Translate.vc / Français → Turc / Points
Points traduction Turc
8,960 traduction parallèle
Je suis à la traîne sur certains points, il y a peut-être une...
Zamana ayak uyduramamış olabilirim, o yüzden biraz...
Ca dépend des points de vue.
Perspektif meselesi. Bak...
Hey, fais attention, tu vas faire sauter tes points.
Dikkat et, dikişlerini attıracaksın.
Je serai peut-être capable d'utiliser des points de référence pour déterminer sa localisation.
Belirli noktaları inceleyerek yerini bulabilirim.
À part un ou deux points qu'on va améliorer.
Geliştirmemiz gereken birkaç şey var onların üzerinde çalışacağız.
On gagne des points dans six districts de Cali.
Cali'de dahil 6 bölgede puanımız artıyor.
La dernière fois, on a perdu 5 points en un jour.
Geçen sefer bir günde 5 puan kaybetmiştik.
Manuel Noriega offre une sphère de sécurité aux narcos et des points d'expédition pour la cocaïne.
Elçi, Manuel Noriega kaçakçılara güvenli liman sağlayacak ve büyük ihtimalle kokain ticaretleri için sevk yeri verecektir.
Quelque chose qui correspond en tous points au récit de Jennifer.
Öylesine söylediğin şeyler Jennifer'ın söyledikleriyle tamamen uyuşuyor.
Vous faites une arnaque poulets et points de compagnies aérienne aujourd'hui? Ecoutes, c'est un super plan, ok?
- Şu tavuklar ve havayolu sahtekârlığı için bugünü mü buldunuz?
On va consulter les profileurs de Quantico, aider à étendre les recherches, et voir si il n'y a pas de points communs. avec les autres victimes.
Quantico'nun yardımıyla arama... alanını genişlettik ve buna uygun başka kurbanlar olup olmadığına bakcağız.
Devrions-nous compter les points?
Skor tutalım mı?
Cela... change de la campagne en tous points.
Hiç olmazsa taşra hayatından sıyrılmış olur biraz.
Vous avez des points communs.
Bir sürü ortak noktalarınız olsa gerek.
5 points pour Poufsouffle.
Hufflepuff'a 5 puan.
Il y a des points communs frappants entre l'illustration de Landseer et celle de Fitzgerald du personnage transformé de Bottom. "
Landseer ve Fitzgerald'ın dönüştürülmüş alt kısım betimlemeleri arasında büyük benzerlikler göze çarpıyor.
Les points de pression.
Önemli olan kimin hakkında yazacağı.
Nos points communs commencent et s'arrêtent à cet unique problème.
Ortak noktamız kahvaltıdan ibaret.
J'ai utilisé des points plutot que des chiffres car je trouve que ça montre la force et la confiance.
Numaralandırmak yerine madde madde yazdım. Daha bir cüretkar oluyor.
Des jambes comme de longs caramels... Un maillot turquoise à peine plus grand que deux points et une virgule.
Bacakları, karamel gibi uzun iki nokta ve virgül kadar büyük bir turkuaz bikini.
- Cinq points d'écart pour les Steelers.
- 5 Puan fark var. Steelers önde.
Vous n'avez pas été sincère et vous avez joué sur mes points sensibles.
İkiyüzlüydün ve hassas olduğum konulardan faydalanmaya çalıştın.
Je vais aborder ces points à la réunion, aujourd'hui.
Bugün bunları toplantı da konuşacağız.
J'avais pas fait le rapprochement, mais l'amiral et toi avez des points communs.
Biliyor musun, biraz düşününce fark ettim sen ve Amiral bildiğin aynısınız.
S'il vous plaît n'abordez pas tout les points avec elle.
Lütfen onu hiç bir konuda eleştirmeyin.
Vous savez lister combien de mots rimant avec "écraser" en moins d'une minute, et votre Q.I. monte de 20 points.
Bilirsin, bir dakika içinde "püre" ile kafiyeli kelimeleri listelersin ve I.Q'n 20 puan yükselir.
