Translate.vc / Français → Turc / Pig
Pig traduction Turc
153 traduction parallèle
Chasser la grouse, pêcher le saumon, se baigner, pique-niquer à Pig's Paradise.
- Keklik avlamak, somon balığı tutmak Kiloran koyunda yüzmek, Domuz Cenneti'nde piknik yapmak.
Pig-Pen, tu es le seul â soulever un nuage de poussière sous une tempête de neige.
Pigpen, tipide toz bulutu kaldırabilen tanıdığım tek insansın.
Pig-Pen, l'aubergiste, c'est toi.
Pigpen, sen hancısın.
C'est bien vrai, Pig.
Haklısın Pig.
- Bonsoir, Pig.
- Domuzcuk Pig.
Pig, Yeller, Doc Sokal et moi-même.
Ben, Pig, Yeller ve Doktor Sokal.
Il y a cinq mille dans le pot, Pig.
Sana beş bin Pig.
- Pig a 1000 $ et le Kid environ 1200.
- Pig bin dolar kadar önde Kid ise 1200 gibi.
- Il battra d'abord Pig.
- Önce Pig'i bitirecek.
- Pig n'est pas de cet avis.
- Pig öyle düşünmüyor.
Que fais-tu, Pig?
Sana 2500 Pig.
Que fais-tu, Pig?
Sana 1100 Pig.
Calme-toi, Pig.
Sakin ol Pig.
C'était joli ce que vous avez fait à Pig avec les valets.
O bacaklarla Pig'e yaptığın çok hoştu.
C'était il y a cinq jours, pour une belle engueulade.
Bes gün önce, Pig ve Whistle'da. Bayag atsmssnz.
Quand je demande Pig, je veux Pig.
Eğer Domuz istemişsem, Domuz isterim.
Maintenant tu vas me chercher Pig et on sera enfin prêts à enregistrer ce morceau.
Şimdi, bana bir Domuz bul. Ancak o zaman bu parçayı kaydetmeye hazır olacağız.
Si, au lieu de "Love Machine", on l'appelait... Boule puante?
Hey Duck, şu Love Machine'in adını Pig Pen olarak değiştirsek mi, ne dersin?
Je veux pas le savoir... Boule-Puante!
Ne kadar uğraştığın umurumda değil, Pig Pen.
T'es pas encore sur le point de me doubler!
Beni arkana alamazsın, Pig Pen.
Faut que tu m'invites!
Benim yemeğimi sen ısmarlıyorsun, Pig Pen.
Son nom, c'est Boule-Puante.
Bayan, adı Pig Pen.
Love Machine, c'est son anniversaire, sois pas collant.
- Oh Pig Pen, affedersin Love Machine. Bugün Duck'ın doğum günü. Adamı biraz rahat bırak.
Regarde dehors!
Hey Pig Pen, dışarı baksana dostum.
Boule-Puante!
Pig Pen.
Le Duck à Boule-Puante.
Ben Duck, Pig Pen.
Je te suis à la trace!
Ben sadece senin kokunu takip ediyorum Pig Pen.
Boule-Puante... si on lui faisait une fleur?
Baksana Pig Pen, bence bugün bir ödülü hak etti. Ne dersin?
T'as un flic dans ton collet! Sacrée prise!
Pig Pen, kancana büyük bir balık takıldı.
Il y a quelques années, j'ai reçu une vidéo amateur du nom de GUINEA PIG.
Birkaç yıl önce, üzerinde "KOBAY" yazan bir video kaset elime geçti.
Note : "Guinea Pig" est défini comme du matériel expérimental.
Not : KOBAY, deneylerde kullanılan hayvana verilen isimdir.
C'est Porky Pig qui bégaie.
Porky Pig kekeler.
Porky Pig.
Küçük domuz.
On revient, après P.O.R.C. Sports.
PIG sporun ardından beraberiz tekrar.
Avant même la première Guerre Mondiale, il avait déjà délimité les bases de tous les genres... Y compris celui du film de gangsters, dans son court-métrage :
Hatta kısa bir gangster filmi olan "The Musketeers of Pig Alley" ile bile.
Le film de gangsters apparaît avant la première guerre avec Coeur d'Apache, de Griffith, ou le film de Walsh, Regeneration, en 1915, tourné en décors naturels dans les bas-fonds new yorkais.
Gangster filmleri 1. Dünya Savaşı öncesine dayanır. Griffith'in "The Musketeers of Pig Alley" ya da Raoul Walsh'un 1915 yapımı New York'un Aşağı Doğu Yakası'nda çektiği "Regeneration" filmleri gibi.
Cochon!
Gel, Pig.
Je vois "Esc", "Ctrl", et "PgUp".
"Esk," "Catarol," ve "Pig Up." görüyorum.
Rendez-vous au "Cochon Coincé" à 19 h.
Saat 7'de Stuck Pig'de buluşalım.
- et moi-même, Miss...
- Ve tabii ben Bn. Pig...
/ / I can smell a pig from a mile away / /
/ / Icansmellapig from amile away / /
Porcinet!
Pig-i-let! Kanga!
- Fuckin'pig!
- Sersem domuz!
Le Goret et moi, on pense que même si t'arrêtes pas de te plaindre tu seras mieux ici.
Pig ve ben düşündük ki ne kadar şikayet etsen de burada iyisin.
Le Goret, tu crois que ton frère au Portugal serait d'accord pour nous héberger?
Pig, Portekiz'deki ağabeyin bizi misafir eder mi?
On y va, le Goret.
Hadi, Pig.
Je pouvais voir à travers l'avant du Pig, il y avait une barricade de décombres au bout de Rossville Street, avec des milliers de gens derrière, tous hurlant et criant.
Domuzun cephesinden görüyordum. Önlerde bir yerde molozdan bir barikat vardı. Rossville Sokağının sonundaydı, arkasında binlerce kişi bağırıp çığlık atıyordu.
- Stupid American pig.
Aptal Amerikalı domuz.
Cochon!
Gel, Pig!
On se retrouve au "Cochon" dans 20 minutes?
20 dakika sonra Pig'de buluşalım mı?
Pig quoi?
- Pi.. ne?