Translate.vc / Français → Turc / Onion
Onion traduction Turc
51 traduction parallèle
Coupable ressemblance, Salvador, Tueur de flics, La manière forte.
Ooh, uh, hay Allah, True Believer, uh, Salvador, Onion Field, The Hard Way.
Le velouté d'oignons?
Cream Onion? Hayır.
- Ce sera tout? - Trois portions d'onion rings.
Üç porsiyon kızarmış soğan.
- Onion et ces petits joueurs de renois.
- Şu öteki mahallenin çocukları. - Öteki mahalle mi?
- J'adore les Onion rings.
Ben soğan kızartması severim.
Le volant a la forme d'une rondelle d'onion frit.
Direksiyonu da kocaman bir kızarmış soğan halkası gibiymiş.
Crème-Onion ou Original?
Krema ve soğanlı mı, sade mi?
Les Crème-Onion sont forts en goût, c'est ce qu'on recherche pour un snack.
Krema ve soğanlının çok kuvvetli bir tadı var. Az yersen, tadı fena değil.
"Oignon"
"Onion."
"Oignon"? "Oignon"?
"Onion?"
O-i-g-n-o-n. "Oignon".
O-N-I-O-N. "Onion."
Bloomin'onion.
Kızarmış soğan.
- T'as lu ça dans The Onion. - Quoi?
Bunu Onion'dan mı çaldın.
J'ai lu ça dans The Onion.
Ne? Bunu Onion'da okudum.
The Onion?
Onion mı?
Si je monte dans ta chambre tout de suite, je ne vais pas trouver un exemplaire de The Onion?
Eğer şimdi odana gidersem, Onion'ın bir kopyasını bulmayacağım, değil mi?
Pas d'onion rings?
Soğan halkası yok mu?
La division des cellules d'onion, C'est ce qu'il y a aujourd'hui sur vos plaquettes.
Şu an lâmlarınızda soğan kökü hücreleri var.
'On nous avait promis le paradis,'insistent les kamikazes On peut toujours se fier sur L'Oignon pour dire la vérité.
Haberi Onion'da bulabileceğine emin olabilirsin.
Avec Dana Dobbs... notre correspondent, Kip Kendall... et notre présentateur vedette, Norm Archer.
Onion Haberler sunucular Dana Dobbs yardımcı sunucu Kip Kendall ve ödüllü sunucu Norm Archer.
La panne, qui a provoqué des "débuts" de travail de New York à la Californie... a empêché approximativement 120 millions d'employés américains... de perdre leur temps sur Internet au travail.
Bu zayiat, New York'tan California'ya yaklaşık 120 milyon Amerikalı çalışanın iş yerindeyken internette oyalanmasına engel oldu. Reklâmlardan sonra Onion Haber devam edecek.
- Chérie? Si vous êtes au coeur de l'info, appelez le numéro de L'Oignon.
Bir olaya şahit olursanız, hemen Onion Haber Merkezi'ni arayın.
Allo? L'Oignon?
Onion Haber mi?
Regarde! - La camionnette de L'Oignon!
- Onion Haber minibüsü!
L'Oignon.
Onion destek hattı.
Je suis triste de voir L'Oignon user du plus petit commun dénominateur... pour satisfaire bassement le peuple.
Onion'un bunun gibi kötülüğe teşvik eden, kalitesiz şeyleri bir araya getirmeye tenezzül etmesi beni üzdü.
Dans ce monde de fous, L'Oignon est la seule source fiable d'informations.
Bu çılgın dünyada, insanların güvenebileceği tek haber kaynağı Onion'dur.
Je suis Kip Kendall sur place pour L'Oignon.
Ben Kip Kendall, Onion haber muhabiri.
Maintenant, Le bulletin de l'Oignon, la source d'informations en Amérique.
Karşınızda Amerika'nın en iyi haber kaynağı, Onion Haberler.
Il se sert de routeurs pour cacher d'où il se connecte, mais je suis sûr qu'il est à Los Angeles.
Mesaj attığı bilgisayarı gizlemek için onion routing yapıyor ama L.A'de yaşadığından eminim.
Je sais qu'il s'appelait Onion
İsmi Onion'du.
Certains imbéciles de haute naissance appellent vous Onion Knight et pensent on vous insulte.
Bazı aptal soylular sana Soğan Şövalye deyip aşağıladıklarını sanıyor.
Regarde, j'ai perfectionné mes abdos à l'école de journalisme de Columbia, j'ai écris des discours politiques, j'ai participé à "l'Oignon".
Ben bu işe Columbia gazetecilik okulunda başladım. Siyasi konuşma yazarlığı yaptım. Onion'da çalıştım.
Dit le au onion rings qu'on a "partagé."
Biraz önce "bölüştüğümüz" soğan halkasına söyle sen onu.
Au Purple Onion, 21 h 30.
Purple Onion'da, saat 21.30'da.
Ils utilisent un réseau TOR, qui est le "réseau oignon".
Bir onion router'ı olan Tor ağını kullanıyorlar.
Il a un transmetteur sans fil et un routeur oignon.
WRT donanımı ve onion yönlendiricisi kullanıyormuş.
Sa vitrine électronique était cachée par un routeur Onion...
Valla, derin ağ vitrini bir soğan yönlendirici tarafından mühürlüymüş.
Ou parce que je t'ai donné des onion rings.
Ya da sana bedava soğan halkaları verdiğim için.
Je ne peux pas en dire trop, mais tu as dû entendre les rumeurs sur la fermeture de l'Onion Ringery.
Çok fazla şey söyleyemem ama Onion Ringery'in batmakta olduğunu duymuşsundur.
Les beignets d'oignons.
Onion Ringery.
Tu as utilisé un relais de serveur proxy un réseau Tor, un routeur Onion, quoi?
Tor ağında proxy sunucusu geçiş hizmetinde, onion router bir yönlendirici mi kullandın, ne yaptın sen?
Disons juste que quand la Ténébreuse vous offre des onion rings... Ne les mange pas!
Karanlık olan sana soğan halkası ikram eder de sen yemezsen ne olur?
C'est sur Le Gorafl.
The Onion'da çıkmış.
On n'a qu'à dire que les avis sont mitigés.
The ONION CONNQUEST : "BİR ZAFER" Evet, karışık. Karışık yorumlar diyelim.
- J'ai chanté Let It Be, Yesterday.
- Ne! "Let It Be." yi söyledik "Yesterday" yi söyledik "Glass Onion" yi söyledik
- Glass Onion. - Tu te fiches de moi.
- Şaka yapıyor olmalısın.
Et l'Onion City Film Festival approche, un festival cinéma et vidéo expérimental en fin d'année.
Onion City Film Festivali yaklasiyor. Yil sonunda yapilacak deneysel bir film ve video festivali.
Graisse d'onion rings.
Soğan halkası yağı.
Oignon.
Onion.