Translate.vc / Français → Turc / Patch
Patch traduction Turc
496 traduction parallèle
Tu te souviens de Frank Patch, hein, Howie?
İhtiyar Frank Patch'i hatırlıyorsun değil mi Howie?
Je me souviens d'un malfrat nommé Patch, mort devant une banque à Abilene.
ben Abilene'de bir banka önünde ölen Adi bir kaçağı hatırlıyorum.
Patch, où as-tu appris ces gros mots?
Patch, bu lafları nereden duydun?
Patch, c'est l'heure de dormir.
Patch, yerleş bakalım.
Patch?
Patch?
Lucky, Patch, Pepper.
Lucky, Patch, Pepper!
Ils ne nous ont même pas vus.
Bizi görmediler bile, Patch!
Maman, papa, - Patch m'a poussé dans la cheminée. - Lucky m'a poussé en premier.
Anne, baba Patch beni şömineye itti.
Et Patch et Roly et Penny et Freckles.
Ve Patch ve Roly ve Penny ve Freckles.
Je voudrais faire un potager.
I'm starting a vegetable patch here.
L'élu, 6, Kerry Patch, 12.
Vote Boy, 6 Kerry Patch, 12.
L'élu, Chancing, Bifteck, Kerry Patch et de Note Bleue qui ferme la marche.
Vote Boy, Chancing Beefsteak, Kerry Patch, ve Blue Note arkalarında.
Chancing à une demie longueur, Larouge, une, suivie de L'élu, Bifteck, Kerry Patch et Note Bleue.
Chancing yarım boy, Lady Higloss bir boy, ardında Vote Boy, Beefsteak, Kerry Patch ve Blue Note.
Larouge se rabat à la corde, suivie de L'élu. Puis, Fougueux, Bifteck, Kerry Patch et Note Bleue.
Lady Higloss hemen yanında ve Vote Boy... ardında Bubblesome, Beefsteak, Kerry Patch ve Blue Note.
- Ton oncle Patch.
- Patch amca.
Patch, c'est quoi, cette caisse?
Patch, arabadan ne haber?
Patch, pourquoi tu sors plus avec eux?
Hey, Patch, neden artık onlarla gitmiyorsun?
Un jour, Patch entre dans une bijouterie et demande à voir une montre à 500 $.
Bir keresinde, Patch bir kuyumcuya girmiş. 500 dolarlık bir saati göstermelerini istemiş.
Très bonne idée.
Bu çok iyi bir fikir, Patch. Gerçekten iyi.
- Patch?
- Patch?
du poison. dans un patch pour la peau sur la main droite.
Zehir deriden zerk edilmiş sağ elinden.
Ce patch dispense continuellement de la nicotine dans mon corps et élimine mon besoin de cigarettes.
Bu bant sürekli olarak vücuduma nikotin veriyor sigara içme isteğimi yok ediyor.
Mel, apporte-moi un autre patch à la nicotine.
Hey, Mel, bana başka nikotin bantı getir.
Ce patch a cicatrisé la blessure, mais vous avez perdu du sang.
Bu ped yarayı iyileştirdi ama çok kan kaybettin.
II veut un patch.
Yama istiyormuş.
Penses-y, mec. Avant de rêver d'un patch.
Yama filan düşünmeden önce sen bunu düşün, evlat.
Shelley Winters : Winchester 73. Une Place au soleil.
Shelley Winters. "Winchester 73", "A Place in the Sun", "Patch of Blue"..
Où tu en es, Patch?
Neler öğrendin?
On fait une fermeture simple par patch.
Basit bir yamayla kaparsak olur.
Je serai comme un patch anti-Ursula.
Ursula yaması gibi olacağım.
Il a besoin de changer son patch de nicotine.
Nikotin bantını değiştirmesi gerekiyor.
Une compresse chaude ou un patch de trinitrine dilatent les veines.
Sıcak kompres veya nitrojen merhemi gizli bir damarı açığa çıkarabilir.
J'ai mis le patch ici.
Nitropatı buraya yapıştırdım.
C'est grâce au patch de trinitrine.
Nitropat yüzünden daha iyi hissediyorsun.
Il est nul, ce patch.
Yama iyi değil.
T'as essayé le patch ou les chewing-gums?
- Neden kendine şu nikotin bantlarından veya sakızlarından almıyorsun?
Patch.
Patch.
Et je m'appelle Patch.
Ve benim adım, Patch.
Bonjour. Patch Adams. Mitch Vroman.
Bu arada, Patch Adams.
Je m'appelle Patch.
Merhaba.
Bonjour. Je m'appelle Patch.
Merhaba.
Moi, c'est Patch.
Ben Patch.
- Elle s'appelle comment?
- Adı nedir? - Patch.
- Patch.
Demek Patch.
Patch...
Patch.
Ça, c'est Patch.
Bu Patch.
Je veux un patch.
Yama istiyorum.
- Candidat pour un patch péricarde.
Durum nedir?
En Amerique du Nord, on repondait quand quelqu'un se presentait, en signe de bienvenue.
Ben Patch. Bu, Amerikan usulü bir selamdı. O yüzden size adımı söyledim.
- Patch Adams.
- Patch Adams.
Je fais ma medecine ici.
Ben Patch. Burada tıp okuyorum.