English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Reva

Reva traduction Turc

129 traduction parallèle
Un "yak" j'imagine, mais je ne vois pas comment celui qui m'a donné 10 cents... de New York à Jacksonville peut avoir un "yak".
Sanırım kadın yat gibi bir şey dedi, ama onca yol için sadece 10 senti reva gören birinde sanmıyorum ki yat olsun.
Des enquiquinements, oui!
Ben buna hayvanlara reva görülen işkence derim.
Tu es en avance. Oui, je couve un rhume et renonce au plaisir discutable de dîner avec ce ratiocineur de Roger Hinchley.
- Evet, havanın soğuduğunu hissettim o yüzden, şu Roger Hinchley ile yemek yemenin şüpheli mutluluğunu kendime reva görmeyip yatağa dönmeye karar verdim.
Pour ce que nous avons à dire!
Reva mı bu şimdi Don Pietro?
Je n'ai pas besoin de ça à mon âge.
Bu yaşta bana reva mı bu?
Vous pensez que mon corps est un jouet?
Vücuduma oyuncakmış gibi davranmanız reva mı?
Ça me torture...
İşte bana reva görülen eziyet :
Quel est ce malin qui a inventé tout ça pour notre malheur.
Hangi sivri zekâlı reva gördü acaba bunu bize?
Devons-nous par peur condamner Radha à vivre comme une morte vivante?
Ayrıca, Radha'nın ahali ne der diye sessizlik içinde acı çekmesi reva mı?
Ce que je ne comprends pas, Franz, c'est qu'à chaque fois, tu te farcisses le même sermon.
İşte hiç anlamadığım şeylerden birisi, Franz,... bunu her seferinde kendine reva görüyorsun, eski tas eski hamam.
Reva, ça ne sert à rien de voler une voiture si on ne la conduit pas à fond.
Reva, hakkını vermeyeceksen araba çalmanın mantığı ne?
Reva, ça n'a pas fonctionné, d'accord?
Reva, yürümedi işte, tamam mı?
- Reva, qu'attends-tu de moi?
- Reva, benden ne istiyorsun? - Ne istediğimi biliyorsun.
Reva m'a dit que tu vivais au Battery.
Reva eskiden Battery'de yaşadığını söyledi.
Ellen Aim est de retour. Et devine quoi?
Hey Reva, Ellen Aim döndü.
Reva, arrête ça.
Reva, kes şunu.
Tu sais quoi, Reva? Ellen Aim avait raison à propos d'une chose. Ton frère est un salaud.
Baksana Reva, Ellen Aim bir konuda haklıymış ; kardeşin pisliğin teki.
Ne commence pas, Reva.
- Benimle uğraşma, Reva.
Merci, Reva.
Sağ ol, Reva.
Ecoute, Reva.
Dinle, Reva.
Tu dis des conneries!
Reva, bu saçmalık.
Je pense que Tre est assez grand pour dιcider lui-mκme.
Bence Tre kendi kararlarını verecek yaşta, Reva.
Ecoute, Reva.
- Dinle, Reva.
Même pas ça, hein?
Bunu bile mi reva görmedin?
Oh, quelle injustice.
Kahretsin, reva mı bu?
- C'est Reba qui t'a dit ça?
Sana bunu kim söyledi, Reva?
- Je suis coupable.
- Bana herşey reva.
Un si bon maître! Le faire souffrir ainsi!
Böyle iyi bir efendiye reva mı yaptığın!
- Est-ce équitable pour l'autre?
Sayın yargıç, bu diğer küçük kıza reva mı sahiden?
Puis elle se reposa sur son lit et reva de sa création et des vies qui l'habitaient.
Sonra yatağına uzanmış ve yarattığı şeyi düşünmüş. İçinde yaşayanları düşünmüş.
Ce n'est pas juste.
Bu sana reva değil.
Notre cascadeur fétiche à été pris d'un accès de franc-parler, et vient de mourir d'une blessure par balle.
Yıldız acrobatımız, çenesini tutamama * hastalığına yakalandı ve mermi nedenli bir ölüme reva görüldü *.
Ceux qui étaient toujours en liberté acceptèrent l'insulte d'être appelés "vampires", formèrent une résistance, se plongèrent dans la clandestinité et contre-attaquèrent.
Hâlâ dışarıda olan bazıları kendilerine reva görülen "vampir" aşağılamasını kabullendiler, direnç kazandılar, yeraltına indiler ve direnç göstermeye başladılar.
Et bien, la seule à qui je pense, c'est toi, et je ne pense pas que ça soit très juste pour Jolie Christine.
Tek düşündüğüm sensin ve bu da Güzel Christine'e reva değil pek.
c'est tout ce que ça te fait?
Önce beni kaçırdın, şimdi de bana bunları mı reva görüyorsun?
Il est seul responsable.
Bunu kendine reva gören o.
- Je te ferais jamais ça.
Bana bunu mu reva görüyorsun?
La Croix-Rouge a retrouvé les affaires de David à Rawa...
Kürdistan'da bir Kızılhaç ekibi bir otel odasında David'in eşyalarını bulmuş Reva'da mıydı?
30 ans, et ça finit comme ça?
30 yıldan sonra bana bunu reva gördünüz.
- Mec, fais pas ça!
Bunu bana reva görmeyin!
Ce n'est pas une façon de mourir pour un homme.
İnsan olması bir yana, böyle bir ölüm hiçbir şeye reva değil.
J'ai sauvé vos oeufs et c'est comme ça que vous me remerciez?
senin yumurtalarini kurtard? m ve bana reva gordugun bu mudur
Pas juste.
Reva mı bu bana?
C'est pas juste.
Reva mı?
Tu trouves ça normal?
Reva mı yani bu?
Tu t'es pas amusée pendant cette semaine de randonnée?
Hadi ama Reva Bir haftalık yürüyüş Yeterince eğlenceli değil miydi?
Annie et Reva ont bien respecté la frontière, mais les Biélorusses l'ont franchie pour les capturer.
Annie ve Reva Polonya sınırına Sadık kaldılar fakat Beyaz Rusyalılar Polonya Sınırını ihlal ederek Onları yakaladılar.
- Annie et Reva ont été kidnappées.
Annie ve Reva yakalandılar.
Les Biélorusses demandent 60 millions pour les libérer.
Beyaz Rusyalılar Annie ve Reva'nın Güvenli iadesi için 60 milyon dolar istediler.
Reva va t'adorer.
Reva seni daima sevecek o halde.
N'y compte pas trop.
Reva kurtarılmak için bekleyemeyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]