vernon Shaftoe et un Tête-Plate nommé Olly.

Texas'ın düzlüklerine son çıktığımda Vernon Shafto ve Ollie adlı bir yerliyle bufalo avlamıştık.

Qu'est-ce que tu fais après le boulot? - Hé, Olly, viens. - À plus tard.

Ollie.buraya gel. moussaliyi yakalama calışmalarını yaptın, öyle mi?

Ah! C'est Olly! Daisy!

Olly buradaymış.

Oh, mon Dieu! C'est Olly.

Tanrım, şu Ollie değil mi?

Olly's Boy est à l'intérieur!

Olly nin oğlu içeride.

- ( Olly ) Pourquoi pas?

- Nedenmiş?

Olly!

Ollie!

- Olly!

- Ollie!

- Bonjour, Olly.

- Selam Olly!

L'état d'Olly se détériore.

Bay ve Bayan Cubine, tekrardan bazı testler yaptım ve Olly'nin durumu maalesef kötüye gidiyor.

Il faut songer à Olly avant tout.

Olly ile ilgilenmelisiniz.

- Embrasse Olly pour moi.

Olly'ye selam söyle.

Olly va s'en sortir.

Olly zaten iyi olacak.