English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Pearson

Pearson traduction Turc

516 traduction parallèle
- Un visiteur d'Ivy Pearson...
- Ivy Pearson'un müşterilerinden birisi- -
Si vous parlez d'Ivy Pearson, elle est pas là.
lvy Pearson'dan bahsediyorsan, burada değil.
Portez ceci à MIle Ivy Pearson, Diadem Court, Soho.
Bunu, Bayan lvy Pearson'a ilet, Diadem Court, Soho'da kendisi.
MIle Ivy Pearson?
Bayan lvy Pearson?
Excusez-moi, monsieur, MIle Pearson vous attend dans la salle de consultations.
Özür dilerim, efendim... fakat Bayan Pearson görüşme odasında sizi bekliyor.
MIle Pearson?
Bayan Pearson?
Ivy Pearson, vivant à Diadem Court, a été tuée par un certain Hyde, son compagnon.
Diadem Court sakinlerinden Ivy Pearson, Hyde adında aynı daireyi paylaştığı... bir adam tarafından öldürüldü. Ürkütücü görünümlü olduğu belirtilen şahsın hala...
Avez-vous dépassé votre compte saisonnier, Professeur Pearson?
Bu yılki kampı dağıtıyor musunuz, Profesör Pearson?
Quand je pense aux fringues que porte la pauvre Matey Pearson- -
Zavallı Matey Pearson'un giydiği şeyleri düşündüğümde...
Ici, Drew Pearson.
Ben Drew Pearson.
Hold-up à la boutique Pearson, 2121 Sterling...
4-0-5, anlaşıldı. Araç 4-0-1.
Pearson est arrivé avec le sac?
- Pearson el çantasını getirdi mi? - Evet efendim. Güzel.
Quand t'auras fini avec cette voiture, Mlle Pearson vient d'appeler.
Sen o hız yapan aracı nallarken Bayan Pearson aradı.
Dis-lui d'aller se...
Bayan Pearson'a de ki, o en iyisi...
Au commandant Pearson, le chef du contre-espionnage.
Karşı istihbaratın başı Komutan Pearson'a.
Pearson et Avalon.
Carson ve Avalon Caddesi kesişimi.
L'amiral Pearson confirme-t-il... que votre marine peut être prête sous 30 jours?
Donanmanızın operasyon aşaması 30 gün içinde işlevsel olabilir.
Je suis le Dr Pearson... Bonjour, docteur... Et c'est le Dr Ramirez. - Ça va?
Dr. Pearson ve Dr. Ramirez.
Pour connaître leur coup de grâce, écoute Drew Pearson à la radio.
Seni nasıl bitireceklerini bilmek istiyorsan... yarın gece radyoda Drew Pearson'u dinle.
Ici Drew Pearson.
Karşınızda Drew Pearson.
- Ma mère.
- Annem, bayan Pearson.
- Enchanté, Mme Pearson.
- Merhaba, bayan Pearson.
- Et mon père.
- Chuck Pearson, babam.
Enchanté, M. Pearson.
Tanıştığımıza memnun oldum, bay Pearson.
M. Pearson ira très bien.
Hayır, bay Pearson iyi.
Je n'ai pas entendu la voiture.
Bu saatte mi? Lord Pearson, bankanızdan geliyor.
Mon train est arrivé en avance.
Lord Pearson, bankamdan mı?
Je n'ai pas vu votre mari. Je n'ai croisé personne.
- Hiç değil, Lord Pearson,... siz İngilizlerin dediği gibi, geç olsun güç olmasın.
Elle m'a été posée par une personne curieuse. De couleur claire, je crois. Gris clair.
Lord Pearson, sizi randevunuzdan alıkoymak istemezdim ama Bay Poirot'a göre, Bay Ling'in ölümünde bize yardım edebilirmişsiniz.
On voit tout juste le bout de ses pieds.
Lord Pearson, mesajımı almışsınız. Elbette.
Comment avez-vous su? Vous l'avez vu dans une boule de cristal?
Evet, Lord Pearson, Çin Mahallesi'ni çok iyi tanıyor.
C'est M. Pearson, de la banque.
Lord Pearson, bankanızdan geliyor.
M. Pearson de la banque?
Lord Pearson, bankamdan mı?
Mieux vaut tard que jamais. Asseyez-vous, je vous prie.
- Hiç değil, Lord Pearson,... siz İngilizlerin dediği gibi, geç olsun güç olmasın.
Désolé de vous avoir fait déranger, M. Pearson. M. Poirot pense que vous pouvez nous aider.
Lord Pearson, sizi randevunuzdan alıkoymak istemezdim ama Bay Poirot'a göre, Bay Ling'in ölümünde bize yardım edebilirmişsiniz.
M. Pearson! Vous avez eu mon message!
Lord Pearson, mesajımı almışsınız.
M. Pearson, je vais devoir vous arrêter pour meurtre.
Lord Pearson. Korkarım ki cinayet suçundan tutuklusunuz.
M. Pearson connaît Chinatown.
Evet, Lord Pearson, Çin Mahallesi'ni çok iyi tanıyor.
Chaque nuit, vous subissez votre passion du jeu.
Her akşam, kumar tutkunuzu dindiriyorsunuz, Lord Pearson.
Cet endroit n'est pas le seul où vous jouez gros.
Ama siz sadece Kızıl Ejder'de kumar oynamayı sevmiyorsunuz, Lord Pearson.
M. Pearson.
Lord Pearson...
- Chez Pearson?
- Pearson'lara mı?
Mr Pearson n'aime pas que les gens restent.
Bay Pearson yatılı misafir sevmiyor.
Appelle Richard Pearson au FBI.
FBI'dan Richard Pearson'ı ara.
Vous êtes M. Pearson?
Siz Mr Pearson mısınız?
Alex Pearson?
Alex Pearson?
TOURS PEARSON Soyez Quelqu'un
PEARSON KULELERİ Önemli Biri Olmanın Yeri
Je répète, la boutique Pearson, au 2121...
2121 Sterling'deki Pearson giyim mağazası kahverengi fötr şapkalı, gri gabardin ceketli, altıpatlarlı taşıyan bir adam tarafınca soyuldu. Tekrarlıyorum :
Envoyez une note à l'inspecteur Japp.
Lord Pearson.
Primo.
Her akşam, kumar tutkunuzu dindiriyorsunuz, Lord Pearson.
N'est-ce pas?
Ama siz sadece Kızıl Ejder'de kumar oynamayı sevmiyorsunuz, Lord Pearson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]