Translate.vc / Français → Turc / Plates
Plates traduction Turc
411 traduction parallèle
Je viens de présenter à Muriel mes plus plates excuses.
Az önce Muriel'e en içten özürlerimi ilettim.
Moi, je vais vous dire... je parie que les autres vous battraient à plates coutures.
Size bir şey söyleyeyim. Kazanamayacağınıza bire yirmi bahse girerim. - Onları görmedim bile.
- Vous me l'avez dit, et je vous avais demandé de ne pas marcher sur mes plates-bandes!
- Ama bu tonlamayla. Geçen görüşmemizde, bana neyin peşinde olduğunu söylemeden bölgemde sorun çıkartma demiştim.
Nous faisons des plates-formes.
Işıklandırma platformları kuruyoruz, böylece inşaat alanından çıkan molozları kamyonlara yükleyebiliriz.
En bas, tu en as de plus plates qui feront mieux ton affaire.
Bir bakışınla kendinden geçen o solgun, tahta göğüslü aktrislere sakla kendini.
En arrivant, achète-lui des chaussures plates.
Oraya varır varmaz, ona biraz düz ayakkabı almalısın. Yeri kavrayan ayakkabılar iyi olur sanırım.
Pour que son fils ne mette pas les pieds sur ses plates-bandes.
Böylece önceki evliliğinden olan oğlu babasının yeni çiçeğine dokunamayacak.
Vous portez des jupes amples et des chaussures plates.
Etek ve alçak topuklu ayakkabı giyeceksin.
Je voudrais pas marcher sur tes plates-bandes.
Seni istismar etmek istemezdim.
Les Anglais n'aiment pas trop qu'on piétine leurs plates-bandes.
Siz İngiliz denizciler izinsiz giriş sevmezsiniz.
Garé en plein sur mes plates-bandes.
Çiçeklerimin tam üzerine park etti.
Il sera difficile d'atteindre la cible, alors que les plates-formes sont mobiles.
Evet ve ayrıca hareket edebiliyorlarsa hedefi belirlemek çok zor olacaktır.
Pourquoi les femmes riches sont-elles si plates?
Zengin kadınların neden göğüsleri hep böyle ufak olur?
Et nous autres humains irrationnels les avons battus à plates coutures.
Biz zavallı irrasyonel insanlarsa, onları adil bir kavgada yere serdik.
Mes plus plates excuses. Mais avez-vous déjà été pris dans les filets d'une folle?
Çok özür dilerim ama hiç kaçık bir kadın tarafından köşeye sıkıştırıldın mı?
Le juge est ici! Ce que je vais dire va vous paraître déplacé... Vu la situation, je ne peux que vous faire mes plus plates excuses.
Beyler, gülünç derecede yetersiz göründüğünü biliyorum ama bu şartlar altında, sizden utanç içinde özür diliyorum.
Les Utes, les Têtes Plates... sont paisibles en général.
Uteler ve Yassıkafalar genelde barışçı tiplerdir.
C'est des Têtes-Plates. Pas méchants.
Onlar Yassıkafalar ve bildiğim kadarıyla kimseyi yaralamadılar.
J'attendais pas des Têtes Plates.
- Ama nasıl yaptın...? - Yassıkafalar olduklarını bilmiyordum.
Des Têtes-Plates?
Onlar kim, Yassıkafalar mı?
Un esprit d'indépendance s'est développé dans les vallées plates et les brumes du Lincolnshire.
Düzlüklerde ve Lincolnshire sislerinde bir özgürlük ruhu yükseldi.
Toutes mes plus plates excuses, pardonnez-moi.
Özürlerimi sunarım, lütfen beni affedin.
De retour à la maison elle me demanda. : "Avec qui parlais-tu, tout à l'heure? Qu'est-ce que c'est que cette petite dinde aux fesses plates?"
Eve gidince bana kiminle konuştuğumu sormuştu : "Düz popolu o küçük kaz kimdi?" Bunu dün gibi hatırlıyorum.
Te voilà encore, à marcher sur mes plates-bandes... à pleuvoir sur ma parade, à me coûter des médailles.
