Translate.vc / Français → Turc / Peep
Peep traduction Turc
104 traduction parallèle
Voilà pourquoi little bo peeps a perdu ses moutons, en chanson.
Küçük Bo-Peep'sin koyunlarını bulamamasına şaşırmamalı.
J'y ai mis $ 20,000 dans votre "peep show" historique.
Sizin tarihsel dikiz şovunuzun üstüne 20 bin dolar koydum.
Je suis Grand méchant loup, Stebbings est Bo Peep, et toi, tu es
Benim nik'im Koca Hain Kurt, Stebbings'inki Bo Pip ve seninki...
Parce que s'il l'est, Grand méchant loup et petit Bo Peep peuvent me rendre un service.
Üzüldüyse, Koca Hain Kurt ve Küçük Bo Pip Kaz Ana için bir şey yapabilirler.
Bo Peep à l'appareil.
Bo Pip konuşuyor.
Bo Peep à l'appareil.
Ben Bo Pip.
La petite bergère a perdu ses moutons.
Küçük Bo Peep kuzusunu kaybetti.
La petite bergère est prête.
Küçük Bo Peep maceraya hazır mı?
Projeté dans des peep-shows.
İzleme makinelerinde gösterilir.
Patron, on a trouvé cette pièce dans le peep-show.
Skipper, bu çeyrekliği dikiz odasındaki madeni para kutusunda bulduk.
- DYN-O-MITE FILLES NUES - 25 CENTS 25 CENTS - PEEP-SHOWS LIVRES
[Konuşmalar ] [ Siren Yükseliyor]
Les assurances, et votre préférence allait à Little Bo Peep.
Büyük güvence, ve sizin tercihiniz, Küçük Bo Peep.
Est-ce que je devrai m'habiller en Fanfreluche?
Bu Küçük Bo Peep gibi giyinmemi gerektirir mi?
M. Gaines possède ce bar, le Driller's, et les peep-shows à la sortie de la ville.
Bay Gaines de bu barın sahibidir. Ayrıca Driller's barının ve kasabanın batısındaki otoyoldaki kitapçılardaki dikiz gösterilerinin de.
Peep.
Bak.
Qu'est-ce qui te prend mon neveu?
İsa, Meryem, Bo Peep'in anası, neyin var?
J'irais plutôt nettoyer le plancher dans un peep-show.
Striptizcilerin pistini paspaslamayı tercih ederim.
J'adore un bon peep-show.
İyi bir pep şova bayılırım.
Il va dans les peep-shows pour aimer les femmes, mais ne ressent que de la colère.
Bu yüzden gözetleme şovlarına gidip, kadınlara bir şey hissetmeye çalışıyor.
Pourquoi es-tu habillée en bergère?
O zaman neden küçük Bo Peep gibi giyindin?
Mlle Peep, vos moutons!
Bayan Peep, koyunlarınız!
Je te sauverai, Mlle Peep! Mon héros!
- Seni kurtaracağım, Bayan Peep.
- Fin du peep-show.
- Evet.. Gösteri bitti. Dışarı!
- On monte la PEEP de 5.
- Bir 5 mg'lık PEEP daha.
Désolée, on n'est pas Peep World.
Burası Porno Dünyası değil.
L'endroit a l'intégrité d'un peep-show!
Bu yerin ancak bir striptiz kulübününki kadar saygınlığı var.
- Celebrity Peep Shows.
- Ünlülerin basınını.
C'est pas un peep-show!
Defolun buradan.
Mettez-le sous 100 % avec 3 de Peep.
Yüzde yüz oksijen verelim. Üç ünite de PEEP.
J'ai été dans le quartier rouge, ai visité un peep-show, le musée du sexe, fumé du shit.
Kırmızı ışık bölgesini dolaştım, bir seks şovunu gittim, seks müzesine gittim, bir sürü esrar içtim.
C'est Marie-Antoinette.
Küçük Bo-Peep ve koyunu... ça-ça dansı yapan Elvis ve Marilyn. Bak, Marie Antoinette var.
PEEP inférieur à deux, CO2 normal.
PEEP ikinin altında. Karbondioksit basıncı normal
Fréquence à 12 sous 100 %, volume courant 500, PEEP à 5.
Kan basıncı 90'a 50. Yüzde yüz oksijende AC 12.
- Oui.
PEEP 5.
- Sat à 91 avec pipe à 5.
- 5F PEEP ile 91'e ayarla.
- On augmente la PEEP?
- PEEP'ini arttıralım mı?
- 89 sous 100 % et une pipe à cinq.
- % 100 beş litre PEEP ile 89'a çıktı.
Tu ne me croiras pas si je te dis qu'elle nous fait un peep-show à l'étage.
İster inan ister inanma, yukarıda bir gözetleme gösterisi sunuyor.
Tu m'énerves. Vous avez eu vos autographes et votre peep show.
İmzalarınızı aldınız, röntgen de yaptınız.
Et quand tu verras écrit "peep show", ça n'est pas un endroit où tu pourras voir tes cadeaux avant Noël.
Üzerinde "Çıplak Gösteri" yazan bir kulüp görecek olursan... bundan Noel'den önce hediye alacağın anlamını çıkarmamanı öneririm.
La petite souris était très fatiguée :
Fare yorulmuştu. - " Peep. peep.
" Spectacle de nus Peep-Show
GERÇEK ÇIPLAKLAR DİKİZ ŞOV
"Peep-Show 25 cents"
DİKİZ ŞOV 25 sent
Ce vieux pervers de Nemo traîne au peep-show de Deacon St.
- Hı hı. - O eski bir sapık.
- Terminé le peep show!
Küçük striptiz şovun sona erdi.
Peep show?
Striptiz şovu mu?
- Et tu ne veux pas bouger celle-là?
- O Küçük Bo Peep. - Onu çıkarmak istemiyorsun?
- Il est sous Peep?
PEEP veriliyor mu?
- Je le ventile?
- PEEP ister misin?
Elle allait se planquer quelque part. C'est indécent. - C'est un resto, pas un peep-show!
Burası bir restoran, striptiz kulübü değil ki.
On s'amuse...
Peep ; peep ; peep...