Translate.vc / Français → Turc / Rainer
Rainer traduction Turc
195 traduction parallèle
Reiner?
- Rainer.
"Frank Rainer s'est évadé"
"Frank Rainer Hapisten Kaçtı."
Et vous savez cette fille blonde Ranier qui travaille dans mon bureau avec moi? Elle a... avec les longs cheveux blonds et les grosses tomates. On s'est glissé dans la salle de projection des diapositives... durant l'heure du déjeuner, et on a fait l'amour ensemble.
Ve ofisimde çalışan Rainer adındaki sarışın, güzel göğüslü kızla yemek saatinde projeksiyon odasına kaçıp seviştim.
Un whisky glace et un avec de l'eau.
Rainer, iki viski. Biri buzlu, diğeri sulu olsun.
D'après le roman de A. Döblin Un film en 13 épisodes et un épilogue
Alfred Döblin'in romanından 13 bölüm ve bir Sonsöz bölümünden oluşan bir Rainer Werner Fassbinder filmi.
D'après le roman de A. Döblin Un film en 1 3 épisodes et un épilogue
Alfred Döblin'in romanından 13 bölüm ve bir Son söz bölümünden oluşan bir Rainer Werner Fassbinder filmi.
D'après le roman de A. Döblin Un film en 13 épisodes et un épilogue
Alfred Döblin'in romanından 13 bölüm ve bir Sonsöz'den oluşan, bir Rainer Werner Fassbinder filmi.
Un film en 13 épisodes et un épilogue 2 marks 50,
Alfred Döblin'in romanından 13 bölüm ve bir Sonsöz bölümünden oluşan bir Rainer Werner Fassbinder filmi.
Hauptmann Rainer Müller, notre entraîneur.
Bu Hauptmann Rainer Muller. Milli takımımızın koçu.
Rainer Werner Fassbinder "
Rainer Werner Fassbinder
Rilke, Rainer Maria.
Rilke, Rainer Maria.
- Notre petite Rainer.
- Küçük Rainer.
"Lettres à un jeune poète", de Rainer Maria Rilke.
Genç şaire mektuplar diye. Yazarı Rainer Maria Rilke'ydi.
Je suis un free rainer.
Sesli düşünüyordum.
Rainer Wolfcastle.
Rainier Wolfcastle!
Tu connais Rainer Wolfcastle?
Rainier Wolfcastle'i tanıyor musun?
Salut, Rainer, mon pote.
Rainier, adamım.
- Jamais. Et à votre gauche, vous verrez Rainer Wolfcastle en train de filmer
Ve solunuzda Rainier Wolfcastle'ın son filmi "Irene Ryan'ı Kurtarma" nın çekimlerini göreceksiniz.
Et voilà l'acteur au chômage, Rainer Wolfcastle.
İş bulamayan aktör Ranier Wolfcastle geldi.
Rainer Wolfcastle.
Ranier Wolfcastle!
Nous connaissons Rainer Wolfcastle, acteur, romancier, porte-parole d'une sauce barbecue.
Oyuncu, yazar, barbekü sosu sözcüsü Rainier Wolfcastle ile tanıştık.
Rainer, ennemi de la classe et "chef des grillades".
Rainer, sınıf düşmanı barbekücü.
Ainsi que l'enthousiasme de Rainer pour les coutumes et les habitudes de l'Orient.
... ve Rainer'in doğu kıyafetlerine olan düşkünlüğünü
C'est moi qui paie le loyer de cet appartement, et depuis 5 mois! - Très généreux, Rainer!
- Afedersin, buranın kirasını 5 aydır ben ödüyorum!
- Pour toute la maison, en fait!
Ne incesin, Rainer!
Je voulais présenter Rainer à maman aujourd'hui.
Rainer'le annemi tanıştırmak istiyorum.
Et Rainer, c'est le nouveau copain de mon Ariane.
Ve Rainer... Ariane'in yeni erkek arkadaşı.
Merci, Rainer.
Teşekkürler, Rainer.
- Merci, Rainer!