Gene başladın, lafımı bölüyorsun... gösterimi mahvediyorsun, bana bir ödül kaybettirdin.
Des vaisseaux arrivent sur les deux plates-formes.
Gemiler bütün güvertelerden giriyorlar, efendim.
Toutes mes excuses. Les plus plates.
Beni utandırdınız.
Deux pointues, deux plates et un sac de gravier.
Pekala. İki sivri, iki düz, bir paket de çakıl.
Il y a des carrés, des cercles et des triangles, qui vont et viennent... qui entrent dans leurs maisons plates et s'affairent.
Kare, daire, üçgen her tür insan yaşıyor ve düz işlerimiz ile evlerimiz içinde yaşıyoruz.
Alors veuillez... recevoir mes plus plates excuses.
En derin saygılarımla, özürlerimi sunarım.
Les propriétaires de l'auberge recevront de plates excuses.
Şimdi,'The Silent Woman'ın sahiplerinden kesin bir dille özür dilenecek.
Et je me contrefous des plates-bandes, si tu me suis.
Ve kimin arazisinden geçtiği de umrumda değil.
Le connard piétinait nos plates-bandes.
Konuşmak istiyorum. Dersten sonra sigara.
Quand ce sera fini, ces gens te devront leurs plus plates excuses.
Bu iş bittiğinde, birçok insan sana özür borçlu olacak.
il creusa sa tombe pour s'assurer qu'elle était morte, ignorant que c'était les plates-bandes de sa mère.
Öldüğünden emin olmak için kazdı mezarını, aldırmadı mezarın annesinin çiçekliği olmasını.
Ils auront des plates-formes spatiales pour larguer leurs bombes... comme des pierres du haut d'un pont d'autoroute.
Çok yakında üstümüze nükleer bomba atabilecekleri uzay istasyonları olacak... tıpkı otobandaki bir köprüden aşağı kaya atar gibi.
La construction n'avait pas encore beaucoup crû, même si les hautes barres de l'échafaudage, encore sans plates-formes, se dressaient vers le ciel bleu.
İnşaat henüz yüksek değildi iskeleleri masmavi gökyüzüne kadar uzansa da aralarına bağlantı tahtaları çakılmamıştı henüz.
Prêtresse de Seknet! Ultime sirène d'Endor! Et toi, ma louloute, tu piétines mes plates-bandes!
Endor'un Baş Sireni'yim ve sen küçük hanım, sen özel mülke izinsiz girdin.
Si vous venez foutre en l'air mes plates-bandes, je vous plombe le cul!
Saksılarımı tekrar kırarsanız kıçınıza kurşun yersiniz.
Battu à plates coutures!
Dayak yedim.
A plates coutures.
- Tam isabet!
Ils n'ont pas envie qu'on piétine leurs plates-bandes.
Onların işine burnumuzu sokmaya gerek yok.
Mes plus plates excuses!
İçtenlikle özür diliyorum.
Il bat Elvis à plates coutures, Daddy-O.
Bence o Elvis'ten bile iyi, Daddy-O!
Adieu, poitrines plates et dents de lapin.
Elveda dümdüz göğüslü, tavşan dişli kadınlar.
On n'en trouve pas à Londres. Vous marchez sur mes plates-bandes?
Kış boyunca Johannesburg'de olduğu düşünülürken Davenheim, hapishanede üç ay geçirerek Billy Kellet karakterini yaratıyordu.
- Je ne veux pas marcher sur les plates-bandes de Griffin si c'est son projet.
Ben başkasının düğününde dans etmek istemem. Griffin'in projesiyse, Griffin'indir.
- Des nouilles plates. - C'est-à-dire?
- Ne demek "geniş erişte"?
Des nouilles plates et longues.
- Büyük, yassı erişte işte.
Les années 50 étaient plates, les années 60 étaient super, et les années 70...
50'ler sıkıcıydı, 60'lar süperdi, ve 70'ler...
nous empiétons sur ses plates-bandes.
Neden mi?
Ces salauds vont piétiner nos plates-bandes.
Bu akşam onların icabına bakmalıyız.