Translate.vc / Français → Turc / Opr
Opr traduction Turc
35 traduction parallèle
Mais cette radio date d'avant l'opération, et celle-ci d'après.
Bu operasyon öncesi, bu da opr. sonrası röntgeni. - Evet.
Quelqu'un a fait une copie du cliché postopératoire.
Birisi opr. sonrası röntgeni çoğaltmış olmalı.
Pourquoi photocopier une radio et changer l'étiquette?
Neden birisi opr. sonrası röntgeni çoğaltıp üzerine opr. öncesi yazar ki?
Où est le cliché préopératoire de Bailey?
Bailey'in opr. öncesi röntgeni nerde?
Mais d'abord, dites-moi où est la radio de Kevin Bailey.
Ama önce Kevin Bailey'in opr. öncesi röntgeninin nerede olduğunu söyle.
J'ai un rendez-vous avec l'OPR, dans deux jours, pour remédiation et réaffectation.
2 gün sonra O.P.R.'la randevum var ; iyileştirme ve tayin için.
J'ai dit à l'OPR tout ce que je sais.
Bildiğim her şeyi O.P.R.'a anlattım.
Ça fait un an qu'on a le Bureau d'Éthique sur le dos.
OPR, bir yıldır ekibinizin peşindeydi.
Le bureau d'Éthique veut nous voir demain matin.
OPR, yarın ilk iş olarak bizimle görüşmek istiyor.
Les OPR ne m'ont encore pas recontacté au sujet de Reyes.
Reyes'in vurulması konusunda hâlâ OPR'den bir haber almadım.
Jack m'a parlé ce matin du truc de l'OPR.
Jack benle bu sabah OPR hakkında konuştu.
Si je raconte aux OPR ta version des faits, vous serez tous les deux virés.
Eğer OPR'a gidip, senin bana anlattıklarını anlatırsam ikinizde işsiz kalırsınız.
Le rapport est revenu des OPR.
OPR'dan bir rapor geldi.
Le chef de l'O.P.R. m'a appelé.
Beni bu sabah OPR aradı.
L'O.P.R. va vous interroger de nouveau.
Ama yine de, OPR sizinle bu konuda konuşmak isteyecektir.
Il lui faut un nom avec le son "OI". Molle, grolle, sole...
Şöyle büyük, geniş bir isim gerekli, oo, oop, opr, toprak!
Ne laisse pas les inspecteurs la piquer.
OPR'dekilerin onu almasına izin verme.
Et ta réputation, l'enquête déontologique...
Sonra itibarın, OPR soruşturması...
L'inspecteur des affaires internes devrait être là dans une minute.
OPR müfettişi birazdan gelir.
Sont présents les agents spéciaux : Alexander Olczyk, Jack Malone, Samantha Spade, et pour représenter les Affaires Internes :
Burada bulunanlar Özel Ajan Alexander Olczyk Jack Malone, Samantha Spade ve OPR'ı temsilen, Jonathan Newman.
L'agent spécial en charge veut que tu ailles dans l'Unité de Recrutement jusqu'à ce que l'OPR * termine son enquête. ( * Bureau de déontologie, branche du FBI )
Soruşturma bitene kadar yeni başvuranlarla ilgilenip biraz dinlenmeni istiyoruz.
Des enquêteurs vont venir, sans doute demain matin.
OPR'den bir iki bey aşağı gelecek muhtemelen yarın sabah.
Si tout va bien, je vais me charger du OPR.
Eğer her şey yolunda giderse, MSO ile ben ilgilenirim.
OPR est prêt.
Etik kurulu hazır.
Avant que j'appelle L'OPR, allez-y je vous écoute.
Ben etik kurulunu aramadan önce senden duyalım.
Mettez-le dans un boîte et envoyez-la à l'OPR.
Bir kutuya koy, Profesyonel Sorumluluk Bürosu'na gönder.
Merde pour l'OPR.
Hayatta olmaz. PSB'nin canı cehenneme.
Tu devais transmettre cette affaire au OPR.
- Bu dosyayı PSB'ye götürmen gerekiyordu.
Ils ont un lien à New York, et le reste va aux OPR, ce qui n'arrive que si quelqu'un du bureau est impliqué, pas vrai?
Davayı New Yorka, geri kalanını da Mesleki Sorumluluk Ofisi'ne göderdiler, Ofiste bu işe karışmış biri olursa diye, değil mi?
C'est Walter Taffet, de l'OPR.
Bu OPR'dan Walter Taffet.
J'étais sur le point de donner mon discours d'orientation pour les nouveaux agents de l'OPR, un rare honneur, et je reçois un appel disant que ce bureau est compromis, encore
Yeni MSO ajanlarına konuşma yapmak üzereydim ki bu nadir yaşanan bir onurdur ama sonra gizliliğin tekrar ifşa edildiğine dair bir telefon aldım.
Tu connais Jonas Fischer de l'OPR?
Mesleki Sorumluluklar Ofisi'nden Jonas Fischer'ı tanıyor musun? Evet, ne yazık ki.
Et l'enquête est toujours en cours avec l'OPR, le bureau n'est pas près d'y arriver.
Adalet Bakanlığı soruşturması devam ettiği sürece büro yanlarına bile yaklaşamaz.
Ils sont en train d'envoyer des OPR pour nous aider.
Soruşturmaya yardım için adam gönderiyorlar.
Fischer a obtenu la juridiction de l'OPR.
Fischer'ın MSO yetkisi var.