Translate.vc / Français → Turc / Préte
Préte traduction Turc
232 traduction parallèle
Toute Ia cour des miracles est préte a se battre pour EsméraIda.
Mucizeler Avlusundaki herkes Esmeralda için mücadeleye hazır.
Gringoire, mon armée de mendiants, de voleurs et d'assassins est préte.
Gringoire, dilenci, hırsız, zalim topluluğum yürüyüşe hazır.
- Je suis préte.
Evet, şimdi hazırım.
Je vous la préte.
Onu sana ödünç veriyorum.
Préte, Elizabeth?
Hazır mısın, Elizabeth?
- Je serai préte dans un moment.
Bir kaç dakika içinde hazır olup,
MAISON TEMOIN PRETE A LA DESTRUCTION
MAKET EV YIKIMA AÇIK
- Je ne le crois pas. - Ce gentleman... a qui tu es prete a donner la main de ta fille... a pris les cles et ouvert le coffre.
- Bu kızını evlendirmeyi düşündüğün delikanlı anahtarları aldı ve kasayı açtı.
Tu ne peux pas parce que je dirai que je leur ai prete les obligations.
Sorun yaratamayacaksın. Çünkü tahvilleri onlara borç olarak verdiğimi söylerim.
Si elle le sait, tu diras qu'il t'a prete les obligations.
Haberi varsa da sen tahvilleri Horace'ın borç verdiğini söyleyeceksin.
Je souris parce que vous etes en securite... tant que Horace vivra et dira qu'il vous a prete les obligations.
Gülümsüyorum çünkü Horace tahvilleri borç verdiğini söylediği sürece güvendesiniz.
Ben, explique a Oscar ou dois-je lui expliquer... que vous etiez en surete tant que Horace dirait vous avoir prete.
Ben, Oscar'a sen mi açıklamak istersin yoksa ben mi açıklayayım? Horace yaşayıp size borç verdiğini söylediği sürece güvendeydiniz.
J'en enverrai un exemplaire a Bim... un des docteurs qui m'a preté son manteau... et un a Nat. Imagine Wick devant la vitrine d'une librairie.
Kitabın bir kopyasını Bim'e bir kopyasını montunu bana ödünç veren doktora ve bir kopyasını da Nat'e yollayacağım.
Je suis prete.
Ben hazirim.
Cependant, je garde toujours en moi la sensation... de la presence d'une creature tapie a proximite... insaisissable et irresistible, prete a etre reinvoquee au meurtre.
Yine de aklımda her zaman o yaratığın yakınlarda bir yerde pusuya yattığını hissediyorum. Sinsi ve karşı konulamaz. Öldürmek için yeniden uyandırılmayı bekliyor.
La robe sera prete au petit dejeuner.
Elbisenizi kahvaltıya yetiştiririm.
- Alta! - Je suis prete a vous suivre, cheri.
- Seninle gitmeye hazırım sevgilim.
On ne prete serment qu'une seule fois.
Bence bir erkek hayatında yalnız bir kez yemin etmeli.
J'ai prete serment a la Confederation des Etats d'Amerique.
Ben yeminimi Amerika Konfedere Eyaletleri için ettim.
En combien de temps sera prete une compagnie en armes pour une expedition punitive contre les Comanches?
Ne zaman Komançilere ortak misilleme yapmak için... birliğinizi görevlendirebilirsiniz?
LACORDE EST PRÊTE
HAPİSHANE KAÇKINI
La corde n'est pas prete.
Tatlım, kimsede bana uyan ip yoktur.
Je t'aime comme tu es. Je n'ai pas peur. Je suis prete.
Seni, senin kadar seviyorum, korkum yok.
On ne prete pas sa partenaire au Tony's club, bonhomme.
Tony'nin Kulübü'nde bir dansı kesemezsin ahbap. - Bay Archer.
Turri Lo Prete.
Turri Lo Prete...
Oui, je pense que vous devriez faire en sorte que Christina soit prete.
Tamam, sanırım Christina'yı hazırlamalısın.
Je suis prete.
Ben hazırım.
J'ai vu que votre valise etait prete.
Valizini toplamışsın.
- Prete-moi cette somme.
- Lütfen, borç para ver.
Au cas ou Ies Americains apparaitraient, tenez une deuxieme vague d'assaut prete a suivre Ia premiere.
Eğer Amerikalılar görülürse, 1. grup havalanır havalanmaz, 2. grubu güverteye çıkartırım.
- Je prete pas ma planche.
Ben tahtamı kimseye vermem.
Prete ta planche. Je te la rapporterai, parole.
Onu bizzat geri getireceğim, şeref sözü.
- Je la prete pas a un minable!
- Tahtamı sözde bir sörfçüye vermem. - Sözde bir sörfçü değil.
Je préfère lui dire ce que je fais comme ça elle est prete à venir me chercher.
ve ben onun ne yaptığımı bilmesini istiyorum o benim gelmeme ve gitmeme alışık olmalı.
Je ne suis pas prete.
Buna hazır değilim.
Eh, ecoute... je veux te remercier de m'avoir prete le Donger.
Hey, dinle, sana Çinli için teşekkür ederim.
On a un diner ce soir, sois prete a 8h00.
Akşam yemeğe davetliyiz. 8 : 00'de hazır ol.
J'ai adore le livre que tu m'as prete.
- Biliyor musun? Bana verdiğin kitaba bayıIdım, "The Easter Parade".
- Holly est prete à tout.
- Holly her şeyi oynayabilir.
Je veux que tu sois prete à affronter la realite.
Yuvadan ayrıIdığında, gerçek dünyayla yüzleşmek için hazır olmanı istiyorum.
Je te prete de l'argent.
Sana büyük bir memnuniyetle maddi açıdan destek oluyorum.
Prete?
Hazırmıyız?
Je suis prete.
Hazırım.
- J'attendais d'etre prete. - Tu ne seras jamais prete.
Asla olmayacaksın.
Salut, Judy, tu es prete?
Hey, Judy, gitmeye hazır mısın?
- Prëte pour le maquillage?
- Makyaja hazır mısın?
Prete-les-moi!
10 Ruble?
" Je prete serment d'allégeance au drapeau des Etats-Unis d'Amérique... et a la République...
Amerika Birleşik Devletleri bayrağına bağlılık andı içerim.
Elle est prete a aller en prison pour moi, tellement elle m'aime!
Benim için hapse girmeye hazır. Beni çok seviyor.
Je suis prete.
Gitmeye hazırım.
Prete-moi ta moto.
Motorunu alabilir miyim?