Translate.vc / Français → Turc / Peri
Peri traduction Turc
2,740 traduction parallèle
C'est dans les contes que les ours mangent les souris.
Peri Masallarında ayılar fare yer.
Me dis pas que tu crois aux contes, Ernest.
Peri Masallarına inandığını söyleme bana!
Le concert est sold out depuis plus d'un mois, - et les tickets valent maintenant de l'or. - Maman, tu en veux?
Biletler bir ay önceden tükendi,... ve şimdi peri tozu kadar kıymetliler.
Mais j'amène pas à une fête une vraie petite sorcière.
Yapmadığım şey, bir arkadaşımın partisine mükemmel güzellikte, genç bir peri büyücüsü getirmek.
Crois moi, j'en ai finis avec les comtes de fées.
İnan bana peri masallarıyla işim bitti.
"Comme une fée", selon le petit Kirsty.
Küçük Kirsty'ye göre'Peri gibi.'
Chaque conte de fée a besoin d'un bon vieux méchant.
Her peri masalının çağdışı bir kötü karaktere ihtiyacı vardır
Une copie reliée d'un conte de fée.
Peri masallarının ciltli kopyası.
"Chaque conte de fée a besoin bon vieux méchant."
"Tüm peri masallarının iyi eski moda bir kötü karaktere ihtiyacı vardır."
Curieux nom, allemand, comme dans les contes de fées.
Komik isim, alman. Peri masallarındaki gibi.
Les contes de fées.
Peri masalları.
C'est un compte de fée. Et alors?
Bu bir peri masalı, ne olmuş?
Il ressemblait à un petit lutin.
Tıpkı minik bir peri gibiydi.
Utiliser des Peries comme espions.
Kurma ve Anlaşma Yapma Düşüncesinde Olabilir. Casusluk İçin Peri Kullanmak.
Des guerrières féroces, comme les reines Fae celtes, à de grandes sages, comme les druides.
Bilge Selt Papazlarının ( Druid ) Bilgelikleri Gibi, Kelt ( Celtic ) Peri Kraliçeleri Gibi, Güçlü Savaşçılardan,
Je ne m'attendais à ce que la guerrière féerique ou que la succube soit là.
Ben Peri Savaşçısı veya Succubus'un orada olacağını tahmin bile etmiyordum.
Et volé le copain de la guerrière féerique et déchiré son coeur.
Erkek arkadaşının en yakın arkadaşını çalan ve arkadaşlığını kalbinden atan, Peri Savaşçısı..
Comme les funérailles d'une Fée.
Peri Kraliçe cenazesi de aslında hoşlandıklarından sayılabilir..
C'était à une Guerrière Fée.
Peri savaşçıya ait bir şey versem ne dersin?
Un livre de contes de fées, avec d'affreux rongeurs parlants.
Peri masalı diyorsunuz galiba. Şu konuşan, ürkünç kemirgenler olan..
"J'enlevai mon pantalon et glissai... " ma baguette de lutin dans sa maison de Barbie. " Je crus balancer mon coulis.
Pantolonumun fermuarını açıp peri çubuğumu onun Barbie Rüya Evi'ne soktuğumda nişasta lapamın saçılabileceğini hissettim.
Euh, mon cavalier est Peri Gilpin.
Benim avantam Peri Gilpin.
Une fée m'a filé de la poudre magique.
Büyülü bir periden bu peri tozunu aldım.
Écoute, mec, je dois te parler...
Peri. Bak dostum... Seninle şu konuyu konuşmam gerekiyor...
Elle était belle comme une fée, mais je l'ai perdue.
Bir peri kadar güzeldi ama onu kaybetmiştim.
La Poussière de Fée est la substance la plus précieuse du pays.
Peri tozu, tüm diyarlardaki en önemli maddedir.
La Poussière de Fée!
Peri tozu!
C'était mon rêve, mais même la Poussière de Fée, je n'y arrive pas.
Hayalim bu ama tek başıma peri tozunu bile toplayamıyorum. Çok beceriksizim.
Je dépose la poussière, et on se retrouve ici.
Ben peri tozunu teslim ettikten sonra burada buluşalım.
Tu as des responsabilités. Extraire les diamants pour faire la Poussière de Fée.
Peri tozuna dönüştürdüğümüz elması çıkarmak gibi bir sorumluluğun var.
Nova peut être une grande fée, si tu la laisses le devenir.
Eğer izin verirsen, Nova harika bir peri olabilir.
La Fée bleue.
Mavi peri mi?
La magie des fées se marie mal avec ce que je suis.
Peri büyüsü, benim gibi biri için pek iyi etki etmez.
Une petite fée.
- Küçük bir peri.
Ces contes de fées ne sont pas réels.
Bu peri masallari gerçek degil.
Tu me demande de croire que tu es un personnage de conte de fée?
Benim peri masalindaki bir karaktere inanmami mi istiyorsun?
Mais on n'est plus au Moyen Âge... même si la bonne sœur et sa couvée s'accrochent... désespérément à leur conte de fées.
İyi rahibemiz ve sürüsü istediği kadar bu peri masalına inanmaya devam edebilir ama artık Orta Çağ'da değiliz.
Vous naviguez en plein conte de fée. Doux Jésus.
Siz kendinizi bir peri masalında sanıyorsunuz.
Tu sais, tu ressembles à un gentil petit lutin, mais tu es très méchante, Burke.
Küçük şeker bir peri gibi görünüyorsun ama karanlıksın, Burke.
Peut-être dira-t-on en riant que ça ressemble à un conte de fées.
Peri masalına benziyor diye güleceksiniz belki!
C'est comme un conte de fée de tarés.
Kaçık bir peri masalı gibi.
Je dois admettre que quand j'étais petite, Je revais d'un mariage de conte de fées.
İtiraf etmeliyim ki ben küçük bir kızken peri masalı düğünü hayal ederdim.
Des contes de fées tout autour de moi.
Etrafta peri masalları...
Des sources officielles annoncent que 5 personnes ont péri dans la tempête.
Yetkililer, kanalımıza... fırtınada beş kişinin öldüğünü belirttiler.
Ludovico Sforza est venu la soutenir et son fils a péri durant la bataille.
Ludovico Sforza yardımına geldi ve oğlu da savaşın sıcağında öldü.
Un grand du baseball, Kenny Powers, a péri dans un terrible accident.
Beyzbol'un önde gelen isimlerinden Kenny Powers korkunç bir araba kazasında can verdi.
Nous pouvons confirmer que tous ont péri.
Hepsinin hastalıktan öldüğünü doğruluyoruz.
Et si seulement dix personnes avaient péri?
Ya sadece on kişi ölseydi?
Je croyais que vous aviez tous péri dans les mines de Lucanie.
Pek çoğunuzun Lucania madenlerinde öldüğünü zannediyordum.
Il a péri sous les coups de Spartacus.
Spartacus'ün elinde can verdi.
- Elle a péri dans les mines?
Madenlerde mi ölmüş?