Translate.vc / Français → Turc / Random
Random traduction Turc
114 traduction parallèle
Alexandre Peabody, qui représente Mme Carleton-Random... qui donnera peut-être un million de dollars au Muséum.
Alexander Peabody, Bayan Carleton Random'un avukatı. Dur hatırlamaya çalışayım. Bütün bunların tamamlanması için müzeye 1 milyon dolar bağışlayabilir.
C'est Mme Carleton-Random, dont je suis l'avocat-conseil.
Benim bir milyon dolarım yok. Ben sadece avukatlığını yaptığım olası bağışçı Bayan Carleton Random'u temsil ediyorum.
Ne pourriez-vous pas convaincre cette dame...
O zaman nüfuzunuzu Bayan Random üzerinde kullanabilirseniz buna gerçekten minnettar kalırım.
Pourquoi?
Random.
C'est Carleton-Random.
Bayan Carleton Random.
Mme Random va donner un million de dollars. Je sais.
Susan, Bayan Random 1 milyon dolar bağışlayacak.
- Mme Random m'a invité à dîner.
- Bayan Random beni yemeğe davet etti. Daveti hala geçerli mi öğrenebilir misiniz lütfen?
Mme Carleton-Random, et je veux ma nièce.
Ben Bayan Carleton Random ve yeğenimi istiyorum.
- Pas possible? - Si.
- Demek Bayan Carleton Random'sunuz?
Et vous n'êtes pas Mme Random. Je lui ai téléphoné.
Siz de Bayan Carleton Random değilsiniz, çünkü onunla daha 10 dakika önce telefonla görüştüm.
La vieille prétend être Mme Random.
Yaşlı çenebaz kadın Bayan Random olduğunu söyleyip duruyor.
Je cherche Mme Carleton-Random.
Yoksa sizi de kapatırım. Bayan Carleton Random'u arıyorum.
Est-il avec Mme Random?
Kendisi Bayan Random'un yanında mı?
Nous n'avons qu'une vieille folle qui prétend être Mme Random. Un gangster nommé Os et son complice...
Küçük hanım, burada sadece Bayan Random olduğunu söyleyip duran bir kadın Bone adında bir gangster, "bebek yüz" Horace diye bir adam...
Est-ce Mme Random?
Buyurun. Bu kadın Bayan Random mu, değil mi?
Oui, c'est Mme Random.
Elbette bu Bayan Random.
Random Hall, dans le Surrey.
- Random Hall, North Random, Surrey. - Teşekkür ederim.
Random House.
Random House.
Random House?
Önce, bir kaç kural belirleyelim.
Je le sais. J'ai un ami qui travaille à Random House.
Yazdığını biliyorum, çünkü Random House'da bir arkadaşım var.
Il accuse peut-être Random, leur stratégie de vente, sans admettre que ses personnages sont creux.
Galiba Random Yayınevi'ne gıcık oluyor artık. Eften püften karakterlerini değil de yapılan promosyonu suçluyor olabilir.
Omatu Fer, ex-lutteur coréen, exécuteur hors pair des basses œuvres.
Random Task.. Koreli eski güreşçi Görülmemiş yetenekleri var..
Elle est cadre d'édition...
Sanırım o Random House'da editör.
Je parle avec mon ancien patron... pour voir si je vais revenir à Random House.
Eski patronumla konuştum yayınevine dönsem mi diye.
Random House vient d'appeler.
Yayınevinden telefon geldi.
- Le numéro de Random House.
- Random House Yayınevi.
Je n'ai pas vu Mme Harrison depuis qu'elle a quitté Random House... il y a 1 1 ans.
Bayan Harrison'u ayrıldığından beri görmedim yani 11 yıldır.
Je sais que vous n'êtes pas chez le Random House de New York..
New York'da Random House'da çalışmıyorsunuz. Onlarla konuştum.
Charlie Drummond... est une collègue de Random House à New York.
Charlie Drummond benim yayınevinden bir arkadaşım.
L'une est la veuve de sir Hector Random... ambassadeur de Grande-Bretagne de 1926 à 1929... comme vous le savez sans doute.
Biri, sizin hiç şüphesiz hatırlamayacağınız 1926'dan 1929'a kadar, İngiltere büyükelçisi olan Sir Hector Random'un dul eşi.
Lady Hester Random.
Leydi Hester Random.
- Son petit-fils, Wilfred Random.
- Torunu, Wilfred Random.
Vous voyez, je suis lady Hester Random.
Gördünüz mü, ben Leydi Hester Random'um.
Mon cher monsieur, je suis lady Hester Random.
Sevgili adamcağız, Ben Leydi Hester Random.
J'ai lu un article dans le Journal de médecine chinoise.
Çin Tıbbi dergisinde Random Bach'ın bir yazısı vardı. Merhaba Monica.
Ramdom's House m'a demandé de faire un livre, alors je crois que je vais le faire.
Random House kitap haline getirmemi teklif etti. Şu anda bununla uğraşıyorum.
Une tueuse sexy, puissante, sous contrat avec le meilleur éditeur.
Random House'la sözleşmeli, seksi, gözü kara bir katil.
Ma mère était... Est, à ce jour, une très grande éditrice chez Random House.
Annem de hala Random House'un en önemli editörlerindendir.
J'ai essayé la marche aléatoire continue, bricolée avec l'équation de Langevin, et il reste une anomalie ici, qui me dit que le mouvement n'est peut-être pas brownien, que les données pourraient être corrompues.
Langevin Eşitliği ile düzeltilmiş bir Loop Erased Random Walk uyguladım ama hâlâ şurada bana bunun bir Brownian olmadığını ya da verilerde eksiklik olduğunu söyleyen bir uyumsuzluk var. Bilmiyorum.
- Random Shoes Traduction par Plumedephenix Resynchro par LauCass / Kowaio Relecture par Cybelia
Tulip ve Crazyzeus ~ iyi seyirler ~
/ / Flash 1.11 Random Access \ \ ( Accès Aléatoire )
Çeviren : BSR.SRM
Je suis la nouvelle Directrice des zones résidentielles de la Côte Ouest.
Random House şirketinin yeni bölge müdürüyüm.
On a des offres de Victoria Newsome et de Little, Brown, mais je pense que Random House va casser la baraque.
Victoria Newsome ve Alkım Yayınevi'nin yaptığı teklif elimize ulaştı ama bence Kabalcı Yayınları diğerlerinin pabucunu dama atar.
Random House? Je ne savais pas qu'ils...
Kabalcı Yayınları mı?
Elle pourrait venir du "Random", le club d'à côté.
Random'da olabileceğini düşündüm. Yan taraftaki gece kulübü.
Un endroit appelé "Random".
Random denen bir yerde.
Au Random, sur la 34ème et Broadway.
Random'da. 34.Cadde ile Broadway'in köşesinde.
Faut que j'invite cet imbécile de chez Random House.
Random House'daki şu salakla öğle yemeği yemem gerekiyor. Bilen yok mu?
Mme Random est couchée.
Bayan Random yattı.
On vient d'avoir des nouvelles de Victoria Newsome et Little Brown, mais je pense que Random House va pulvériser leur offre.
Şimdi çok daha iyiyim. Hay sikeyim Charlie. Tamam.
J'ai organisé une réunion au Random House, et j'en ai parlé à cet éditeur, ce mec m'a regardé droit dans les yeux et m'a dit :
Random House'da toplantı ayarladım.