Translate.vc / Français → Turc / Raison
Raison traduction Turc
92,681 traduction parallèle
Mais si tu as raison et que tout ceci est dans un vieux livre Grimm, ça peut vouloir dire que tout ceci est prédéterminé.
Ama eğer haklıysan Ve hepsi eski Grimm kitabında, Bunun önceden belirlenmiş olabileceği anlamına gelir.
Il avait un bâton aussi, mais pour une certaine raison, cette partie de l'histoire n'est pas mise en avant.
Onun da bir sopası vardı, ama nedense, Hikayenin bu kısmı terfi edilmiyor.
Tu as raison.
Haklısın.
T'as raison.
Tamam, dostum.
Tu leur donnes une bonne raison.
Çünkü onlara bir neden veriyorsun.
Vous aviez raison.
Her neyse, siz haklıymışsınız.
T'avais raison.
Haklıydın.
Vous avez raison.
Haklıydın.
Faites venir Uribe et Hernandez. T'avais raison.
Uribe ve Hernandez grubunun hemen yerine geçmesini istiyorum.
Alors j'ai raison.
O zaman ben haklıydım.
Tu avais raison.
Haklıydın.
Tu as raison.
Doğru.
Je sais que tu ne crois pas qu'il y a une raison à tout, mais moi si.
Michael, bunun tesadüf olduğunu düşünüyorsun biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum.
Tu as raison, Louis.
Haklısın, Louis.
Pour quelle raison? Me dire comment tu as failli ruiner ce pourquoi Jessica a consacré sa vie en faisant du seul homme qui nous aiderait notre ennemi?
Bize yardım etmeye çalışan bir adamı düşman yaparak Jessica'nın elde ettiği her şeyi mahvetmeye çalıştığını mı?
Vous avez raison.
Doğru, öyle.
T'as raison. J'adorais Mary Poppins.
Mary Poppins'i çok severdim.
Pour je ne sais quelle stupide raison, tu es le roi d'une contrée entière.
Aptalca her ne sebep olursa olsun sen bütün bu toprakların Kralısın.
Mais regarde... elle a laissé ça pour une raison... un message ou un code.
Ama baksana... bunu bir sebeple bırakmış mesaj ya da bir kod.
Il avait raison.
Hakli cikti galiba.
Y a une raison à tout.
Her iste bir hayir vardir.
Vous avez raison.
Haklisiniz. Tamam.
Merde. Tu as raison.
Haklısın.
Vous avez raison.
Evet, haklısın.
Tu lui as donné une raison d'être jalouse?
Ona kıskanç olması için sebep verdin mi?
Non, le gamin a raison.
Hayır. Alamam. Çocuk haklı.
J'avais raison pour cette ville.
Bu şehir konusunda haklıydım.
Mais il ne s'agit pas d'avoir raison, ou qu'elle soit une putain de menteuse.
Ama bu benim haklı olmam ya da onun yalancı bir bok olmasıyla ilgili değil.
J'espère que tu as raison.
Tanrım, umarım haklısındır.
Non, vous avez raison.
- Marissa. - Haklısınız.
T'as raison.
Haklısın.
Elle a raison.
O haklı.
Mais si tu joues aux devinettes, t'as intérêt à avoir raison.
Ama kendini bir tahmin oyununda bulursan, haklı çıksan iyi olur.
Sharon avait raison.
Sharon hakkında yanılmamış.
En tant qu'observateur neutre, je pense que vous vous liguez contre Nasty Gal sans raison.
Sadece tarafsız bir gözlemci olarak düşünüyorum da, hepiniz sebepsiz yere Nasty Gal'e karşısınız.
Je suis debout dans une petite pièce avec le bras tendu sans raison.
Ufak bir odada sebepsiz yere kollarımı uzatmış duruyorum.
C'était juste pour avoir raison.
Bir şey ispatlamak için sadece abartıyordum.
Et c'est la raison de mon succès.
Belki de bu yüzden iyi iş çıkarıyorum.
Il y a une raison.
- Bir sebebi var.
Ça m'énerve, quand on a raison à mon sujet.
İnsanlar hakkımda haklı olunca çok kızıyorum.
Oui, bien sûr, vous avez raison.
Evet. Hayır. Tabii.
T'as raison.
Evet, doğru diyorsun.
Tu es la raison pour laquelle ta famille est en vie.
Ailenin yaşıyor olmasının sebebi sensin.
Tu as sûrement raison.
Evet haklısın büyük ihtimal.
Pour une raison quelconque, Marcel tient à lui.
Bir şekilde o Marcel için önemli.
- Il a raison.
- O haklı.
Et maintenant vous pouvez vivre le reste de vos vies sachant que la seule raison de votre existence est due à mon indulgence.
Ve bu andan itibaren şunu aklınızdan çıkarmayın. Yaşıyor olmanızın tek sebebi size merhamet göstermiş olmamdır.
Au moins, dis-moi qu'il y a une raison.
En azından bir sebebi olduğunu söyleyin.
On avait raison de s'inquiéter pour Trishanakru.
Trishanakru konusundaki endişelerimiz boşa değilmiş.
Je n'aime pas ça plus que toi, mais Bellamy a raison.
Benim de hoşuma gitmiyor ama Bellamy haklı.
Mais t'as raison.
Ama haklısın.