Translate.vc / Français → Turc / Packer
Packer traduction Turc
139 traduction parallèle
- MIle Packer, capitaine Swenson.
- Bayan Packer, Kaptan Swenson.
Packer.
Bayan Packer.
Je pense que vous avez eu un malaise.
Kaymadınız Bn. Packer, bayıldınız.
Je vais choisir les Broncos pour ce match, car les Packers vont être aveuglés par la cravate de Jerry.
Bu maçta Bronco'ları tutacağım çünkü Packer'lar Jerry'nin kravatıyla kör olacak.
Il y a un reportage sur les Packers!
Bu gece Packer haberleri var.
- Vous êtes un fan des Packers?
- Packer taraftarı mısın?
Hé bien je n'en suis pas sûr mais je crois qu'il y a un reportage sur les Packers ce soir!
Emin değilim ama sanırım bugün Packer haberleri var.
Et notre invité veut regarder le reportage sur les Packers!
Ve misafirimiz Packer haberlerini izlemek istiyor.
Cependant, mon bureau vient juste d'apprendre que la femme avec qui le Président est engagé actuellement, le docteur Anne Packer, est accusée d'avoir aider à fabriquer les résultats d'une clinique de tests de drogues.
Ama her nasılsa, ofisim Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın klinik ilaç denemelerinin sonuçları saptırmaya yardım eden bir sanık olduğunu öğrendi.
Mon bureau vient juste d'apprendre que la compagne du Président, le docteur Anne Packard, est accusée de complicité dans la falsification de résultats médicaux.
Ofisim, Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın, klinik ilaç denemelerinin sonuçları saptırmaya... yardım eden bir sanık olduğunu öğrendi.
Mon bureau vient juste d'apprendre que la femme avec qui le Président est engagé actuellement, le docteur Anne Packard, est accusée d'avoir falsifié les résultats d'une clinique de tests de drogues.
Ofisim, Başkan'ın şu anda ilişkisi olduğu Doktor Anne Packer'ın, klinik ilaç denemelerinin sonuçlarını saptırmaya yardım eden biri olduğunu öğrendi.
Ceux qui font la java à l'usine?
Sen meyve-packer-öldürme çeşitli mi?
Je crois que je vais rester sur les Packers.
Bilmiyorum. Sanırım Packer'larımla devam edeceğim.
Qu'est-ce que vous en pensez, un vrai et vivant Paker's dans la maison!
Buna ne dersin? Gerçek bir "Packer" oyuncusu kanlı canlı bizim evimizde.
Quand un vrai "Paker's" se blesse à la jambe, il compresse son genou, y retourne, et continue à courir!
Gerçek bir "packer" ayağını incittiğinde, ayağını bir şeye sarar ve koşmaya devam eder!
Garant devant Todd Packer, Dwight.
Seni Todd Packer'in önünde doğruladım, Dwight.
Packer! Oui!
Şaka mı bu, işte Packer!
Todd Packer en personne mesdames et messieurs!
Evet! Todd Packer, bayanlar baylar.
Todd Packer et moi sommes vraiment des MAV.
Todd Packer ve ben DKK'yız.
Une fois nous sommes sortis, et on a rencontré des jumelles, et Packer leur a dit que nous étions frères.
Bir keresinde birlikte dışarı çıkmıştık... ve çok ateşli bir ikiz hatunla tanıştık. Ve Packer onlara bizim kardeş olduğumuzu söyledi.
Et donc, une chose en amenant une autre, on les ramène au motel, et Packer s'est tapé les deux.
Sonra bilirisinz işte, bir yalan diğerlerini kovaladı. Gece sonunda onları motele geri götürdük. Ve sonra Parker her iki hatunu da becerdi.
Salut, Qu'est-ce qui a deux pouces et qui déteste Todd Packer?
Hey, iki parmağı olan ve Todd Packer'dan nefret eden kim biliyor musunuz?
- Todd Packer pourrait tout réussir.
- Şu Todd Packer her an herşeyi yapabilir
J'aimerais que Todd Packer soit là, il adorerait ça.
Keşke Todd Packer'da burda olsaydı, buna bayılırdı.
- Packer l'a dit.
İyi de, Packer söyledi, ben değil.
Mon numéro en cas d'urgence est celui de Todd Packer.
Benim acil durum kontağım Todd Packer.
Todd F. Packer
Todd F. Packer.
Eric, comment tu peux porter un maillot des Bears à un match des Packers?
Packer maçında ne cürret Bears forması giyebilirsin?
Todd Packer.
- Todd Packer. - Şaka yapıyorsun.
J'ai travaillé juste à côté d'un collègue nommé Todd Packer.
Todd Packer adında bir adamla eş olmuştuk.
Une fois on a passé toute la journée sans pantalon.
Bir keresinde Packer ve ben tüm günü pantolonlarımız olmadan geçirmiştik.
Une fois Packer a tenu la tête d'un mec dans les toilettes pendant une minute.
Başka bir gün, Packer adamın birisinin kafasını bir dakika kadar tuvaletin içinde tutmuştu.
Une fois Packer a sauté toutes les gonzesses du bureau.
Bir keresinde de şakacıktan Packer ofisteki tüm kadınlara şaplak atmıştı.
Packer.
Packer.
- C'était Packer!
- Packer'mış o herif.
C'était Packer.
Packer'mış.
Mes tickets pour les Packers? !
Packer biletlerim mi?
par sa vie. Elle danse avec Harry Packer.
Harry Packer'la dans ediyor.
J'aimerais mieux rester à Packer, mais c'est si cher.
Ben Packer'da kalmak isterdim ama orası çok pahalı.
Vous êtes Jet ou Packer?
Adın Jack mi Pecker mı?
Il était destiné à Packer, pas au Packaging.
Aslında o mailin Packer'a gitmesi gerekiyordu, paketleme servisine değil.
Le projet de construction de Macau... est géré par l'empereur de Macau, Steven Packer.
Bizim için azami önem taşıyor. Macau liman inşaatının ihalesine Macau'nun imparatoru Steven Packer karar veriyor, bunu bilmiyor musun?
Le lien qui nous unit, Steven Packer et moi... est comme celui qui unit deux frères.
Steven Packer ve ben kardeş gibiyiz.
Le président Guk et Steven Packer sont vraiment proches...
Steven Packer ve Başkan Guk gerçekten çok yakın- -
Si Steven Packer ne fait pas l'affaire, on ira voir son fils, son petit-fils, son enfant illégitime s'il le faut.
Steven Packer olmazsa biz de oğlunu ya da uzak-yakın herhangi bir akrabasını kullanırız.
Il y avait ce fameux Packer et l'autre gars de Pennsylvanie.
Packer adında bir çocuk vardı. Bir de kuzeydoğu Pensilvanya'dan biri daha vardı.
Vince Packer.
Vince Packer'in adını verdi.
Spike, regarde ce que tu as sur Vince Packer.
Tamam, Spike, Vince Packer'i araştırmaya başla.
Mme. Packer? - Bonjour.
Bayan Packer?
Todd Paker, un excellent représentant, ça vous dérange si je réponds?
Todd Packer, kötü bir ünü var. Cevap vermemin mahsuru var mı?
Todd Packer.
Todd Packer.