Translate.vc / Français → Turc / Parks
Parks traduction Turc
391 traduction parallèle
Roger Parks.
Roger Parks.
Roger Parks?
- Roger Parks mı?
Vous savez que c'est le même Roger Parks qui était dans la douche avec Barbara?
Barbara'yla duşta olanın aynı Roger Parks olduğunu biliyor musun? Bunu biliyor musun?
Il s'est dit particulièrement préoccupé par les activités des Punishment Parks.
En çok da Ceza Kampı uygulamasından rahatsızlık duyduğunu belirtti.
- Au revoir, M. Parks.
Hoşçakalın, Mr. Parks.
- Qu'as-tu raconté à Jerry Parks?
Jerry Parks'a neler anlattın?
Ne t'inquiète pas au sujet de mes sentiments pour Jerry Parks.
Jerry Parks hakkında duygularımı boşver. Bununla başedebilirim.
- Une explosion chez M. Jerry Parks.
Bir arkadaşınızın evinde yangın çıktı, Mr. Jerry Parks.
Elle était seule dans la voiture de M. Park et... Elle est morte.
Mr. Parks'ın arabasındaymış ve. korkarım...
Les pompiers enquêtent sur l'incendie volontaire qui a tout déclenché.
Mr. Parks'ın arabasının kundaklanma... -... şüphesini araştırıyorlar.
Oui, c'est la voiture de M. Park.
Evet, bu Mr. Parks'ın arabası.
- M. Park dit que...
- Mr. Parks diyor ki...
Mlle Davis devait faire une course, puis elle allait attendre M. Parks chez lui.
Miss Davis'in bir işim var dediğini Parks'a evde beklemesini söylediğini, duymuş.
M. Parks nous l'a donnée.
Mr. Parks verdi.
Elle connaissait à peine M. Parks. Il vous ment.
Yalan söylüyor.
Parks l'a fait changer par l'employé de la librairie.
Kitapçı çocuk, değiştirirken görmüş.
M. Parks affirme qu'il avait rendez-vous avec votre secrétaire hier soir.
Mr.Parks, sekreterinizin dün gece kendisiyle randevusu olduğunu söylüyor.
Nous devons donc trouver quelqu'un qui voulait tuer Jerry Parks.
Şulmamız gereken, kim Jerry Parks'ı öldürmek istedi.
- M. Parks! - Oui?
- Elbette, Mr. Parks.
J'allais à un rendez-vous et je suis tombée sur M. Parks.
Yani sizinle... Bir iş için buraya geldim ve Mr. Parks ile karşılaştık.
Mais je croyais que vous n'aimiez pas M. Park.
Miss Chandler, ben Mr. Parks'ın kitabını beğenmediğiniz sanmıştım.
J'ai découvert que presque personne n'aimait Jerry Parks.
Kimsenin Jerry Parks'ı sevmediğini öğrendim.
N'importe qui ayant remarqué que M. Parks était revenu de New York aurait pu prendre une voiture et aller chez lui.
Mr. Parks'ın New York'tan döndüğünü öğrenen herkes arabalardan birini alıp evine gitmiş olabilir.
- De Jerry Parks et moi.
- Jerry Parks ve benim hakkımda.
Jerry Parks sait des choses terribles à mon sujet.
Jerry Parks'ta benimle ilgili bazı şeyler vardı...
Quel genre de chose a-t-il sur vous?
Mr.Parks'ta sizle ilgili neler vardı?
Je vous trouve plus que méprisable, M. Parks.
Bu horlanmayı hakettiniz, Mr. Parks.
Merci. Avez-vous persuadé M. Parks de nommer des suspects...?
Mr.Parks'a bunu yapacak birini ya da bir şey buldunuz mu...
Si le conducteur a allumé le feu, s'il n'a pas été allumé par un mécanisme, alors quelqu'un se tenant aussi près aurait forcément vu que Mlle Davis conduisait la voiture de M. Parks, non?
Arabadaki kimse yangını o başlattı yani bir çeşit düzenek kullanmamışsa sanırım, Mr.Parks'ın arabasında kim olduğunu göremiyordu. Ölecek olanın Miss Davis olduğunu göremiyor muydu?
M. Parks a tellement d'ennemis.
Mr. Parks'ın o kadar düşmanı var ki.
Vous la connaissiez vraiment bien et, ce qui est pire, vous et M. Parks étiez les seuls à savoir où elle se trouvait.
Jean Davis hakkında birşeyler bilen tek kişi sizsiniz. Ve daha da kötüsü, korkarım o gece, Mr.Parks'ın yanında başka kimin olacağını bilecek tek kişi de sizsiniz.
On m'a dit qu'on avait essayé de tuer M. Parks.
- Birilerinin Mr.Parks'ı ezmeye çalıştığını duydum.
On a essayé de tuer M. Parks.
- Birisi Mr.Parks'ı tekrar öldürmeye çalıştı.
M. Parks tenait quelque chose, mais il n'a pas dit quoi.
Mr.Parks yeni bir şeyin peşindeydi.
L'ambulancier a trouvé ça dans les affaires de M. Parks.
Ambulans şoförü Mr.Parks'ın eşyalarını bulmuş...
Vous avez dégonflé le pneu et l'avez vue prendre la voiture.
Lastiği patlatınca, O, Parks'ın arabasını aldı sonra onu öldürdün
"Réunion, bureau de Parks, mardi 6 juin."
"Buluşma... Parks'ın araştırması, 6 Haziran Salı!"
Après avoir admis l'escroquerie, M. Parks a insinué qu'il savait autre chose sur vous.
"İtalyan" filminde yapılan dolandırıcığı anlatmıştın... ve Mr.Parks bundan senin sorumlu olduğunu ima etmişti.
"Parks bluffe sûrement, Chandler perturbée, se sert un verre."
"Notlarım... Parks sanki blöf yapıyor. Ancak, Chandler hemen içki alıyor, cesareti kırılmış!"
Empêcher Jean Davis de révéler le secret à Jerry Parks. "
Jerry Parks'a anlatmasını engellemek! "
- Jerry Parks n'était pas blessé?
- Jerry Parks yaralı mı?
Steve Parks, la vedette de l'émission.
Sizi gösterinin başrolü Steve Parks ile tanıştırmak isterim.
Andy, Ies chasseurs du major Parks ont decoIIe?
Andy, Binbaşı Parks'ın avcı uçakları havada mı?
Capitaine, nous avons trouve Ia frequence du major Parks.
Yüzbaşım, Binbaşı Parks'ın frekansını bulduk.
Mon Dieu, ils ont eu Parks!
Aman Allah'ım Parks'ı vurdular!
Andy, ils ont balaye les chasseurs de Parks!
Andy, Parks'ın uçağını havaya uçurdular!
C'est très simple, Mme Parks.
Çok kolay, bayan Parks.
- Rosa Parks et Martin Luther King... - C'est tout ce que j'ai à dire.
... Rosa Parks ve Martin Luther King...
Son nom de famille? Parks.
- Parks.
M. Parks n'est pas vraiment un...
Neden bana geldiniz? Mr.Parks özel biri değil...
- Allez-y.
Mr. Parks der ki :