- Teşekkürler, Rainer!
Mon père s'est cassé la jambe à 200 mètres du sommet du Mont Rainier.
Babam, Rainer Tepesi'nin zirvesine 210m. kala bacağını kırmıştı.
- Agent Gibbs. - Commandant Rainer.
Ben, Yarbay Rainer.
Rainer a dit que Johnson était dur avec lui.
Rainier, Johnson'ın, Vengal'ı çok zorladığını söylemişti.
Wallace Rainer est un juge fédéral.
Wallace Rainer federal bir yargıç.
Mais je sais que les ravisseurs vous ont promis que si vous votiez pour Rainer ils la libéreraient.
Ama kaçıranların sana, eğer Rainer'e oy verirsen, karını serbest bırakacakları sözünü verdiklerini biliyorum.
- Ils voulaient que je confirme Rainer!
- Rainer adına oy vermemi istediler!
Les auditions de confirmation de Wallace Rainer reprennent.
Wallace Rainer oylaması gerçekleşecekmiş.
Sa mort n'est rien comparée aux dommages qui seront subis si Rainer est confirmé à la Cour Suprême.
Onun ölümü, Rainer yargıtaya seçilirse ortaya çıkacak olan hasarın yanında hiç kalır.
Dans moins d'une heure, le Comité Judiciaire du Sénat votera sur la nomination du Juge Wallace Rainer à la Cour Suprême.
Bir saatten az bir süre içerisinde Senato Adalet Komisyonu Yargıç Wallace Rainer'in yargıtay adaylığını oylayacak.
S'il est confirmé, on s'attend à ce que la position conservatrice de Rainer et son appui pour les perquisitions sans mandat aient des conséquences de grande envergure.
Eğer kabul edilirse, Rainer'in muhafazakar duruşu ve izinsiz arama yapılabilmesini desteklemesi daha geniş etkili sonuçlar doğurabilir.
Si le comité vote pour l'approbation de Rainer, il pourrait être confirmé par la majorité sénatoriale dès la semaine prochaine.
Komite eğer Rainer'i onaylarsa, Senato gelecek hafta içerisinde atamasını yapabilir.
Maintenant, le Sénateur Collins est déterminé à voter contre Rainer.
Şimdi Senatör Collins'in Rainer'e karşı oy kullanmasını sağladılar.
Mais si Jeff Collins vote contre Rainer, les ravisseurs tueront Sara.
Ama Jeff Collins Rainer'e karşı oy kullanırsa Sara'yı öldürürler.
Sans objection, nous inclurons dans le dossier la liste de lettres et d'éditoriaux concernant le Juge Rainer.
İtiraz olmaksızın evraklara Yargıç Rainer hakkındaki dergileri, ve makaleleri de ekleyeceğiz.
Avant de continuer, Juge Rainer, je veux vous remercier pour votre patience.
Devam etmeden önce Yargıç Rainer, sabrınız için teşekkür ederim.
Ça fait très longtemps que je connais Wallace Rainer.
Wallace Rainer'i küçüklüğümden beri tanıyorum.
Je pensais connaître Wallace Rainer.
Wallace Rainer'i tanıdığımı sanıyordum.
Il y a moins de 20 minutes, l'audition de confirmation du Juge Wallace Rainer a été interrompue par une éventuelle attaque biologique et une fusillade.
20 dakikadan kısa bir süre önce Yargıç Wallace Rainer'ın başkanlık oylaması muhtemel bir biyolojik tehdit ve vurulma olayı nedeniyle yarıda kaldı.
La matinée a commencé par un drame politique, quand le Sénateur Collins a publiquement désavoué son ami de longue date, Wallace Rainer.
Gün, politik bir dramayla Senatör Collins'in hayat arkadaşı Wallace Rainer'ı kınamasıyla başladı.
- Commandant Rainer.
- Yarbay Rainer!
Je suis Rainer.
Selam Mihael sen Mihael'sin değil mi?
Rainer a vendu des toiles.
Rainer bu sabah bir fotoğraf sattı.