Ne pas être à notre place nous oblige à voir le monde sous différents angles et points de vue.
Eğer bir yere ait değilsen dünyayı birçok farklı açıdan görmeye zorlanırsın.
Les points sont comme des heures sur une fiche de pointage à la Garde.
Puanlar, Muhafız Teşkilatı'nda iş çizelgesine girilmiş saatler gibidir.
Le morceau est lâché et votre Kerry a un retard de 10 points.
O laf ağzından çıktı bir kere. Adayın Kerry de on puan geride.
Pourriez-vous me renseigner sur quelques points?
- Bana birkaç şeyi açıklayabilmen mümkün mü?
"Je me sens mieux."... avec trois points d'exclamation.
Sonunda üç ünlemle.
Comment ces points apparaissent-ils?
Bunları nasıl görüyorsun?
Est-ce que vous souhaiteriez 500 points Miles-Prime?
Kusura bakmayın! 500 uçuş mili yeterli mi?
Premier à 11 points.
11'e varan kazanır.
Le service change tous les cinq points.
Servisler beş sayıda bir değişir.
Carl a eu 7 points de sutures, parce qu'il a refusé de sentir un bout de fromage.
Carl ona uzatilan peyniri tatmadigi için yedi adet dikis sahibi oldu.
Frank a trouvé la 1 ° réponse à toutes les questions, alors il ne manque que 5 points pour gagner le jeu, ok?
Frank zaten soruların en popüler cevaplarını verdi. Senin tek yapman gereken oyunu kazanmak için gereken 5 puanı almak. Tamam, bunu yapabilirim.
- Des points d'attache.
- Sunucu noktalar.
Il est sans doute allé à Winnipeg ou à Points North. - Oui.
- Muhtemelen Winnipeg sınırını geçmiştir veya kuzeye doğru gidiyordur.
Qu'il ne pouvait pas vous laisser tout seul sur la ligne des trois points. Il a dit que vous étiez plus dangereux que Ray Allen à cette distance.
O bölgelerde Ray Allen'dan bile daha tehlikeliymişsin.
Côtes cassées par une "chute de cheval", huit points de suture à la lèvre pour avoir "glissé sur la glace".
"Attan düşme." yüzünden oluşan kırık kaburgalar "Buzdan düşme." yüzünden sekiz dikiş atılmış.
Et elle mange beaucoup et elle est toujours comme ça, alors... il n'y a que deux points à relier ici.
Çok yer ama yine de böyle gözüküyor yani onu buraya bağlayan sadece iki nokta.
- À trois points du match.
- Üç puan uzakta.
La police d'état et de la route ont déjà des points de contrôle.
Eyalet Polisi, Otoban Devriyesi, kontrol noktalarına mobil ekipler yerleştirdi.
Vous savez, j'ai regardé le documentaire que Ricki Lake a produit "The Business of Being Born" et il m'a fait comprendre qu'il y a différents points de vue sur le sujet.
Ricki Lake'in belgeselini izledim "The Business of Being Born" ve bana gösterdi ki bu konuya bir çok açıdan yaklaşabiliriz.
- J'ai besoin de points?
- Dikiş lazım mı?
Chaque grille a six points possibles, et chaque lettre est une combinaison de ces points.
Bir kare, en fazla altı noktadan oluşabiliyor yani her harf bu noktaların bir kombinasyonu.
Quatre points.
Dört dikiş atılmıştı.
Grâce au courant électrique, ils ont découvert que l'on peut stimuler des points précis du cerveau afin de révéler leur rôle spécifique.
Beynin bazı bölgelerini elektrik akımıyla uyararak bazı fonksiyonların gözlemlenebileceğini ortaya çıkardılar.
Ouais, c'est une faille en clôture ; ça implique des miles et des points de compagnies aériennes.
- Sistemde bir açık yakaladık Charlie. Evet. O açığı kullanıp, beleşe havayolu mesafesi ve puanı kazanacağız.
De retour pour Une famille en or. La famille Reynolds, ici, a 100 points.
Aileler Yarışıyor'a yeniden hoş geldiniz.