Translate.vc / Français → Turc / Promos
Promos traduction Turc
71 traduction parallèle
Première partie, promos et intros pour KAB.
A Yüzü. KAB reklam ve anonsları.
Fin de la deuxième tranche, promos de KAB.
B yüzünün sonu. KAB reklamları.
Ils faisaient des promos. 18 dollars par mois.
Satışta şu anda. Aylık taksiti 18 dolar.
"On est fier de dire que la promo de 99 a le taux de mortalité le plus bas de toutes les promos de l'histoire de Sunnydale."
1999 mezunlarının Sunnydale Lisesi'nin tarihindeki en düşük ölüm oranına sahip olduğunu gururla söyleyebiliyoruz.
Qu'il s'agisse de cinéma, de télévision, de médias, on ne peut pas se limiter à des promos pour Gatorade.
Filmler, televizyon dünyası veya medya olsun... Uzanabileceğim sadece Gatorade vardı.
Alors les promos de "Sam Sandwich" sont terminées?
Sam Goody indirimi bitmiş mi yani?
Les promos sont approuvées.
Tanıtımlar onaylandı.
- J'ai des promos à monter.
- Birkaç montaj işim var.
Avec les promos, ça lui fait plus d'un million par an.
Bu da toplam kazancını 1 milyon doların üstüne çıkartıyor.
- Et les promos du jour?
- Özel satışlarımızı duymak ister misiniz?
J'ai l'impression d'être un voyeur. Rien à part quelques rencarts de promos et un car de tourime de'CATS'.
Birkaç kusan mezuniyet flörtü ve bir tur otobüsü hariç, bir şey yok.
Quand on a tourné les promos.
Tabii. Tanıtımları çekerken.
- Salut, je... Vous avez le prospectus des promos du moment?
Merhaba, sabah gazetede yayınlanan ilanınıza bakabilir miyim?
Monsieur, j'ai les dernières promos pour la SeinfeldVision.
En son "Seinfeldvision" tanıtımlarını getirdim.
Par exemple, tous les dimanches, nous fonçons à Shopworld pour vérifier les promos.
Mesela, her pazar Alışveriş Dünyasına gider özel indirimlere bakardık.
Je compare l'image à celles des dix dernières promos de l'Académie.
Resmini, Akademi'deki son 10 sınıfta aratıyorum.
ces jours-là étaient lyriques-moi ci, lyriques-moi ça mais tout est plus cool maintenant maintenant le contenu coule et tout promos K7 mix tout, c'est quoi le nom de ton MC favori, j'lui écrirai lui donné l'air de...
O günler şiirseldi dat şiirsel G, ama artık her şey soğuk Şimdi içerik akışı var ve her şey - bant miskleri promolar her şey en sevdiğin MC'nin adını söyle bana onun benzemek isteyeceği on altılığı yazayım sana
C'est le catalogue des promos?
O da neydi öyle? HesaplıKaliteli dergisi mi?
J'aimais bien les articles promos.
Mal çalmayı özledim.
Sketchs, promos, articles du web.
Skeçler, reklamlar, web içeriği.
Et tu leur plairas tant qu'ils te prendront en photo et tu feras la pub des promos du jour de Macy's.
Seni o kadar çok sevebilirler ki fotoğrafını çekip Macy's'in bir günlük indirim broşürüne koyabilirler.
- Qui est le responsable des promos?
- Tamam, bugün kuponlara kim bakıyor?
Il n'a rien fait que toutes ces promos après l'école vous dire que ça va faire.
O okul sonrası programlarında olacağı söylenenlerin hiçbirini yapmadı.
Tout le monde cherchait les promos, personne n'a remarqué.
Herkes indirim derdindeydi, bu yüzden kimse farketmedi.
Pourquoi les bals de promos sont si coûteux?
Neden balolar bu kadar pahalı?
Selon mes recherches, cela arrive à 68 % de toutes les promos.
Araştırmama göre baloların % 68'inde bu oluyor.
Récupérons quelques albums de promos, et voyons si on peut trouver ce R. Boreki.
Yıllıklara bakarsak R. Boreki'yi bulabiliriz
Y avait des promos au rayon shampooing. Je t'ai pris des trucs.
Banyo ürünleri satışı vardı, senin için de birşeyler aldım.
Maudites promos de cul.
Lanet olası, şirket reklâmları.
Vous revenez samedi, on fait des promos.
İkiniz Cumartesi günü geliyor musunuz? Eski sayıları satışa sunacağız.
Quand je pense qu'il y avait des promos!
Harika. Eski sayıların satışında olabilirdik.
Allez, on doit tourner ces promos.
Çocuklar, hadi ama bu tanıtımları çekmemiz gerekiyor.
Au moins ce n'était pas une de ces promos où il y a toute la distribution qui joue à se bousculer, comme de bons copains.
En azından tüm dizi ekibinin birbiriyle iyi arkadaşmış gibi kendilerini gösterdiği tanıtımlardan biri değil.
Je vous ai parler des promos?
Size kriz paketimizden bahsetmiş miydim?
J'aime les soldes... les promos, les fins de saison, les réductions, et les fins de séries.
Satışları severim kelepirleri değişen mevsimleri, indirimleri ve bakiyeleri!
Voyons les promos du jour.
Bugün için bir kaç ipucu vereyim.
Vous avez un meilleur lancé, mais Kristin avaient les photos promos, les interviews, les sponsors, les produits dérivés.
Sen daha iyi oynuyor olabilirsin, Ama Kristin, bütün fotoğraf çekimlerini ve röportajları kapıyordu. Hatta sponsorluk anlaşmalarını.
Des super promos à minuit? Il n'est jamais trop tard.
Gecenin bu saatinde mi?
Sharon a des promos sur les hôtels.
Sharon'ın indirim kuponu vardı.
Je t'ai vu dans les promos d'Iron Fist.
Demir Yumrukta ki mücadelemi gördün.
Et bien, ces promos étaient juste un tremplin pour montrer mes capacités.
Fakat neler yapabildiklerimi görmedin.
Pour nos cinq dernières promos, Large Mart a eu les mêmes.
Yaptığımız son 5 kampanyayı da çaldılar.
Préparez à faire face à la rage effrénée de mes fantastiques promos!
Önüne geçilemez muhteşem indirimlerime hazır olun!
Promoteurs de rue.
Street Promos.
Il vit à Cincinnati et voyage pour les promos.
Cincinnati'de yaşıyor. Street Promos'la seyahat ediyor.
Alors quelqu'un peut m'expliquer les promos sur les "pizzas pour un"... promo très intéressante, d'ailleurs.
Peki, biri bana bu "Kişiye özgü pizzalar" kuponunu açıklamak ister mi? Ki bakarsanız bunlar... müthiş fiyatlar.
Oh, y avait de grosses promos. J'en ai profité pour culbuter votre femme.
Kupon gecesiydi ve ben de karını hoplatıyordum.
Ils font des promos en semaine.
Haftalık anlaşmaları vardı.
On a juste trouvé des promos pour des voitures invendables.
Kimsenin almak istemediği arabalarda inanılmaz kampanyalar gördük, o kadar.
Apparemment, j'ai droit à de super promos.
Eşi görülmemiş durumlarda ilk aranacak benim anlaşılan.
Vous avez vu ma promos?
Reklâmlarımı mı izlediniz?