Pip traduction Turc

Pip, pip, comme vous, l'eau!

Bip, bip! Senin gibi, su!

Jolie dame, jolie culotte! Pip, pip.

Tatlı hanım, tatlı don!

Moi venir encore, pip pip...

Ben gene geldim!

Pip, Monsieur!

Pip. Pip efendim.

Mme Joe est sortie une douzaine de fois te chercher.

Joe birçok kez seni aramaya çıktı Pip.

Le pire, c'est qu'elle a pris la badine.

- Ve daha da kötüsü... yanına Tickler'ı da aldı Pip.

Elle l'a attrapée et elle est sortie comme une furie!

Tickler'ı kaptığı gibi... öfkeyle dışarı fırladı Pip... öfkeyle. Şimdi de geliyor.

Tu es un voleur, Pip.

Sen bir hırsızsın Pip.

Tu es un voleur!

Bir hırsızsın Pip.

Moi aussi, Pip.

Kaçıp kurtulmaları için bir şilin veririm Pip.

Quoi que vous ayez fait, on ne vous aurait pas laissé mourir de faim, pas vrai, Pip?

Suçunu bilmiyoruz ama... bu yüzden açlıktan ölmene göz yumamayız, değil mi Pip?

Si aujourd'hui Pip n'est pas reconnaissant, il ne le sera jamais!

Bu çocuk bugün de minnettar olmazsa hiç olacağı yok.

D'où connaît-elle Pip?

Acaba Pip'i nereden tanıyor.

Voici Pip!

Bu Pip.

Vraiment?

Demek bu Pip, öyle mi?

Entre, Pip.

İçeri gel Pip.

Ma famille, Pip.

Pip, bunlar akrabalarım...

Mon cher Pip, cours au jardin t'amuser.

Pip, canım, bahçeye çıkıp oyna.

Je ne t'aide donc pas?

Zaten yardım etmiyor muyum Pip?

A ta place, je n'y songerais pas, ça ne donnerait rien.

Yerinde olsam bunu istemezdim Pip. Gerçekleşebileceğini sanmıyorum.

Tu es meilleur juge mais n'es-tu pas heureux comme tu es? Non.

Tabi, en iyisini yine sen bilirsin Pip... ama halinden memnun değil misin?

Grossier et commun! Qui t'a dit ça?

Kaba ve sıradan mı dedin Pip?

N'embellit-elle pas de jour en jour, Pip?

Her gün daha da güzelleşiyor, değil mi Pip?

C'est triste, Pip.

Bu çok üzücü bir haber Pip.

Avez-vous un apprenti, surnommé Pip?

Çoğunlukla Pip diye bilinen bir çırağın var mı?

Je suis Pip.

Pip benim efendim.

Alors, c'est vous, Pip?

- Demek Pip sensin?

Dieu m'en préserve... Très bien.

Tanrı saklasın, Pip'in önünü açmak için bir şey ister miyim hiç.

Maintenant, Monsieur Pip, sachez qu'à la demande de la personne qui m'a donné ces instructions, vous devrez toujours garder le nom de Pip.

Bak Bay Pip, ilk olarak... talimatlarımı aldığım kişinin ricasının... daima Pip adını taşıman olduğunu anlamalısın.

Par ailleurs, comprenez que le nom de votre bienfaiteur doit rester secret jusqu'ce qu'il en décide autrement.

İkinci olarak Bay Pip... sana yardım eden kişinin ismi... kendi söylemeyi tercih edene kadar... büyük bir sır olarak kalacak.

Maintenant, M. Pip, veuillez me considérer comme votre tuteur.

Beni koruyucun olarak gör lütfen.

Bonne nuit, Pip!

- İyi geceler Pip.

Un jeune gentleman avec de grandes espérances!

Pip! Büyük umutlar taşıyan... genç bir centilmen.

Quel bel habit!

Çok şık olmuşsun Pip.

J'ai vu M. Jaggers, il m'a tout raconté.

Bay Jaggers ile görüştüm Pip. Her şeyden haberim var.

Tu garderas toujours le nom de Pip, tu sais?

Havisham. Her zaman Pip adını taşıyacağını unutma.

Au revoir, Pip.

Güle-güle Pip.

Dieu te garde, mon vieux Pip!

Hoşça kal Joe. Tanrı seni korusun sevgili Pip.

Un jour, je viendrai te voir. Et on rigolera bien, hein?

Bir gün Londra'ya seni görmeye geleceğim Pip... işte o zaman cümbüşü gör sen?

Etes-vous M. Pip?

- Bay Pip ile mi konuşuyorum?

C'est la première fois que vous venez à Londres?

- Londra'ya ilk gelişiniz mi Bay Pip?

Alors vous voilà? Bonjour, Pip.

- Demek sağ salim geldin Bay Pip.

Le dossier de M. Pip!

Wemmick, Bay Pip'in dosyası.

Emmenez M. Pip à l'auberge.

- Bay Pip'i Barnards Inn'e götür.

Au revoir et bonne chance!

Güle-güle ve iyi şanslar Bay Pip.

Tu ne sais pas?

Tanrım Bay Pip, bildiğini sanıyordum.

C'est pourquoi on m'a appelé Pip.

Ama çocuk ağzım iki ismi bir arada söyleyemediğinden ve ortaya Pip'ten daha anlaşılır bir şey çıkmadığından... kendime Pip dedim... ve adım Pip olarak kaldı.

Pip, Madame.

- Pip, hanımefendi.

Tu es morose.

Evet Bayan Havisham. Niçin bu kadar üzgünsün Pip?

M. Pip est arrivé.

- Burada bekle.

Asseyez-vous!

Oturun lütfen Bay Pip, oturun.