Translate.vc / Français → Turc / Peel
Peel traduction Turc
97 traduction parallèle
Mme Peel pourrait-elle l'étudier sur place?
Bayan Peel bunları incelese, sizin için sakıncası olur mu?
Pas encore terminé, Mme Peel?
Hala orada mı, Bayan Peel?
Bienvenue parmi nous, Mme Peel. J'espère que vous vous plairez ici.
Bize katıldığınıza memnun oldum.
Mlle Spray. Emma Peel vient travailler avec nous.
Hemşire Spray, Emma Peel aramıza katılıyor.
- C'est la nouvelle infirmière?
- Şu yeni kız mı? - Bayan Peel.
- Mme Peel. - Envoyée par le ministère?
- Bakanlığın bize tahsis ettiği değil mi?
Hormis pour Mme Peel.
Tabii Bayan Peel dışında.
Vous nous posez un problème.
Başımıza sorun oldun, Bayan Peel.
Peel, Mme Emma Peel.
Peel, Bayan Emma Peel.
Je suis Jill Manson, directrice de l'école.
Bayan PeeL, Ben Jill Manson, müdireyim.
Vous, c'est un peu plus loin.
Hemen burasıda sizin, Bayan Peel.
L'école est facile à trouver, c'est près de l'aérodrome.
Okulu bulmak kolaydır, Bayan Peel.
Nous ne vous attendions pas si tôt!
Bayan Peel! Sizi bu kadar erken beklemiyorduk.
Jonathan Aymesbury, je suis le pasteur.
Jonathan Aymesbury, papazım. - Bayan Peel.
Dans ce cas, vous en êtes une aussi?
Ama, sizde bir sahtekarsınız, Bayan Peel.
Où est Mme Peel?
- Bayan Peel nerede?
Allan Nicholls dans Nashville et les toujours fabuleux Dave Peel,
Allan Nicholls, Nashville'de. Ve tüm zamanların harikası, Dave Peel!
Le sténographe du tribunal, Martin Peel, meurt avant que ses notes soient transcrites.
Mahkeme katibi, Martin Peel, notları temize çekmeden önce, kalp krizinden öldü.
Or personne n'est capable de comprendre la sténo de Peel.
Sonuçta, geriye sadece Martin Peel'in notları kaldı ama bunları okuyacak kimse yoktu.
Peel, tu me retardes.
Peel beni oyalıyorsun.
Peel, passe par les arbres!
Peel ormana doğru!
Je suis le Dr Peel.
Adım Dr. Peel.
Dr Peel, je présume.
Siz Dr. Peel olmalısınız.
Dois-je dire Dr Peel?
Size Dr. Peel diye mi hitap etmek zorundayım?
Vu les circonstances, vous pouvez m'appeler Mme Peel.
Bu şartlar altında bana Bayan Peel diyebilirsiniz.
- Pour le thé.
- Çay için buradasınız Bayan Peel.
Absolument.
Kesinlikle Bayan Peel.
Croyez-vous Mme Peel dangereuse?
Sence Bayan Peel tehlikeli biri mi, Baba?
Selon mon hypothèse, Mme Peel est malade.
Teorim şöyle : Bayan Peel hasta olabilir.
Mme Peel est notre seule piste.
- O bizim tek ipucumuz.
Vous avez des talents cachés, Mme Peel.
Gizli yetenekleri olan bir hanımsınız, Bayan Peel.
Il y a des bottes pour vous.
Bu yüzden size bir çift çizme ısmarladım, Bayan Peel.
Les bottes de Mme Peel?
Ya Bayan Peel'in çizmeleri?
Cher docteur Peel, regardez.
Sevgili Dr. Peel, şuraya bakın.
Touchez, docteur Peel.
Dokunun Dr. Peel.
C'est vous, Mme Peel?
Siz misiniz Bayan Peel?
Tenez-vous bien, Mme Peel.
Kibar olun Bayan Peel.
Ça dépend de la question.
Sanırım bu, tamamen sorulan soruya bağlı Bayan Peel.
Vous êtes bien Mme Peel?
Yani siz gerçekten de Bayan Peel'siniz, değil mi?
Il y aurait deux Mme Peel?
Demek iki tane Bayan Peel var, öyle mi?
Une société écran recrute vos savants de Prospero, mais ce n'est pas Mme Peel.
Diyordum ki birisi sizin Prospero'da çalışan bilimadamlarınızı... gizli bir örgütte topluyor. Ama bu Bayan Peel değil.
Tout à fait mon genre, Mme Peel.
Şey... tam tipimsiniz Bayan Peel.
Cette... Mme Peel, ne la laissez pas trop s'approcher.
Seni uyarıyorum, şu Bayan Peel'i fazla yanına yaklaştırma.
Je m'occupe de Mme Peel.
Ben Bayan Peel'in icabına bakarım.
Bonsoir, Mme Peel.
İyi geceler, Bayan Peel.
- Bonjour Mme Peel.
- Günaydın, Bayan Peel. - Günaydın Steed!
Peel.
- Peel.
Mieux vaudrait que Mme Peel s'occupe des emplois du temps.
- Belki yardım edebilirim.
Pour préparer la reprise des cours. Excellente idée.
Eminin Bayan Peel, okul açılmadan önce ders programını görmek isteyecektir.
Dr Emma Peel Ex-chef du Programme Prospero
Prospero Projesinin Eski Başkanı
J'ai vu les deux Mme Peel, de mes propres yeux.
İki Bayan Peel'i de gözlerimle gördüm.